Mahkemece, dava konusu taşınmazda davacının mülkiyet hakkının ve iddiasının olmadığı, kira sözleşmesine dayalı olarak davalıya karşı meni müdahale davası açıldığı, HUMK 8.II-3. maddesi gereğince yalnız zilyetliğin korunması ile ilgili davalara Sulh Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş; hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacının talebi el atmanın önlenmesi, kiracılığın tespiti ve muarazanın giderilmesine ilişkin olup, zilyetliğin münhasıran korunması ile nitelendirmek mümkün değildir. Mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 29.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın meni müdahale olmadığı, zilyetliğin korunması davası olduğu, Sulh Hukuk Mahkemesi görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de;davanın el atmanın önlenmesi davası olduğu,davacının dilekçesindeki dava değeri miktarının Asliye Hukuk Mahkemesi görev alanına girdiği, gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda;uyuşmazlık konusu kaynak suyunun, herkesin kadim ve öncelik haklarına riayet şartı ile faydalı ihtiyacı oranında istifade hakkına sahip olduğu genel su niteliğinde olduğu, davacının bir hakka dayanmadan genel sulardan herkesin faydalı ihtiyaç oranında yararlanacağı gözetilmek suretiyle dava açmasına göre, uyuşmazlık, yalnızca HUMK’nun 8/11-3.maddesindeki zilyetliğin korunması olarak düşünülemez. Bu nedenle, dava tarihi ve değeri esas alınarak, HUMK’nun 8/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme belirlenmelidir....
Bu durumda uyuşmazlığın TMK.nun 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerektiğinden, HUMK.nun 8/II-3 maddesi uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince Gemlik Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 16.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tesbiti ve korunması, tescil ... ile Hazine ve ... aralarındaki zilyetliğin tespiti, korunması ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahlkemesinden verilen 27.12.2011 gün ve 253/651 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.12.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat Tülay Ardıç ve karşı taraftan davalı Hazine vekili Av. Dilara Güven, davalı ... vekili Avukat Özkan Uysal geldiler....
Mahkemece, davanın zilyetliğin korunması niteliğinde olduğundan HUMK 8/3 maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı, mülkiyeti tarafına ait olan aracın tarafına teslimi veya bedelin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece HUMK'nun 8. Maddesi gereğince, davanın konusunun zilyetliğin korunması olduğundan bahisle, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Eldeki dava, terditli olup mülkiyetin tespiti veya bedelin tahsili olup bu haliyle muarazanın giderilmesi talepli bir davadır. Bedel iadesine ilişkin talep 40.000,00 TL olarak belirtilmiş olup, bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir....
Davanın 17/03/2011 tarihinde açılmasına, dava değerinin 8.500 TL olarak gösterilmiş olmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Kadirli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan ve malvarlığı haklarına ilişkin olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan ve malvarlığı haklarına ilişkin olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan ve malvarlığı haklarına ilişkin olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan ve malvarlığı haklarına ilişkin olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....