Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İTİRAZ VE ŞİKAYET Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; komşuya haber verilmeden, kapıya bildirim asılmadan doğrudan muhtara yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, tebliğden 14.01.2021 tarihinde haberdar olduğunu, alacaklıya borcu olmadığını, senetteki imzaya, borca, faize, faiz oranına, tüm ferilerine, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini belirterek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek süresinde açılmayan davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini ve borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. III....

    Davacı dava dilekçesinde; imzaya itirazının yanısıra icra dairesinin yetkisine, borca, senedin sonradan doldurulduğu iddiasına, kambiyo vasfının bulunmadığına yönelik itiraz ve şikayetlerini ileri sürmüş olup, Mahkemece davacının yalnızca imzaya itirazı incelenmek suretiyle diğer itiraz ve şikayetleri incelenmeksizin, karar verildiği anlaşılmıştır. O halde Mahkemece, davacının imzaya itirazı ile birlikte dava dilekçesinde bildirdiği sair itiraz ve şikayet nedenleri de incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının HMK'nın 353/1- a-6. bendi uyarınca kaldırılmasına, davacının imzaya itirazı ile birlikte sair itiraz ve şikayet nedenleri de incelenerek oluşacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

    Asliye Hukuk ve ... 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekilinin, 24.05.2013 tarihli dilekçe ile; alacağına karşılık olmak üzere davalının 12.000.-Euro değerinde bono verdiğini, bono bedelini ödememesi üzerine davalı hakkında icra takibi yaptığını, davalının haksız imzaya ve borca itiraz ettiğini ve itiraz sonucunda takibin iptal edildiğini ve davalının 7.645,00.-TL davacıdan tahsil ettiğini, davalının sahte senet düzenlemek iddiası ile davacı hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve ... 3. Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldığını, asliye ceza mahkemesine açılan davanın görevsizlikle ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/179 Esas sayılı dosyasına kayıt edildiğini ve mahkeme kararıyla 11.12.2000 düzenleme tarihli 11.01.2001 vadeli 12.000....

      Bu itibarla senetteki imzanın T1 ait olduğunun Adli Tıp Kurumu Raporu ile de ortaya konulmuş olması, davacının borçlu olmadığını, borcun itfa veya imhal edildiğini İİK'nın 169/a maddesinde sayılan belgelerden biriyle ispat etmemiş olması nedeniyle davacının borca ve imzaya itirazın haksız olduğu kanaatine varılmış, ancak tedbiren takibin durdurulmasına dair talep ve karar olmadığı için davacı borçlu aleyhine para cezası verilmesine yer olmadığı kanaatine varılmış olmakla, borca ve imzaya itiraz mahiyetindeki şikayetin reddine" karar verildiği anlaşılmıştır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2021/44 ESAS, 2021/261 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkil aleyhine İstanbul 35....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalının senetteki imzaya itiraz etmediği, davalının zamanaşımı savunmasının da yerinde olmadığı, davalının borcunu ödediğine dair delil sunmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile davacı yararına % 40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davanın kanuni süresinde açıldığını, itiraz konusu takip dosyasına ilişkin ödeme emrinin müvekkiline 11/01/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, İİK'nın 168/b. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda borca ve imzaya itiraz süresinin 5 (beş) gün ve 5. gün 16/01/2021 tarihi olduğunu, sürenin sonuncu günü “resmi tatil günü”ne rastlarsa, sürenin “tatili izleyen günde” ve o günün tatil saatinde biteceğini, 16/01/2021 tarihinin hafta sonu resmi tatil gününe (cumartesi) denk gelmiş olması sebebiyle istinaf süresini izleyen ilk mesai günü olan 18/01/2021 tarihinde sona ereceğini, itirazın da 18/01/2021 tarihinde, yani kanuni süresi içinde yapıldığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi uyarınca yetki ve borca itiraz ile İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraza ilişkindir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2700 KARAR NO : 2020/2123 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 30/04/2019 NUMARASI : 2018/285 ESAS 2019/402 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında İstanbul Anadolu 11 İcra Müdürlüğünün 2018/175 sayılı icra dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takip dayanağı çekin arkasında müvekkili adına yapılan cirodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borca ve imzaya itiraz ettiklerini beyanla, takibin iptaline, %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş (5) günlük sürede icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmesi gerektiği, somut olayda, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin davacıya 14.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca ve imzaya itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu, 04/10/2020 tarihinde yapılan itirazın süresinde olmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde de dava dilekçesinde bir iddianın bulunmadığı, mahkemece imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın süre yönünden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur...

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, davacının sehven eklendiğini öğrenince borçlu kaydının silinmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle müvekkili aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla Mahkeme kararının bu yönlerden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacının istinaf başvurusu yönünden yapılan inceleme sonucunda: Her ne kadar davacı dava dilekçesinde imzaya ve borca itiraz etmiş ise de; davacının takibe konu bonoda borçlu sıfatıyla yer almadığı, buna rağmen takip talebinde borçlu olarak gösterildiği, bu hususun davalı tarafından sehven davacıya takip yöneltildiği beyan edilerek kabul edildiği, bu nedenle imzaya ve borca itiraz yönünde inceleme yapılmadan davacı yönünden takibin iptaline karar verildiği dikkate alındığında, Mahkemece davacı lehine tazminata hükmedilmemesi isabetlidir....

        UYAP Entegrasyonu