alacaklı vekiline icra dosyasından 19.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği, bunun üzerine alacaklı vekili tarafından 25.12.2020 tarihinde Acıpayam 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/319 E. sayılı dosyası ile 2004 S.K mad.33/a gereğince alacağın zamanaşımına uğramadığının tespiti ve 25.000.TL alacağın banka ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili talebiyle dava açıldığı, yargılama sonunda davanın reddine karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediği ve istinaf incelemesinde olduğu, borçlu vekili tarafından icranın zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verilmiş olması nedeniyle hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce İİK m.33/a-2 uyarınca hacizlerin kaldırılmadığı, bu defa alacaklı vekili tarafından Acıpayam 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/319 E. sayılı davasının İİK'nun 33/a-2 maddesinde öngörülen icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin alacaklıya tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat bakımından ve 7 gün içinde genel mahkemelerde...
/2014 tarihinden bu yana işlemsiz bırakılmış olması, dolayısıyla da, takibe konu edilen bonoların zamanaşımına uğramış ve kambiyo vasfını yitirmiş olmaları nedeniyle icranın geri bırakılmasına; yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
O halde, mahkemece; alacaklının yukarıda belirtilen tarihler arasında icra takibini sürdürme iradesini gösteren bir takip işlemine rastlanılmadığından ve 6762 sayılı TTK'nun 726/1. maddesinde yazılı 6 aylık zamanaşımı gerçekleştiği gerekçesi ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, bono olup 3 yıllık zamanaşımı süresine uygulanacağı gerekçesi ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsiz ise de; sonuçta istem kabul edilip icranın geri bırakılmasına karar verildiğinden mahkeme kararı sonucu itibarı ile doğru olup onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak zamanaşımı oluştuğunu ileri sürmüş olmakla; başvuru bu hali ile İİK'nın 71/2. maddesi göndermesiyle İİK'nın 33/a maddesine dayalı zamanaşımı nedenine dayalı icranın geri bırakılması istemidir. İİK'nın 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nın 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde icranın geri bırakılması için ilamlı takiplere ilişkin İİK'nın 33/a maddesine atıf yapıldığı, ancak aynı Kanunun 33. maddesinin 3. fıkrasına atıf yapılmadığı anlaşılmaktadır....
Öte yandan, mülga 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay olup, asıl borçlu yönünden zamanaşımı dolmuş ise de borçlunun talebi icranın geri bırakılması olup, İİK’nun 71. maddesinin atfı ile İİK’nun 33/a maddesi uyarınca da takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğraması durumunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece takibin iptal edilmesi de yerinde değildir. O halde, ilk derece mahkemesince, borcun zamanaşımına yönelik icra kefillerinin taleplerinin reddine, asıl borçlunun talebinin ise kabulü ile icranın asıl borçlu yönünden geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur. B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar ..., ... ve ...'...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2021/166 ESAS - 2021/329 KARAR DAVA KONUSU : Zamanaşımı Nedeniyle İcranın Geri Bırakılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya 6....
Borçlunun başvurusu bu hali ile icra takibinin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olup, İİK'nun 169/a maddesine dayalıdır. Anılan maddenin 5. fıkrası uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” Mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .......
Somut olayda, ..., ... ve ...’... 26.11.2008 tarihinde dosya borcuna icra kefili oldukları, dava tarihi itibari ile de asıl borçludan bağımsız olarak kefil oldukları miktar kadar takip borcundan sorumlu olan icra kefilleri yönünden İİK’nun 39. maddesinde öngörülen on yıllık zaman zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır. Öte yandan, mülga 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay olup, asıl borçlu yönünden zamanaşımı dolmuş ise de borçlunun talebi icranın geri bırakılması olup, İİK’nun 71. maddesinin atfı ile İİK’nun 33/a maddesi uyarınca da takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğraması durumunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece takibin iptal edilmesi de yerinde değildir....
Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 12/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra 24/10/2013 tarihinde borçluya ait bulunan araçlar üzerine haciz konulmasına karar verildiği, 30/10/2013 tarihinde hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, bu tarihten sonra alacaklı tarafça 11/06/2019 tarihli yenileme tarihine kadar başka işlem yapılmadığı ve 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, mahkemece zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğinden diğer talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararda bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -K A R A R- İncelenmesine gerek görüldüğünden; 1-) Ümraniye 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 23.12.2011 gün, 2010/1207 Esas ve 2011/1128 Karar sayılı olup, dava konusu takip dosyasında zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkin kararının kesinleşip kesinleşmediği belirtilerek ilgili dosyanın, aslının ya da eksiksiz, onaylı ve okunaklı birer suretinin, 2-) Yukarıda belirtilen icranın geri bırakılması kararına karşı alacaklı tarafından İİK.nun 33/a-2 maddesi uyarınca, bir dava açılıp açılmadığı hususunun da araştırılarak, varsa; ilgili dosyanın aslının veya okunaklı ve onaylı bir suretinin tüm belgeleri ile birlikte bulunduğu yerden getirtilip evraka eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için, dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....