Dava, Medeni Yasanın 937 ve 987. maddelerine göre açılan zilyetliğin korunması ve haksız elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....
Dava, Medeni Yasanın 937 ve 987. maddelerine göre açılan zilyetliğin korunması ve haksız elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....
Dava, Medeni Yasanın 937 ve 987. maddelerine göre açılan zilyetliğin korunması ve haksız elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması ... ile ... aralarındaki zilyetliğin korunması davasının kabulüne dair Ceyhan 1....
Dava tarihinde geçerli olan 743 sayılı Medeni Kanunun 894 ve devamı maddelerinde zilyetliğin korunmasına ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Davada çekişmeli taşınmazın korunması istenen bölümü Hazine’ye ait olup, davacı bu taşınmaz bölümünde zilyet olduğundan, uyuşmazlığın MK.nın 894 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekir. Bu halde; davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK’nun 22. ve 23. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh hukuk mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunmasına yönelik elatmanın önlenmesine ilişkin olduğundan, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; dava konusu taşınmazda davacının malik olmadığı, dosya içerisinde bulunan ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi ile kiracı sıfatı ile kullandığının belirlendiği, ancak davalının söz konusu taşınmaz bölümüne haksız yere elattığını iddia ederek davalının vaki elatmasının önlenmesini talep ettiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı Medenî Kanunun 981 ve devamı maddeleri, mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kimsenin zilyetliğini korunmasına ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Davada çekişmeli taşınmazın korunması istenen bölüm davacıya ait değilse de, davacı bu taşınmaz bölümün üzerinde zilyet olduğunu ileri sürdüğüne göre, uyuşmazlığın MK.nın 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekir....
Bu durumda, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan ve malvarlığı haklarına ilişkin olan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğunu belirterek, HUMK 8/II-3 maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 1086 Saylı HUMK.'nun 8/II-3 maddesinde, taşınır ve taşınmaz mallarda yalnız zilyetliğin korunması ile ilgili davaların, dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği hükmüne yer verilmiştir. Davacı, Hazineye ait yayla vasıflı arazi üzerindeki davaya konu binayı satın aldığını, bina üzerinde intifa hakkının bulunduğunu, ancak davalının evin kapısını kırmak suretiyle zilyetlik hakkında tecavüz ettiğini belirterek, açıkça zilyetliğinin korunarak müdahalenin önlenmesini talep etmiştir. Burada davacı, zilyetliğini intifa hakkına dayandırmış ise de, zilyetliğinin korunması dışında bir istemi bulunmamaktadır. O halde yalnızca taşınmaz zilyetliğinin korunmasına ilişkin uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Davanın 10/02/2011 tarihinde açılmasına, dava değerinin 8.000 TL olarak gösterilmiş olmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Antalya 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davanın 26/02/2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....