Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Keza, 03.09.2010 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle ...... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı .....” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan 03.09.2010 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve ...'...

    Özelleştirme aşamasında 31.05.2013 tarihinde tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları temel alınarak “devre esas” bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirilmiş olup dava konusu ödeme bilançoda yer almaksızın işlemler ikmal edilmek suretiyle özel sektöre devri gerçekleştirilmiştir. Bu halde, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden, davalı geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamaz....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; geçerli araç satış sözleşmesi sonrası, zapta karşı (çalıntı-change) tekeffülden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 02.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, geçerli araç satış sözleşmesi sonrası zapta karşı tekeffülden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

          Davacı eldeki dava ile; satın aldığı aracın mahkeme kararıyla heran zapt edilme tehlikesi içinde olduğu iddiası ile zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince, TBK 227/1-4. maddesi gereğince öncelikle aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi, bu mümkün olmadığı takdirde aracın rayiç değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Aracın, satış tarihi itibariyle, kaçakçılık suçuna konu olduğu tarafların bilgisi dahilinde bulunmamaktadır. Somut olayda çözülmesi gereken uyuşmazlık tarafların bilmemesine rağmen satım anında aslında var olan bir tehlikeye karşı davalı satıcının sorumlu olup olmayacağı ve bu sorumluluğun zapta karşı tekeffül hükümleri doğrultusunda çözülüp çözülemeyeceğidir. Araç halen davacıda olup, ceza mahkemesince yapılan yargılama sonucunda müsadere kararı verilip verilmeyeceği belli değildir....

            hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak için üçüncü kişi tarafından müvekkili aleyhine açılan davanın kabulüne karar verildiğini ve davaya istinaden müvekkili tarafından icra dosyasına 27.461,17 TL ödeme yapıldığını ileri sürerek bu meblağın ve 914,08 TL temyiz harç ve masraflarının temerrüt tarihi olan 15.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, davacı kiracının kiralananın mülkiyetinin dava dışı Maliye Hazinesine ait olması nedeniyle kira sözleşmesi gereğince ödenen kira bedellerinin davalı kiralayandan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davaya konu taşınmaz davalı tarafından 01.03.2006 başlangıç tarihli sözleşme ile davacıya kiraya verilmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesine ihtiyati tedbir nedeniyle tescilde sakınca olup olmadığının sorulduğu, Mahkemeden olumlu cevap alınması üzerine tescilin gerçekleştirildiği, icra müdürlüğünün satış işleminde kusurlu bulunmadığı, ancak TBK gereğince satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunun/sorumluluğunun bulunması nedeniyle ihale alıcısının uğradığı zararları satıcı konumunda olan icra müdürlüğünden dolayısıyla davalı Bakanlıktan isteme hakkı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içinde bulunan ... 9....

                  Keza, 28.06.2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” .... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı ...” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan 28.06.2013 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve ...'...

                    Keza, 29/12/2010 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle .... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı ...” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan 29/12/2010 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve ...'...

                      UYAP Entegrasyonu