Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun başvurusu bu hali ile icra takibinin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olup, İİK'nun 169/a maddesine dayalıdır. Anılan maddenin 5. fıkrası uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” Mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .......

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2021/166 ESAS - 2021/329 KARAR DAVA KONUSU : Zamanaşımı Nedeniyle İcranın Geri Bırakılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya 6....

    Somut olayda, ..., ... ve ...’... 26.11.2008 tarihinde dosya borcuna icra kefili oldukları, dava tarihi itibari ile de asıl borçludan bağımsız olarak kefil oldukları miktar kadar takip borcundan sorumlu olan icra kefilleri yönünden İİK’nun 39. maddesinde öngörülen on yıllık zaman zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır. Öte yandan, mülga 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay olup, asıl borçlu yönünden zamanaşımı dolmuş ise de borçlunun talebi icranın geri bırakılması olup, İİK’nun 71. maddesinin atfı ile İİK’nun 33/a maddesi uyarınca da takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğraması durumunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece takibin iptal edilmesi de yerinde değildir....

      Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 12/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra 24/10/2013 tarihinde borçluya ait bulunan araçlar üzerine haciz konulmasına karar verildiği, 30/10/2013 tarihinde hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, bu tarihten sonra alacaklı tarafça 11/06/2019 tarihli yenileme tarihine kadar başka işlem yapılmadığı ve 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, mahkemece zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğinden diğer talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararda bir isabetsizlik görülmemiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -K A R A R- İncelenmesine gerek görüldüğünden; 1-) Ümraniye 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 23.12.2011 gün, 2010/1207 Esas ve 2011/1128 Karar sayılı olup, dava konusu takip dosyasında zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkin kararının kesinleşip kesinleşmediği belirtilerek ilgili dosyanın, aslının ya da eksiksiz, onaylı ve okunaklı birer suretinin, 2-) Yukarıda belirtilen icranın geri bırakılması kararına karşı alacaklı tarafından İİK.nun 33/a-2 maddesi uyarınca, bir dava açılıp açılmadığı hususunun da araştırılarak, varsa; ilgili dosyanın aslının veya okunaklı ve onaylı bir suretinin tüm belgeleri ile birlikte bulunduğu yerden getirtilip evraka eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için, dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, bonoya dayalı takipte zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkindir. İlk derece mahkemesi kararında da belirtildiği üzere bonoya dayalı takipte zamanaşımı süresi 6102 sayılı TTK'nın 778. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken anılan Kanunun 749/1. maddesi gereğince, poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı başlatılacak takiplerde vadeden itibaren üç yıldır. TTK'nın 690. maddesi gereğince bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 662. maddesinde, zamanaşımını kesen sebepler; "dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi" şeklinde sınırlı olarak sayılmış olup, bu maddede öngörülen sebepler dışında zamanaşımı kesilmez. Ancak alacaklının icra dosyasında yapacağı takip işlemleri de zamanaşımını keser....

        İcra Müdürlüğü'nün 2013/1164 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine konu, Tarım Kredi Kooperatifi'nin 26/06/1995 tarih ve 988-987 ve 986 nolu kredi borç senetlerinin zamanaşımına uğradığını, İİK'nun 33/a maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını ve takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece; İİK'nun 39. maddesinde ilama müstenit takiplerin son muamele üzerinden 10 sene geçmekle zaman aşımına uğrayacağı belirtilmiş ise de bu hususun derdest olan dosyadaki son muamele olarak anlaşılması gerektiği, daha önce farklı icra dairelerinde takipler yapıldığı, aciz vesikası alındığı, o dosyalar üzerinden işlemlerin kaldığı yerden değil de farklı bir icra dairesinde ve farklı esaslarla yeniden takip başlatılması nedeniyle İİK'nun 33/a maddesi gereğince zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir....

          Bu dava hakkında karar verebilmek için zamanaşımı nedeniyle icra mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olması ve bu kararın kesinleşmiş olması gerekir. İcra Mahkemesince zamanaşımı itirazı reddedildiğine ve kesinleştiğine göre bu dava konusuz kalmıştır. Mahkemece bu yön gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 02/03/2009 düzenleme, 06/03/2019 vade tarihli 5.000 TL bedelli, 02/03/2009 düzenleme 01/05/2019 vade tarihli 10.000 TL bedelli 2 adet bonoya dayanarak 26/05/2009 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapılmış, davacı borçluya ödeme emri 08/06/2009 tarihinde tebliğ edilmiş, 23/06/2009, 03/05/2010 tarihlerinde haciz istenilmiş, bilahare dosya işlemsiz bırakılmış, 10/03/2015 tarihinde yenilenmiş, tekrar işlemsiz bırakılarak 13/12/2017 tarihinde yenilenmiş, davacı borçlu 30/12/2018 tarihinde açtığı dava ile takip sonrası zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece şikayetin kabulü ile icranın davacı borçlu yönünden geri bırakılmasına karar verilmiştir....

            Ayrıca, İİK.nun 71. ve 33/a-l. maddelerine göre de, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleştiği tespit edildiği taktirde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Somut olayda, iki adet çeke dayalı olarak başlatılan takipte, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde, 16.12.2009 ile 07.10.2010 tarihleri arasında alacaklı tarafından takibin sürdürülmesi iradesini gösteren herhangi bir takip işlemi yapılmadığından, takip işlemsiz bırakıldığından, yukarıda açıklanan kurallar gereğince zamanaşımı gerçekleşmiştir. Mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın konusuz kaldığından bahisle şikayetin reddine dair karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu