Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Keza, 29/12/2010 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” ...... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı .....” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan 29/12/2010 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden ,kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve ...'...

    Özelleştirme aşamasında ... tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları temel alınarak “devre esas” bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirilmiş olup dava konusu ödeme bilançoda yer almaksızın işlemler ikmal edilmek suretiyle ...'ın özel sektöre devri gerçekleştirilmiştir. Bu halde, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden, davalı ...'tan geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamaz....

      Keza, 31/08/2010 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” ...... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı .....” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan 31/08/2010 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden ,kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve ...'...

        Hakim hukuki nitelendirme ile bağlı olmadığından taraflarca zapta karşı tekeffül olarak nitelenmiş olsa dahi, 3. Kişinin üstün hakkı nedeniyle zapt etmesi söz konusu olmadığından ve fakat satılan içkilerin sahte olması iddiasının ayıba karşı tekeffül kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Ayıba karşı tekeffül yönünden değerlendirme yaparken satılan malın ayıplı olduğu ve zararın bulunduğunu davacı ispat yükü altındadır. Taraflarca getirme ilkesi gereği tarafların sunduğu deliller, imha tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde 23/06/2016 ve 15/12/2016 tarihli bilirkişi raporlarında imha tutanağındaki içkilerin dökümü yapılmış ve bu içkiler yönünden ayıp ve zararın ispatlandığı kabul edilmiştir. Ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca (TBK 228 vd.) ceza dosyasında davalının satılan içkilerin ayıplı olduğu hususunun bilindiği veya bunda bir kusuru olduğu hususunun ispatlanamadığı kabul edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; geçerli araç satış sözleşmesi sonrası, zapta karşı tekeffülden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay ( 13. ) Hukuk Dairesinindir. Ne var ki dosya, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin görevsizlik ilamı ile Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 04.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; geçerli taşınmaz satım sözleşmesi uyarınca zapta karşı tekeffülden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 13.Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Müdürlüğüne ödediği bedeli BK.nun satılanın ayıpları ve zapta karşı tekeffül hükümleri çerçevesinde davalıdan talep edebilir.Açıklanan nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalının adının yazılı olduğu mahkeme ilamı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Zapta karşı tekeffül hükümleri doğrultusunda davacının kendinden önceki satıcıya müracaat hakkı olup işin esasının incelenmesi gerekirken husumet yokluğu nedeniyle reddi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne, dava konusu aracın satış bedeli olan 250.000,00.-TL'nın aracın el koyma tarihi olan 30/03/2015 tarihinden itibaren yasal faizle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bedelin davacı tarafça tahsil edilmesinden sonra aracın, davalı adına trafik kayıtları üzerine tescil edilmesine ve araç teslim işleminin davalı tarafa yapılmasına karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Ltd.Şti. nin zapta karşı tekeffül hükümleri nedeniyle sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı ve davalı ... Motorlu Araçlar San. ve Tic. Ltd.Şti.vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davalı şirketten alınmasına, 17.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu BK.’nun 253. (6098 sayılı TBK.’nun 309) maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiralayanın tekeffülü altındadır. Davacı kiracının ödemek durumunda kaldığı ecrimisil bedellerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi zorunludur. Bu nedenle Mahkemece, kira sözleşmesi ile aynı döneme rastlayan ecrimisil ödemeleri saptanarak, ödenen ecrimisil bedeli, ödenen kiradan düşükse ecrimisil miktarında, ödenen ecrimisil bedeli ödenen kiradan fazla ise ödenen kira miktarında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu