Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, Adana İcra Müdürlüğünde başlatılan takibin, davalıların borca itirazı üzerine durduğu, itirazın iptali davasının da Adana Mahkemelerinde istenmesi gerektiğinden, davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. ../... -2- 2009/4582 2009/7555 Dava, kasko sigorta poliçesi nedeniyle, İİK.’nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı ... şirketi, Adana 4.İcra Müdürlüğü’nün 2008/1310 Esas sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalılar, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine itirazın iptali istemi ile iş bu dava da, HUMK.’ndaki genel yetki kuralları uyarınca davalıların ikametgahı olan Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır....
Borçluların icra mahkemesine başvurusu yetkiye ve İİK 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Yetkiye itiraz yönünden yapılan incelemede; senetteki keşide yerinin Antalya olduğunu, takibe konu senedin keşide yeri itibariyle yetkili icra dairesinde takibe konulduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazına yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Borca itiraz yönelik olarak; İİK 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK 14.3.2001 tarih 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki satım sözleşmesi nedeniyle düzenlenen bonoya dayalı alacak nedeniyle davalı aleyhine Konya 9. İcra Müdürlüğü'nün 2007/6617 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının yasal süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazının tamamen yersiz ve haksız olduğunu belirterek icra dosyasındaki davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve % 40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, bono hamili tarafından bonunun vadesinin geçmesinden sonra yasal süre içerisinde protesto tanzim edilmediğini, bono hamilinin müracat hakkının bulunmadığını bildirerek davanın reddini ve %40 tazminata kararı verilmesini savunmuştur....
İlçesinde olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ise; alacak paraya ilişkin ise, alacaklının ikametgahının bulunduğu icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olacağı, gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, taraflar arasında düzenlenen faturaya dayanarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra takibi ... İcra Müdürlüğünün 2013 /209 Esas sayılı dosyasında yapılmış, borçlu süresinde borca itiraz etmiş, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemiştir. Davalı, 05.12.2013 gününde yapılan dava dilekçesi tebliğinden sonra 11.12.2013 tarihinde süresinde yetki itirazında bulunmuştur. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda TBK'nın 89/1. madde hükmüne göre alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde de itirazın iptali davası açılabilir....
Tüketici Mahkemesince; davalının yerleşim yeri adresinin ... ilçesi olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi ise ... 7. İcra Müdürlüğünün 2012/18258 Esas sayılı dosyasında Türkiye Vakıflar Bankası tarafından ... aleyhine icra takibi yapıldığı, borçlu vekilinin icra müdürlüğüne verdiği 21/11/2012 tarihli itiraz dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği ancak yetkili İcra Müdürlüğünü belirtmediği, yetki itirazının açık olarak yapılması gerektiği, HMK'nın 19. maddesi uyarınca usûlüne uygun yetki itirazı bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Akdî ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda TBK'nın 89/1. maddesi hükmüne göre alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde de itirazın iptali davası açılabilir....
in kasten silahla yaralama ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin ve takdir kılınmış ise de, müsnet suçların kanunda öngörülen cezalarının üst sınırına göre 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2.maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan uzatılmış dava zamanaşımı süresinin suç tarihi olan 14.04.2000 tarihi de dikkate alındığında, temyiz incelemesinden önce 14.10.2007 tarihinde dolduğu anlaşıldığından, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322.maddesi gereğince sanık hakkında kasten yaralama ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından açılan kamu davalarının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8.maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 07.02.2012 gününde oy irliği ile karar verildi....
Davalı vekili; alacaklıya takibe konu 387,04 TL bedelli fatura nedeniyle borcunun olduğunu, fakat 6.436,90 TL bedelli diğer fatura ile ilgili belirtilen miktarda borcunun olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; İİK'nın 62/4 maddesine göre borca kısmen itiraz edildiğinde itiraz edilen miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılacağı, somut olayda davalının takibe kısmen itiraz ettiği, ancak itiraz ettiği miktarı açıkça göstermediği, bu nedenle takibin davalı yönünden kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu vekili itiraz dilekçesinde 14/06/2007 tarihli 387,04 TL bedelli fatura ile ilgili borcunu kabul etmiş, 6.436,90 TL bedelli 18/02/2008 tarihli fatura ile ilgili borca itiraz etmiştir....
Borca batıklık, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. İflas talebi üzerine mahkemece bilirkişi incelemesi yapılarak iflas talebinin yerinde olup olmadığı belirlenir. Borca batıklığın tespiti için 6102 sayılı TTK 'nın 376/3. maddesi uyarınca bir borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. 6102 sayılı TTK.nun 376/3. maddesine göre borca batıklık bilançosunda aktiflerin rayiç değerden bilançoya geçirilerek borca batıklık bilançosunun çıkarılması gerekir. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir....
Borçlu takibe itirazında sadece borcum yoktur şeklinde itiraz etmişse alacaklı akdi ilişkinin varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Somut olayda borçlu, borca, takibe ve imzaya itiraz etmiştir. Bu durumda akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu kabul edilemeyeceğinden BK'nun 73/b-1 maddesi uygulanmaz. Davalının ikametgahı Pendik İlçesindedir. Davalı yetki itirazında kendi ikametgahına göre yetkili mahkemenin Pendik Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu bildirmiştir. Bu durumda süresinde yapılan yetki itirazı üzerine davanın Pendik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. ( 1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26. ) maddeleri gereğince Pendik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu takibin 10/03/2020 tarihinde başlatıldığını, müvekkilince açılan mirasın hükmen reddi davasının açılış tarihinin ise 05/01/2022 olduğunu, gerek söz konusu icra takibi gerekse açılan mirasın hükmen reddi davasına ilişkin dosya bilgileri mahkeme ile paylaşılmışsa da mahkeme tarafından dava ve icra takip tarihleri dikkate alınmadan eksik inceleme yapılarak, borca batık olma durumu söz konusu somut olayda borca itiraz olarak değerledirilerek süresinde itirazlarının sunulmadığı gerekçesi ile hukuka aykırı olarak şikayetin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı ilamında; borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde yapılması gerektiği kabul edilmiştir....