Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dilekçesinde özetle, davacıya ait .... plakalı araç ile davalıların işleten ve sürücüsü olduğu ..... plakalı aracın 19/02/2012 tarihinde kaza yaptığını, bu kazada davalı tarafın tam kusurlu olduğunu, davacının aracındaki hasarın sigorta şirketi tarafından ödendiğini, ancak araçtaki değer kaybı ile aracın tamiri süresince çalışamamasından kaynaklanan gelir kaybının sigorta tarafından karşılanmadığını, bu zarardan davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1000,00 TL değer kaybı ve 1000,00 TL mahrum kalınan işletme karının avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 14/05/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını ıslah ederek mahrum kalınan kazanç kaybı talebini 2.700,00 TL'ye değer kaybı olmak üzere talebini 12.000,00 TL'ye yükseltmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur....

    HUMK’nun 76.maddesi hükmü uyarınca iddia ve delilleri bildirmek taraflara, hukuki tavsifi yapmak ise hakime ait olup, davacının gerek dava dilekçesi ve gerekse yargılama sırasındaki dilekçelerinden taşınmazın hukuki ayıplı hale gelmesi nedeniyle taşınmazın raiç değerini tazminat olarak istediği duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık ve belirgindir. Davacı talep ettiği tazminat miktarını açıklarken taşınmazın ayıplı değerini tenzil etmemiştir. Yani davacı B.K.’nun 202.maddesi gereği fesih hakkını kullanmıştır. Zapta karşı tekeffül veya hukuki ayıba dayalı sözleşmeden cayma iradesi ile acılan davalarda davacının mahkemeden elindeki ayıplı malı karşı tarafa iade talebinde bulunması koşulu aranmamakta, feshin şartları gerçekleşti ise hakimin resen ayıplı malı satıcıya iadesine karar vermelidir. Tüm Yargıtay daireleri ve Dairemizin istikrarlı inançları da bu yöndedir....

      Davacılar, davalılar İsmail ve ... ile davalı ...’e ait taşınmazların satışı için anlaşıp, toplam 57 000 USD ödediklerini, Kadastro Mahkemesinde açtıkları davanın SİT alanı içinde kaldığından reddedildiğini ve hazine adına tesciline karar verilip kesinleştiğini,...’in taşınmazların maliki, ... ve İsmail’in satımı gerçekleştiren ve 11.1.1999 tarihli protokol ile pürüz çıkması halinde sorumluluğu kabul eden şahıslar olması sebebi ile sorumlu olduklarını ileri sürerek ödedikleri bedelin tahsili için zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak eldeki davayı açmıştır. BK 192 ve 194 maddesi uyarınca hukuken geçerli bir satış söz konusu olduğundan davacı zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince davalılardan talepte bulunabilir. Dosyaya ibraz edilen ve davacı tarafından dayanılan Protokol, 6.10.1999, 8.1.1999 ve 11.1.1999 tarihli belgeler gereği davacılar ile davalılar arasında satımın gerçekleştiği, ancak satış bedelinin kime ne şekilde verildiğinin tam anlaşılamadığı görülmektedir....

        -TL hasar meydana geldiği, sözkonusu miktarın sigorta şirketi tarafından karşılandığı, bu kerre sigorta şirketi tarafından karşılanmayan değer kaybı ve aracın tamir süresince kullanılamaması nedeniyle mahrum kalınan kar kaybının tahsili için işbu davanın açıldığı, yine alınan bilirkişi raporuna göre davacı aracında 2.500,00.-TL değer kaybı ile 204,44.-TL tamir süresince kullanılamaması nedeniyle mahrum kalınan kar kaybının oluştuğu" gerekçesiyle davanın kısmen kabulü 2.500,00.-TL değer kaybı, 200,00.-TL kar kaybı toplam 2.700,00.-TL maddi tazminatın olay tarihi olan 15/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl davada, ruhsatsız inşaatın kal'ine, sözleşme süresince ödenmeyen kira tutarıyla mahrum kalınan kira bedelinin tahsiline, birleşen davada yükleniciden daire satın alan davalıların el atmasının önlenmesine karar verilmesi istenilmiş, mahkemenin sözleşme süresinde oturulacak daireye ilişkin kira isteminin atiye terkedilmiş olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, mahrum kalınan kira bedeli istemiyle birleşen davanın kabulüne dair kararı davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....

          olduğu haksız ve yersiz davanın reddini, müvekkili şirketin sektördeki büyüklüğü ve sermayesi dikkate alınarak davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmilini, arz ve talep etmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, trafik kazası sebebiyle dava konusu araçta oluşan değer kaybı, araç hasar bedelinin ve mahrum kalınan kar kaybı bedelinin davalılardan tahsili talebine ilişkindir. Davacı ---- tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle ---- plakalı araçta hasar, değer kaybının ve aracın kullanılamaması sebebiyle kira kaybı oluştuğunu, kazaya karışan --- şirketinin -----meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, hasar bedeli, değer kaybı ve mahrum kalınan kar kaybı bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ----- reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılar, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında geçerli bir taşınmaz satış sözleşmesi bulunmakta olup, uyuşmazlık zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....

                Bu durumda kiracı, kiraya veren davalıdan kâr kaybı zararını isteyebilir. Ancak kâr kaybının hesabında kiracının benzer nitelikteki bir taşınmazın kiralanması için gereken makul süre tespit edilip, tespit edilen bu süre içindeki kiracının kârının ne olabileceği tespit edilerek mahrum kalınan kârın belirlenmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş konusunda uzman bilirkişi marifetiyle benzer nitelikteki bir taşınmazın kiralanması için gerekli sürenin belirlenmesi ve belirlenen bu süre kadar mahrum kalınan gelir kaybı zararının hesaplanması gerekirken sözleşme süresince kâr mahrumiyeti hesaplanması doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın zapta karşı tekeffül borcundan kaynaklanan alacak davası olduğunu, TBK'nun 217. Maddesi gereğince araç bedelinin faizi ile birlikte iadesi için satıcının kusurunun aranmayacağını, dolayısıyla mahkemece davalının kusurunun bulunmadığından bahisle davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, istinaf isteminde bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık, T.B.K'nın 214 (eski BK 189) ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu