DAVA Borçlular vekili dava dilekçesinde; takip dosyasının yenilenme tarihinden 2020 Ekim ayına kadar (7 yıldan fazla) takipsiz bırakıldığını, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürerek icranın geri bırakılmasına, dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; borcun finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklandığını, tarafların finansal kiralama sözleşmesinden doğan borçlarında zamanaşımı konusunda 6361 sayılı Kanun’da hüküm bulunmadığı için TBK’nın 146. maddesindeki genel zamanaşımı süresi olan 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....
Anılan bu dava llK.nun 33/a-2 maddesinde öngörülen icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin alacaklıya tebliğinden sonra zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde genel mahkemelerde açılan dava niteliğinde olmadığından, icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararı bu takip yönünden kesin hüküm teşkil eder. O halde şikayete konu icra müdürlüğünün borçlunun taşınmazındaki haczinin kaldırılması isteminin reddine dair 13.02.2004 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken reddi yönünden hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı müvekkili tarafından icranın geri bırakılması kararına karşı kanuna uygun olarak 7 günlük süre içerisinde dava açılmış olduğunu ve işbu dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin devam ettiği göz önüne alındığında hacizlerin fekkine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ve davalı bakımından telafisi güç ve önlenemeyecek nitelikte zararlara yol açacağını, davalı müvekkili tarafından açılan bu davalarda dava konusu tasarrufların bir kısmı yönünden davalı alacaklı müvekkili lehine iptal kararları verilmesi üzerine davalı alacaklının dava konusu taşınmazların satış aşamasına geçtiği dönemde borçlularca icranın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/1005 E. Sayılı dosyası ile icranın geri bırakılması talepli dava açıldığını, icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine İcra ve İflas Kanunu'nun 33/a maddesi uyarınca davalı Müvekkili tarafından İstanbul 6....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı iddiasına dayanılarak icranın geri bırakılması talep edilmiştir. 03/02/2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır. Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nun 6273 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 814. maddesine göre de, çeklerde zamanaşımı süresi üç yıldır. Çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise, o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre, çek hakkında zamanaşımı süresi ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağına göre, çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur....
SAVUNMA:Davalı vekili 21/10/2022 uyap tarihli cevap dilekçesinde özetle; TBK 156/2 madde hükmünde zamanaşımı defi yönünden iki istisna getirilmiş olup “ borcun bir senetle tanınması veya kesinleşmiş, mahkeme veya hakem kararıyla sabit olması halinde “ kesilen süre daha kısa olsa bile zamanaşımı süresi 10 yıl olduğunu, davacı yan genel zamanaşımı itirazı ileri sürmekte ise işbu icra dosyasına konu borç çek ile takibi yapılmış olup kesinleştiğini, senet ve çek, her ikisi de BONO özelliğine sahip olduğundan bu zamanaşımı suresi çek için de geçerli olacağını, haksız ve hukuka aykırı gerekçelerle açılan işbu davanın reddinin gerektiğini, zamanaşımına uğramasına sebep olacak bir durum meydana gelmediğini, bu sebepler yüzünden icranın geri bırakılması talebi yerinde olmadığını, icranın geri bırakılması talebinin müvekkilin parasını alma sürecini uzatıp ,borç olan parayı ödememek için başvurulan kötü niyetli bir yolu olduğunu, borçlunun kendisi üzerinde bulunan araçların satışını engellemek...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2022 NUMARASI : 2022/24 ESAS 2022/82 KARAR DAVA KONUSU : Zamanaşımı Nedeniyle İcranın Geri Bırakılması KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edilldikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı taraf vekili dava dilekçesinde özetle;Bursa 13....
Şikayetçi borçlular... ve ... tarafından alehlerine başlatılan ipotekli takibe karşı icranın geri bırakılması talebi ile icra mahkemesine başvuruda bulunulduğu,... İcra Hukuk Mahkemesi' nin 2010/ 2622 E. sayılı dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda 15/12/2010 tarihli karar ile şikayetçiler yönünden şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın alacaklı tarafça temyiz edilmediği, gönderilen dosya sureti içinde bu kararın hükümsüz kaldığına ilişkin bir kararın da bulunmadığı anlaşılmıştır. İcranın geri bırakılması kararı hüküm kısmı itibariyle şikayette bulunan üç borçluyu da kapsar nitelikte olup mahkemenin aksi yöndeki kabulü yerinde değildir....
İcra Mahkemesi'nin 2011/66 E. 2012/52 K. sayılı, 15.11.2012 tarihli ilamının hüküm kısmının 1. bendinde yazılı bulunan “takibin zamanaşımı sebebiyle iptaline” sözcüklerinin karar metninden çıkarılarak yerine “icranın geri bırakılmasına” sözcüklerinin yazılmasına, mahkeme kararının düzeltilmiş bu şekli ile İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 06.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
E.) sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak, davalı tarafından icra takibinin işlemsiz bırakıldığı ve bu nedenle takip konusu bononun zamanaşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması istemli dava açıldığını, Antalya ... İcra Hukuk Mahkemesinin ... E. ve ......
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; çekin ibrazı bakımından altı aylık zamanaşımının gerçekleştiği, çek borçlularının birinin diğerine karşı sahip olduğu başvurma hakkı kapsamında zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle icra mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verildiği, İİK'nın 33. maddesi kapsamında zamanaşımı itirazının yapıldığı tarihten sonra geri bırakılma kararının kabul edildiği,alacaklının icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zamanaşımının gerçekleşmediğine ilişkin yedi günlük sürede dava açmadığı, dolayısıyla ilamın zamanaşımına uğradığı hususunun kesin hüküm oluşturacağı, kesin hükmün varlığı halinde de dava şartlarının varlığından söz edilemeyeceği, davada davacının her ne kadar davalı aleyhine iflas yolu ile kesinleştiği belirtilen takipten dolayı iflas talebinde bulunmuş ise de; bu takip itibariyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir...