Buna göre icra mahkemesince zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilmesi ile icra takibi son bulur. Ancak, bunun için alacaklının İİK'nun 33/a-2.maddesine göre yedi gün içinde dava açıp açmayacağı beklenmelidir. Dava için maddede öngörülen yedi günlük sürenin bitimine kadar icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklı bu süre içinde dava açarsa, bu davanın sonucuna değin takip durmaya devam eder. Alacaklı bu davayı kazanır ise, icra takibine devam edilir. Yedi gün içinde dava açmaması ya da açıpta davanın reddi halinde ise icranın geri bırakılması kararı, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğurur. Bir diğer anlatımla dosyada mevcut hacizler kalkar. Bu durumda anılan süreç tamamlanmadan icranın geri bırakılması kararı ile birlikte hacizlerin de kaldırılmasına karar verilemez....
Şti yönünden zamanaşımı süresini kestiği görülmüş olup, takip dayanağı çeke dayalı 6 aylık zamanaşımı süresinin bu borçlu yönünden dolmadığı anlaşılmaktadır. O halde; Dairemizin borçlu ... 2000 Tur...Ltd. Şti yönünden de icranın geri bırakılmasını öngören 13.01.2015 tarihli 2014/26092 E. - 2015/384 K. sayılı bozma ilamının maddi hataya müstenit olduğu, maddi hataya dayalı bozma kararına uyulmasının ise usuli kazanılmış hak doğurmayacağı gözetilerek mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle borçlu ... 2000 Tur...Ltd. Şti yönünden istemin reddine karar verilmesi gerekirken; icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının borçlu ... 2000 Tur...Ltd....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne, davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İcra Müdürlüğünün 2002/1732 Esas sayılı takip dosyası üzerinden takip başlatılmış ise de, bu takip dosyasının 31/12/2005 tarihinde takipsiz bırakılması nedeniyle işlemden kaldırıldığı, bu takipten sonra herhangi bir takip işlemi yapılmadığı, ilamlar için öngörülen zamanaşımının 10 yıl olması sebebiyle, en son zamanaşımının 31/12/2005 tarihinde kesildiği kabul edilse dahi, bu tarihten itibaren yeniden işlemeye başlayan 10 yıllık sürenin takip tarihinden önce dolmuş olduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince şikayetin kabulü ile zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusunun takibe konu çeklerden 31/12/2011 tarihli olanların zamanaşımına uğradığından bu senede dayalı takip yapılamayacağına ilişkin olduğu ve sözkonusu çekler yönünden icranın geri bırakılmasını talep ettiği, ancak, talep aşılarak HMK.nun 26. maddesine aykırı şekilde ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/7155 Esas sayılı takibinde icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. O halde, mahkemece, HMK.nun 26. maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak takibe konu 31/12/2011 tarihli çeklere ilişkin icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde takibin tümden geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Borçlunun başvurusu bu hali ile icra takibinin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olup, İİK'nun 169/a maddesine dayalıdır. Anılan maddenin 5. fıkrası uyarınca ise; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesinden sonra, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, takip sonrası zamanaşımının dolduğu gerekçesi ile icranın geri bırakılması isteminde bulunduğu, mahkemece davanın kabulü ile İİK'nun 71/1 ve 33/a maddelerine göre icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca keşide edilen ve müvekkilinin ciro yoluyla hamili bulunduğu bonolara dayalı olarak müvekkilince davalı aleyhine takip başlatılmış ise de, davalının itirazı üzerine Kadıköy 3.İcra Mahkemesince zamanaşımı itirazının kabulüne ve icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini belirterek, icranın geri bırakılması kararının kaldırılarak takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,takibe konu edilen bonoların takip tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece takibe konu bonoların zamanaşımına uğradığı, icranın geri bırakılmasına ilişkin icra hukuk mahkemesinin kesinleşen kararının yerinde olduğu, davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Zira maddenin son bölümünde "...icranın geri bırakılması için Bölge Adliye Mahkemesi'nden veya Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir." düzenlemesi mevcuttur. Yine, anılan tarihte yürürlükte bulunan İİK'nın 36/3 maddesine göre, "ücreti ilgililer tarafından verilir ise Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay'ca icranın geri bırakılmasına dair karar icra dairesine en uygun vasıtalar ile bildirilir." düzenlemesi mevcut olup, buna göre icranın geri bırakılması kararının borçlu tarafından sunulması zorunlu olmadığı gibi kararın icra dosyasına ibrazı için de bir süre belirlenmemiştir. Bu haliyle süresi içerisinde alınmış icranın geri bırakılması kararının mehil vesikasında belirlenen süre geçtikten sonra icra dosyasına sunulmuş olmasının icranın geri bırakılması kararı gereğince işlem yapılmasına engel olmadığı açıktır....
açılan dava niteliğinde olmadığından icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararının bu takip yönünden kesin hüküm teşkil edeceği, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası açılmasının hacizlerin kaldırılmasına mani olmayacağı gerekçesi ile icra müdürlüğünün işleminin iptalini talep etmiştir....