Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müspet zarar, kusursuz olan tarafın temerrüde düşen taraftan sözleşme yürürlükte kaldığı sürece isteyebileceği bir tazminat türüdür. Sözleşmeden kusurlu olarak dönen taraftan istenebilir. ... ki sözleşmeden dönülmemiş olsun, dönülmüş ise dönen taraf kendisi olmasın ve kusursuz bulunsun. Kar kaybı ise kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kar kaybı açısından kardan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kardan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır. Kar kaybı zararının müspet zarar kapsamında bulunduğu şüphesizdir. Müspet zarar ve kar kaybı zararı kavramlarına ilişkin bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Taraflar arasında düzenlenen 01.11.2004-31.12.2005 dönemini kapsayan kira sözleşmesinin süresi bitmeden davalı tarafından 31.03.2005 tarihinde feshedildiği tartışmasızdır....

    Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle mahrum kalınan kazanç kaybı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davacı vekili, 13/09/2017 tarihinde 34 HJ 9095 plakalı araç ile 34 XX 455 plakalı aracın kaza yapmaları nedeniyle, 34 XX 985 plakalı araçta meydana gelen hasarın kazanç kaybı oluşturduğunu, davalı tarafın kusurlu olduğunu belirterek iş bu dava ile davalıdan kazanç kaybı bedelinin tahsilini talep etmiştir. Karayolları Trafik Kanunu'nun 109.maddesine göre, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar....

    in  Borçlar Kanununun 189 ve devamı maddelerinde düzenlenen satıcının zapta  karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu olduğu, Hazinenin ise Medeni Kanunun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulması nedeniyle sorumlu olduğu, tazminat alacağının farklı nedenlerden kaynaklandığı için, Hazine ve ...'in davacı şirketlerin zararlarından   müteselsil olarak sorumlu olduğuna karar verilemeyeceği gibi, Hazinenin hem davacı şirketlere hem de davalı ve karşı davacı ...'e aynı anda tazminat ödemeye mahkum edilemeyeceği, mahkemece, davalı ...'in zapta karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu olup olmadığı araştırılarak, sorumluluğu var ise tapu maliki şirketlerin zararının bu kişiden alınarak davacı şirketlere verilmesine, ...’in ödemesine karar verilen zararın miktarına, alım satım işlemi nedeniyle ödedikleri ve edindiklerine göre tapu sicilinin tutulması nedeniyle oluşan zararı söz konusu ise bu miktarın Hazineden alınarak davalı ve karşı davacı ......

      Belediyesinden proje için onay aldıklarını, daha sonra projeye uygun olarak binanın içinde ve dış cephesinde gerekli tamirat ve onarım yapılarak kullanıma hazır hale getirildiğini, ancak davalının hastane ruhsatı alınması için gerekli başvuruları yapmayarak kira sözleşmesindeki edimini yerine getirmediğini, davalının kendi kusuru nedeniyle davacının maddi olarak zarara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, davacı tarafından kiralanan taşınmaza yapılan tamirat ve onarımdan kaynaklanan zarardan şimdilik 1.000TL ve davalının kusuru nedeniyle kiralananın sözleşmeye uygun kullanılmamasından kaynaklı mahrum kalınan kar nedeniyle şimdilik 1.000TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı; kira sözleşmesinde, davalının yanında ...'...

        Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, "araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle mahrum kalınan kar kaybı karşılığı olarak 5.000,00....

          Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı satıcı zapta karşı tekeffül hükümlerine göre rayiç değerden sorumlu olup, mahkemece davalının taşınmazın rayiç değerinden sorumlu tutulması gerekirken denkleştirici adalet prensibinin uygulanarak davanın kısmen kabulü usu ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle bozulması düşüncesinde olduğumuzdan yüce çoğunluğun aksi yöndeki onama kararına katılamıyoruz....

            CEVAP: Davalı ------ tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle:..------ davaya yetki ve duruşma ------------------- itiraz ettiğini, ifadesinin talimat -------------- davacı tarafın aracının sağ ön ---------olduğunu,------ derecede --- kaynaklı hasar meydana gelmiş olduğunu,----- kazayada karışmış olma ihtimalinin olduğunu------olduğunu ve ödeme ----dilekçe ekinde sunmuş olduğunu,.....bu vs. nedenler ile yetki yönünden davanın reddedilmesi ve mahkeme yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılması...."arz ve talep edilmiştir, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava trafik kazası nedeniyle davacının uğramış olduğu hasar,değer kaybı zararı ile mahrum kalınan kira bedelinin tazminine ilişkin tazminat davasıdır.Davacının dava dilekçesi ile hasar ve değer kaybını davalı sigortadan;hasar,değer kaybı ve mahrum kalınan kira bedelini ise diğer davalıdan müteselsilen alınarak tarafına verilmesini talep ettiği görülmüştür....

              manevi zararlara karşılık olarak 15.000 TL manevi tazminat talep etmiş, davacı vekili 27/11/2012 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda; Birleşen dosya yönünden; kıraathanenin dekorasyon ve işletme içi demirbaş harcamaları karşılığı olarak toplam talebini 991,76 TL ve kıraathanenin kira akdinin sonuna kadar işletilmesinden mahrum kalınması nedeniyle gelir kaybı zararı taleplerin 66.300 TL olmak üzere 67.291,76 TL artırarak toplam 102.291,76 TL maddi tazminat ve 15.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işlemiş ve dava sonuna kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                Mahkemece, davalının sözleşmeden doğan edimini yerine getirdiği ve olayda kusurunun bulumadığı, davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiğinin kabulünün mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde (6098 sayılı Kanun madde 214 vd...) düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. ......

                  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dilekçesinde özetle, davacıya ait .... plakalı araç ile davalıların işleten ve sürücüsü olduğu ..... plakalı aracın 19/02/2012 tarihinde kaza yaptığını, bu kazada davalı tarafın tam kusurlu olduğunu, davacının aracındaki hasarın sigorta şirketi tarafından ödendiğini, ancak araçtaki değer kaybı ile aracın tamiri süresince çalışamamasından kaynaklanan gelir kaybının sigorta tarafından karşılanmadığını, bu zarardan davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1000,00 TL değer kaybı ve 1000,00 TL mahrum kalınan işletme karının avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 14/05/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını ıslah ederek mahrum kalınan kazanç kaybı talebini 2.700,00 TL'ye değer kaybı olmak üzere talebini 12.000,00 TL'ye yükseltmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu