Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zilyetliğin korunması ve elatmanın önlenmesi davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı ... hükmün; Dairemizin 08.03.2010 gün ve 2010/241-2826 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür. Dairemizin kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, davanın zilyetliğin korunması ile birlikte elatmanın önlenmesine de ilişkin olduğundan mahkemece ... şekilde vekalet ücreti takdir edilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığına göre usul ve yasaya da uygundur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zilyetliğin korunması ve elatmanın önlenmesi davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı ... hükmün; Dairemizin 08.03.2010 gün ve 2010/246 - 2830 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür. Dairemizin kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, davanın zilyetliğin korunması ile birlikte elatmanın önlenmesine de ilişkin olduğundan mahkemece ... şekilde vekalet ücreti takdir edilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığına göre usul ve yasaya da uygundur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zilyetliğin korunması ve elatmanın önlenmesi davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı ... hükmün; Dairemizin 08.03.2010 gün ve 2010/237 - 2834 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür. Dairemizin kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, davanın zilyetliğin korunması ile birlikte elatmanın önlenmesine de ilişkin olduğundan mahkemece ... şekilde vekalet ücreti takdir edilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığına göre usul ve yasaya da uygundur....

        -TL. değer gösterilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, satın alma iddiasına dayalı olarak elatmanın önlenmesinin istendiği, Asliye Hukuk Mahkemesince davanın zilyetliğin korunması olarak nitelendirilmesi nedeniyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Davanın satınalma ve bir hakka dayalı olarak açılmış olması nedeniyle H.Y.U.Y.'nın 8/II-3. maddesinde belirtilen zilyetliğin korunması olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmakla dava tarihi ve değerine göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Çaycuma 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/04/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Başkanlığına resmi olarak tahsis edildiği, karar tarihi itibariyle iptal edilmiş ve davacılar adına oluşmuş bir tapu kaydınında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dava; TMK'nin 981 vd. maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. Zilyetliğin temeli hukuki bir durum niteliğinde olduğundan; TMK'nin 981 vd. maddeleri uyarınca açılan zilyetliğin korunması davalarıyla sadece görünüşün ve mevcut durumun korunması amaçlanır. Dava konusu taşınmaz arsa vasfı ile davalı ... adına kayıtlı olup diğer davalı kurum lehine tapuya tahsis edildiğine göre; davacıların zilyetliğinin herhangi bir mülkiyet hakkına dayandığı söylenemez. Başka bir ifade ile tapu kaydı ve tahsis açıklaması karşısında davacıların zilyetliklerine değer verilemez. Tüm bu açıklamalar karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

            Sulh Hukuk ve ... ... Asliye Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırı dışına çıkarılarak tescili yapılan Sultanbeyli ilçesi, Battalgazi mahallesi 145 ada 5 sayılı parselde davacının zilyetliğin tespiti istemine ilişkindir. ... ... Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın 1 aylık dava açma süresi geçtikten sonra açıldığı için tapu iptali ve tescil niteliğini aldığı ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise Hazineye ait taşınmazda davacının mülkiyet hakkına dayanmadığı, zilyetlik hakkına dayandığı ve bu şekli ile zilyetliğin korunması davası niteliğinde bir dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

              Mahkemece, davacının zilyetliğin korunması hükümlerine dayanılarak el atmanın önlenmesi ve tazminat isteğinde bulunduğu, 6100 Sayılı HMK'nın 4/c Maddesi gereğince zilyetliğin korunmasına ilişkin davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle yanılgılı gerekçeyle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilliyetliğin Tesbiti ve Korunması İstemli ... ile ... arasındaki zilyetliğin tesbiti ve korunması davasının reddine dair .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 14.02.2014 gün ve 2012/476 - 2014/163 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde sınır ve mevkilerini belirttiği alanda bulunan ev, çardak ve bahçenin 50 yıldır vekil edeninin zilyetliğinde iken, dava konusu yerdeki evin davalı tarafından yıkılıp işgalde bulunulduğunu açıklayarak, vekil edeninin zilyetliğine vaki müdahalenin önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, dava konusu yerde davacının zilyet olmadığını, dava konusu yerin kök murise ait iken sonrasında davalının babası ve davalı tarafından kullanıldığını, evin kendiliğinden yıkıldığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Korunması, Tazminat ... ile ... Tic. A.Ş. aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 06.10.2010 tarih ve 382/435 sayılı hükmün Daire'nin 18.10.2012 gün ve 2775/9402 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davacı vekilleri tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK'nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE, anılan Kanunun 442. maddesi uyarınca (6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi gereğince 1086 sayılı HUMK'nun 427 ila 454. maddeleri yürürlükte bulunduğundan) takdiren 218,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak ...'...

                    Türk Medeni Kanunun 982 ve 983. maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek sulh hukuk mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. HGK 25.11.2009 tarihli 2009/9- 518, 2009/573 sayılı kararı da aynı yöndedir. Madde içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, yalnız zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar, dava değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesince görülecektir. Maddede yer alan "sadece zilyetliğin korunması davaları" ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 982. ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğin gaspı ve zilyetliğe saldırıdan doğan davalar amaçlanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu