İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip dayanağı belge, kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan olaya 6102 sayılı TTK'nın 778/1-h. (6762 Sayılı TTK'nın 690.) göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken TTK'nın 661/1. maddesi gereğince poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) ve onun gibi sorumlu olan aval verene karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresinin vadeden itibaren 3 yıl olduğu, takibin 10.05.2011 tarihinde başlatıldığı, işlemsiz kaldığı için takibin düştüğü ve 05.05.2014 tarihinde yenilendiği, 11.06.2014 tarihinde borçlunun taşınmazına haciz şerhi işlenmesinin talep edildiği, alacaklı vekili tarafından en son işlemin 15.10.2020 tarihli birinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebi olduğu, icra dosyasının 3 yıldan fazla işlemsiz bırakıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, İİK 71/2 maddesi ile İİK 33/a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılmasına, icranın geri bırakılması...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; Mahkemenin gerekçeli kararda belirtmiş olduğu tarihte Tebligat Kanunun ilgili maddeleri uyarınca herhangi bir şekilde tebligatın yapılmadığını, alacaklı icra takibin kesinleşmesinden itibaren borcun tabi olduğu zamanaşımı süresi geçtikten sonra yenileme talebinde (İKK m. 78,5) bulunursa, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürebileceğini, ancak takip kesinleşmiş olduğundan borçlu bunu ödeme emrine itiraz yolu ile değil ancak İKK m. 71/2 ve 33. Maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması yolu ile gerçekleştirebileceğini, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talep etme hakkının herhangi bir süre ile sınırlı olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu mirasçısının ve şikayetçi üçüncü kişi taşınmaz yeni malikinin, takibin kesinleşmesinden sonraki evrede bono zamanaşımının oluştuğunu ileri sürerek İİK'nun 71. maddesi gereğince icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece; şikayetin kabulü ile şikayetçiler yönünden İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel Kredi sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı süresinin geçtiğini ve takibin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Takibin dayanağı genel kredi sözleşmesi olup, Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesinde belirtildiği üzere, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zamanaşımına tâbidir....
Hukuk Dairesi'nin 13.11.2019 gün 2018/ 2565 Esas- 2019/2137 Karar sayılı kesin kararı ile zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiş ise de; ilamın alacaklıya tebliği ile 7 günlük dava açması süresinin beklenmesi gerektiği, kaldı ki dairemizce sistem üzerinden gerçekleştirilen kontrolde alacaklı tarafça 16/11/2019 tarihinde İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/1008 Esas sayılı dava dosyası ile Bölge Adliye Mahkemesinin icranın geri bırakılmasına yönelik kararına karşı 7 günlük süre içerisinde; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 71. Maddenin yollamasıyla aynı kanunun 33/A hükmü uyarınca alacağın zamanaşımına uğramadığının tespiti istemiyle dava açılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2008/13499 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu yönünden İİK 71/2 ve 33/a-1 maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra takibinin başlatılmasından sonra zaman aşımını kesen işlemlerin taraflarınca yapıldığını, takibin zaman aşımına uğramadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nun 71/2 maddesi delaletiyle aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca açılmış takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2008/10428 esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattığını, söz konusu alacağı dava dışı ... Halı Tekstil San. Tic. Ltd. Şti.'nden temlik aldığını, takibe konulan çeklerin TTK'nun 749.maddesine zamanaşımına uğraması sebebiyle yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, temel ticari ilişkinin davalı ile dava dışı ... Halı Teks. San. Ltd. Şti. arasında kurulduğunu, temlik alacaklısı olarak bu temel ilişkiye dayandığını, ... 3. İcra Hukuk Mahkemesinde zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talebinde bulunulduğunu, mahkemece verilen red kararının Yargıtay 12.HD tarafından bozulduğunu ve takibin zamanaşımı nedeni ile geri bırakılması ihtimalinin bulunduğunu ileri sürerek ... 7....
Bu durumda, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteminin kabulüne ilişkin karar kesinleşmiştir. Mahkemece, Dairemizin 11.06.2015 tarih ve 2015/5973 - 16322 sayılı ilâmına uyularak yapılan yargılama neticesinde, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkin yeniden hüküm tesis edilmiş olması, kesinleşen bir konuda alacaklıya yeniden temyiz hakkı vermez. Buna göre, kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılması mümkün olmadığından, alacaklının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz dilekçesinin yukarıda açıklanan nedenlerle (REDDİNE), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -K A R A R- İncelenmesine gerek görüldüğünden; 1-) Ümraniye 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 23.12.2011 gün, 2010/1207 Esas ve 2011/1128 Karar sayılı olup, dava konusu takip dosyasında zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkin kararının kesinleşip kesinleşmediği belirtilerek ilgili dosyanın, aslının ya da eksiksiz, onaylı ve okunaklı birer suretinin, 2-) Yukarıda belirtilen icranın geri bırakılması kararına karşı alacaklı tarafından İİK.nun 33/a-2 maddesi uyarınca, bir dava açılıp açılmadığı hususunun da araştırılarak, varsa; ilgili dosyanın aslının veya okunaklı ve onaylı bir suretinin tüm belgeleri ile birlikte bulunduğu yerden getirtilip evraka eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için, dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 09.09.2013 gün 2013/20060 Esas 2013/27679 Karar sayılı ilamı ile; (...Alacaklı vekili tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işlemsiz bırakılması nedeniyle zamanaşımı oluştuğunu belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabul edilerek icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. TTK.nun 688/6. maddesine göre bononun, kambiyo senedi vasfını taşıyabilmesi için, tanzim yeri unsurunu ihtiva etmesi gereklidir. Aynı Kanunun 689/son maddesine göre ise, tanzim edildiği gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. H.G.K.'nun 02.10.1996 tarih ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tanzim yeri olarak idari birim adının yazılması yeterli ve zorunlu olup, ayrıca adres gösterilmesi mecburiyeti bulunmamaktadır....