Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda alıcı zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak satıcıdan talepte bulunabilir. Mahkemece mülkiyetin davacıya geçip geçmediği sahtelik nedeniyle davacının zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanıp dayanamayacağı hususları üzerinde durulup toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir. “ gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda “BK'nın 217. maddesi gereğince davacının satılandan elde ettiği semerenin satış bedelinden mahsubu halinde talep edeceği bir miktarın olmaması nedeniyle” davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TBK'nın 214. maddesi “satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hak dolayısıyla, satılanın tamamı veya bir kısmı bir üçüncü kişi tarafından alıcının elinden alınırsa, satıcı bundan dolayı sorumlu olur” hükmünü içermektedir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2020 NUMARASI : 2019/231 ESAS-2020/310 KARAR DAVA KONUSU : ZAPTA KARŞI TEKEFFÜL HÜKÜMLERİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK KARAR : Serik 2....

    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık yasal satıştan kaynaklanan zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmakta olup, B.K.nun 192. maddesinde satılanın tamamen zaptolunması nedeniyle satımın münfesih olduğu, bu durumda davalının davacıya ödemiş olduğu bedeli isteme hakkı bulunduğu, davalının ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/206-495 sayılı 21.06.2006 tarihli kararıyla dava konusu araç ile ilgili olarak dava dışı sanıklar hakkında beraat kararı verildiği ve aynı mahkemenin 08.08.2007 tarihli kararı ile dava konusu aracın ruhsat sahibine iadesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece belirtilen ceza mahkemesi kararları üzerinde durulup, tartışılarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

      Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık yasal satıştan kaynaklanan zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmakta olup, B.K.nun 192. maddesinde satılanın tamamen zaptolunması nedeniyle satımın münfesih olduğu, bu durumda davalının davacıya ödemiş olduğu bedeli isteme hakkı bulunduğu, davalının ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/206-495 sayılı 21.06.2006 tarihli kararıyla dava konusu araç ile ilgili olarak dava dışı sanıklar hakkında beraat kararı verildiği ve aynı mahkemenin 08.08.2007 tarihli kararı ile dava konusu aracın ruhsat sahibine iadesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece belirtilen ceza mahkemesi kararları üzerinde durulup, tartışılarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı, davaya konu tapusuz taşınmazı davalı ile yapılan harici satış sözleşmesi ile satın alarak zilyetliğin devrinin yapıldığını, zilyetliğin devrinden sonra davaya konu yerin 3. kişiler adına tapuya tescil edilmesi nedeniyle davalının sorumluluğu gereği zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince eldeki bu davayı açmıştır. Taraflar arasında harici satışı yapılan taşınmazın tapusuz olması nedeniyle menkul satışı hükümleri gereğince zilyetliğin devri nedeniyle sözleşme geçerlidir. BK 192 ve devamı maddeleri uyarınca hukuken geçerli bir satış söz konusu olduğundan davacı zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince davalıdan talepte bulunabilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, araç satış sözleşmesinden kaynaklanan zapta karşı tekeffül nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Dosyada Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına uyularak karar verildiğine göre, hükmü temyizen inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun’un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 26/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            a vekaleten davalı ... ile yapıldığını, aracın çalıntı olduğu ve şasi numarasının değiştirilerek satıldığı gerekçesiyle araca emniyet tarafından el konulduğunu,zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince davalıların sorumlu olduklarını belirterek;ödemiş olduğu 13.000 TL'nin ve davalıların hukuki eylemleri nedeniyle uğradığı manevi zarara karşılık 1.500 TL'nin yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacının oto galerici olan davalı ...'dan satın aldığı araca el konulması nedeniyle zapta karşı tekeffül hükümlerine göre alacak ve tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu araca ilişkin davalı ...'ın ... 12....

              Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 7.700 TL.nin dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır.Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir....

                Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/115 Esas sayılı dosyası ile tedbirin kaldırılarak sahibine iadesine karar verilmesi halinde aracın davalıya iadesi ile tescilin davalı adına yapılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. maddesinde, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada varolan bir hak dolayısıyla satılanın tamamı veya bir kısmı bir 3.kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur....

                  Mahkemesince zapta karşı tekeffül hükümleri uygulanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu uyuşmazlığın çözümü için öncelikle somut olaya zapta karşı sorumluluk ile ayıba karşı sorumluluk hükümlerinden hangisinin uygulanacağının belirlenmesi gerekmektedir. Hukuki ayıp “zapt” mahiyetinde olmamakla beraber, zikir ve vaad edilmiş vasıfların yokluğunu intaç eden yahut şeyin değerine veya tahsis cihetinden beklenen faydalara tesir eden hukuk nizamında doğmuş noksanlıklardır. İşbu hukuk nizamından doğan noksanlıklar şeyin değerine veya ticarette alım satımına tahdit koyan yahut o şeyin alım ve satımını tamamen yasaklayan hükümler dolayısıyla ortaya çıkabilir(Edis S. Satıcının Ayıba Karşı Tekeffül Borcu Ankara 1963, Ajans-Türk Matbaası, s. 14). Hukuki ayıp, satılanın mutlaka alıcının elinden alınması sonucunu doğurmaz. Bu hal satıcının zabta karşı tekeffül sorumluluğuna değil, ayıba karşı tekeffül sorumluluğuna yol açar....

                  UYAP Entegrasyonu