"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2019/32-2021/54 Dava, Kurumun eksik işçilik tespiti nedeniyle re'sen prim tahakkuk işleminin iptali ve itirazi kayıt ile yapılan ödemenin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 27/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, SSK'ya itirazi kayıtla yatırılan 8.069,45YTL.'nin kusuru arasında rücu edilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin mahkemenin görevsizliğine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 26.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemesi Davacı, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle prim borcu bulunmadığının tespitine, Kuruma itirazi kayıt ile ödenmiş paranın iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, asgari işçiliğe ilişkin Kurum işleminin iptali ile itirazi kayıt ileri sürülerek yapılan ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 12/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. ........
halinde evrakları resen düzenlemesi işverene tebligat yapılması ve borç için 1 ay üniteye itiraz hakkı tanıması gerektiğini, davacıya böyle bir tebligat yapılmadığını, bunun da hukuka aykırı olduğunu, borca konu kişilerin şirket kadrosunda çalışırken aynı zamanda tevhit karşılığında hizmet verdiğini, tevhit karşılığı alınan hizmet ödemelerinin ssk primine dahil edilmediğini belirterek, dava konusu ödeme emrinin iptali ve itirazi kayıt ile ödenen 15.949,81 TL nin ödeme tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN TOPLANMASI; TAKDİRİKADASTRO HAKİMİ GERÇEK HAK SAHİPLERİ ADINA TESCİLE KARAR VERİRKADASTRO TESBİTİNE İTİRAZKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 30 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 168 ada 6 parsel sayılı 1406,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Ali adına tespit edilmiştir. Davacı Hatice, yasal süresi içinde miras payı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin zilyetlik şartları gerçekleşmediğinden Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Ali tarafından temyiz edilmiştir....
ı kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), B- Sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçları yönünden; Atılı suçlar için kanunda öngörülen cezaların üst sınırı itibari ile 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan uzatılmış dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 28.05.2004 tarihi de dikkate alındığında, temyiz incelemesinden önce 28.11.2011 tarihinde dolduğu anlaşıldığından, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322.maddesi gereğince, sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçlarından açılan kamu davalarının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4,104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca AYRI AYRI DÜŞÜRÜLMESİNE, 27/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM :Suçun özel belgede sahtecilik olduğunun kabulü ile; ZAMANAŞIMI NEDENİYLE ORTADAN KALDIRMA Suça konu senedin takibe konulduğu sırada unsurlarının tam olduğu ve resmi belge niteliğinde bulunduğunun kabulü ve zamanaşımı süresinin buna göre hesaplanması gerektiği gözetilmeden; yasal olmayan gerekçe ile belgenin özel belge sayılması gerektiğinden söz edilerek 765 sayılı TCK.nun 102/4,104/2 ve CMK.nun 223/8 maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi, Yasaya aykırı ve C.Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli...
KARAR Davacı vekili 5233 Sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun uyarınca zararların karşılaması için davalı idareye başvurduğunu, başvuru neticesinde 103.192,53 TL'nin ödenmesine karar verildiğini ve taraflar arasında imzalanan sulhnameye 26.07.2007 tarihinde valilik tarafından olur verildiğini, anılan yasanın 13. maddesinde “tazminat tutarlarının olur tarihinden itibaren 3 ay içinde ödenmesi” kararlaştırıldığında ödemenin 27.10 2007 tarihinde yapılması gerektiğini; ancak davalı idarenin ilgili sulhnameyi tek taraflı iptal ederek yeni bir sulhname hazırladığını, bu sulhnameyi itirazi kayıtla imzaladıklarını ve yeni hazırlanan sulhnameye göre ödemenin 13.10.2008 tarihinde yapıldığını, 27.10.2007 tarihinde ödemenin yapılmış olması gerektiğinden ödeme tarihine kadar geçen süre için faiz alacağı olduğunu, faiz alacağının tahsili amacı ile başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğinin belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına...
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin 2006 yılı Ocak ayı aidat ödemesinin yapılmadığını öğrenmesi üzerine ödeme yaptığını ve makbuz aldığını, kendisinin 214,96 TL borcu olduğunun bildirilmesi ile itirazi kayıt ile ödemeyi yaptığını, bu ödemenin 2006 yılı Ocak ayı 60,00 TL aidatına işletilen faiz olduğunu öğrendiklerini, kooperatifin bildirim yapmaması nedeniyle kusurlu olduğunu, faiz miktarının fahiş olduğunu, daha sonra kendisine 4.184,51 TL borç bildirildiğini ve bunu da itirazi kayıt ile ödediğini, 24.09.2008 tarihli mektup ile de borcun 4.369,10 TL olduğunun bildirildiğini, davacının borçlu olmadığı aksine alacaklı bulunduğunu ileri sürerek, davacının borçlu olmadığının tespiti ile 4.184,51 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....