Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların iddia ve savunmalarına göre dava salt zilyetliğin korunması niteliğinde olmayıp taşınmazın üzerinde inşa edilen binanın bağımsız bölümleri üzerinde de ihtilaf vardır. Dava konusu ve muhtesat niteliğindeki bağımsız bölümler Ümraniye Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 28.04.2010 tarih ve 2010/10213- 1306423, Gd - 24100 sayılı karşılık yazılarına göre Hazine adına tapuda kayıtlı 2329 ada 4 sayılı parsel üzerinde yer almakta ve üzerinde 2 B şerhi bulunmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, uyuşmazlığın zeminle bir ilgisi yoktur. Bu nedenle somut olgunun TMK.nun 683. maddesi çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu bakımdan işin çözümü, zilyetliğin korunması davası kapsamında değil (TMK. m. 981 vd.) hakka dayalı bir dava olarak değerlendirilip Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bakılması gerekir."...

Davalı ... vekili, idare mahkemesi görevli olduğu, zilyetliğin korunması şartları bulunmadığı, kira süresi dolmakla yeniden ihale ile kiraya verilmesi gerektiği, Belediye Kanunun 15. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle 2886 sayılı yasa uyarınca tahliye istendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Sulh Hukuk Mahkemesince; kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davalı taraf temyiz etmekle, Dairemizin 2008/13033-18243 sayılı kararı ile “davacı şahsi bir hakka dayandığından bu dava TMK.nun 981 ve müteakip maddelerinde belirtilen salt zilyetliğin korunması niteliğinde kabul edilmeyerek, HUMK’nun 8/ll, 3.maddesinin uygulama yer ve olanağı bulunmadığından, mahkemenin görevinin HUMK 8/1 maddesi gereğince dava olunan şeyin dava tarihindeki değerine (bir yıllık kira bedeline) göre tesbit edileceği” gerekçesiyle görev yönünün incelemesiz bırakılmasından dolayı bozulmuştur....

    TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARINI ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu yerde müvekkilinin 10 yılı aşkın süredir zilyetliğinin bulunduğunu ve bu yerde kendi ürettiği mahsulün satışını yaptığını, davalı tarafın söz konusu yere taş ve briket yığmak sureti ile tecavüzde bulunduğunu beyan ederek,4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunmasına yönelik hükümler dikkate alınarak, davalı tarafından davacı zilyetliğine yapılan saldırının sona erdirilmesi ile 1.000,00 TL lik zararın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesi tarafından; söz konusu davada zilyetliğe ilişkin hak tartışma konusu olduğundan, davacının söz konusu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir....

    TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARINI ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu yerde müvekkilinin 10 yılı aşkın süredir zilyetliğinin bulunduğunu ve bu yerde kendi ürettiği mahsulün satışını yaptığını, davalı tarafın söz konusu yere taş ve briket yığmak sureti ile tecavüzde bulunduğunu beyan ederek,4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunmasına yönelik hükümler dikkate alınarak, davalı tarafından davacı zilyetliğine yapılan saldırının sona erdirilmesi ile 1.000,00 TL lik zararın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesi tarafından; söz konusu davada zilyetliğe ilişkin hak tartışma konusu olduğundan, davacının söz konusu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir....

    Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nin 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler....

    Yukarıda belirtildiği üzere dava, Türk Medeni Kanununun 981 vd. maddelerine göre açılmış zilyetliğin korunması istemine değil, tahsise dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek davanın bir yıllık süre içinde açılmadığından bahisle reddi açıklanan nedenle doğru değildir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, tahsise dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkin toplanan delilleri değerlendirmek ve bunun sonucuna uygun bir hüküm kurmak olmalıdır. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 01.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK'nın 981 ve devamı maddeleri gereğince Taşınmaz Zilyetliğinin Korunması istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 3. maddesinde; "TMK'nın 981 vd maddelerinde düzenlenen, yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve Haksız İşgal Tazminatı KARAR Dava; ... 2. Noterliğinin 01.11.2006 gün ve 21906 yevmiye sayılı sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Çekişme konusu mesken ihtilafsız ve Hazine adına tapuda kayıtlı olan 338 ada 14 sayılı parsel üzerinde bulunmaktadır. Bu durumda, dava, TMK.nun 981 ve devamı maddelerine dayalı bulunan zilyetliğin korunmasına ilişkin değildir. Hal böyle olunca; temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yüksek Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; TMK.' nun 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin elatmanın önlenmesi. istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,6.3.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Konuya ilişkin 4342 sayılı Mer'a Kanunu'nun 20. maddesinde "Yaylak ve kışlaklarda 442 sayılı Köy Kanunu'nda öngörülen inşaatlar ile valiliklerden izin alınmak suretiyle imar mevzuatına göre yapılacak kullanma amacına uygun mandıra, suluk, sundurma ve süreklilik göstermeyen barınaklar ve ağıllar ile Turizm Bakanlığı'nın talebi üzerine turizme açılması uygun görülen bölgelerde ahşap yapılar dışında ev, ahır ve benzeri inşaatların yapılamayacağı" açıklanmıştır. Kural olarak, yaylak ve kışlaklardaki bu tür yapılar yönünden zilyetliğin korunması istenebilir. Zira, dava konusu taşınmaz üzerinde ne davacının ne de davalının mülkiyet hakkı bulunmamaktadır. Dosya kapsamına göre, yayla evi niteliğinde bulunan dava konusu taşınmazda tarafların mülkiyet haklarının olmadığı, uyuşmazlığın TMK'nın 981. ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması kuralları çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerekirken, mahkemece bu konuda araştırma ve inceleme yapılmamıştır....

            UYAP Entegrasyonu