WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Mahkemece üçlü bilirkişi heyetinden aldırılan bilirkişi raporunda ile takibe konu senetteki imzaların borçluya ait olduğu hususu ispat yükü kendisinde olan alacaklı tarafından ispatlandığından, hükme esas alınan raporda da incelemede kullanılan cihazlar, incelemenin şekli ve inceleme yapılan hususların fotoğraflarla desteklenmek suretiyle yapılmış olması nedeniyle yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan imzaya itirazın reddine, davacının borca itirazını da İİK'nın 169/a maddesinde sayılan birisiyle ispatlayamadığından borca itirazın reddine, takip durdurulmadığından davacı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmemesi isabetlidir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçluların icra mahkemesine yaptıkları başvuruda, takibe konu senedin taraflar arasında imzalanan faktoring sözleşmesinin teminatı olarak verildiği ve dolayısıyla kambiyo vasfı taşımaması nedeniyle takibin iptalinin istendiği, mahkemece itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. Borçluların icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir....

    eksikliğin ikmali için borçlu vekiline süre verilerek tamamlanmaması halinde itirazın değerlendirmeye alınmayacağının bildirilmesine ilişkin muhtıra tebliğine ve takibin henüz kesinleşmemiş olması nedeniyle de alacaklının haciz talebinin reddine karar verildiği, ancak muhtıra çıkarılmadan icra müdürlüğünce 23.12.2014 tarihli kararla süresi içinde yapılan borca itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin icra mahkemesine başvurarak, borçlu şirket vekilinin Almanya Noterliği'nce verilen vekaletnamesinin Türk makamlarında kullanılabilmesi için 3028 sayılı Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi'nin Tasdiki'nin Uygun Olduğu Hakkında Kanun gereğince yetkili makamlardan apostil şerhi alınması gerekmesine rağmen bunun yapılmamış olması nedeniyle geçersiz olan borca itirazın reddi gerektiğinden müdürlüğün 11.12.2014 tarihli borçluya muhtıra gönderilerek süre verilmesine ilişkin işlemin iptaline ve alacaklının haciz talebinin kabulüne...

      Takip alacaklısı vekili cevap dilekçesinde özetle; haciz işleminin davacı şirket de 23.01.2019 tarihinde yapıldığını, haciz ile birlikte davadan haberdar olduklarını belirterek borca itirazın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Dosya içeriğine göre; kambiyo senetlerine özgü takip yolunda borca itiraz isteminden doğan uyuşmazlıkta, çekişme borca itirazın süresinde olup olmadığı ve varılacak sonuca göre de itirazın süre aşımı nedeniyle reddinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmakta olup, tarafların aşamalardaki anlatımlarının, dayandığı hukuksal neden ve kanıtların yapılan aleni yargılamada tartışılıp değerlendirilmesi sonucunda; İstanbul 7....

      dilekçesinde ileri sürdükleri nedenlerin borca itiraz mahiyetinde olduğu, takibin şekline göre ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra müdürlüğüne ileri sürülmesi gerektiğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verildiği görülmektedir....

        İcra Hukuk Mahkemesi’nin 02.11.2016 tarih, 2016/543 E. - 716 K. sayılı kararı ile borca itirazın reddedildiği, karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 27.12.2016 tarih ve 2016/240 E.-248 K. sayılı kararı ile HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür. Borçluların icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK'nun 14.3.2001 tarih, 2001/12-233 ve 20.6.2001 tarih, 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1819 KARAR NO : 2022/1828 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AĞRI İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2021 NUMARASI : 2020/91 ESAS, 2021/181 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen borca itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olup, söz konusu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....

          Taraflar arasındaki ilişkinin 2016 yılında başladığı, davacının lehine ve aleyhine deill teşkil eden ticari defter kayıt ve belgelerine göre davacının davalıya dava konusu iki adet 6.112,71-TL tutarlı fatura ve 7.215,95-TL tutarlı fatura tanzim ettiği ve bu faturalar nedeniyle davacının davalıdan 13.326,04-TL karşılığı 3.330,39USD alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, davalı borçlunun takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde icra takibine konu iki adet fatura bedellerinin TL cinsinden olduğu ve muhtelif tarihlerde ödendiğinden bahisle borca itiraz ettiği, davalı borçlunun borca itirazı içeriğine göre takip ve dava konusu iki adet fatura içeriği mal/hizmet ifasının yapıldığı ve her ne kadar faturaların davalı borçluya tebliğine dair dosya kapsamında bilgi belge bulunmasa da yine davalı borçlunun borca itiraz dilekçesi içeriğinden faturalardan haberdar olduğu ve böylece faturaların davalı borçluya tebliğ edildiği hususlarında taraflar arasında çekişme bulunmamakta, davalı borçlu tarafından...

            Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeniyle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan yerel mahkeme hükmünün (ONANMASINA), 19.12.2006 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. Dava konusu 2944 parsel, 14.02.1981 tarihinde kadastroca Hazine adına tespit edilmiştir. Ahmet miras ortaklığı temsilcisi Mustafa vekilinin Silifke Kadastro Mahkemesinde Hazine aleyhine açtığı tespite itiraz davası sonunda 05.03.1990 gün ve 144/136 esas ve karar sayılı hükümle, 2944 parsel yönünden davanın reddine, tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, anılan hükmün diğer parseller bakımından kabule ilişkin bölümü Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bu durumda 2944 parsele ilişkin ret hükmü Ahmet miras ortaklığı temsilcisi tarafından temyiz edilmemekle tebliğ tarihine göre 31.05.1990 tarihinde kesinleşmiş olmaktadır....

              davalının borca itiraz dilekçesinde açıkça kira sözleşmesindeki imzasına ve kira ilişkisine itiraz edip etmediği değerlendirilmeksizin ve kira sözleşmesi hükümleri dikkate alınmaksızın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddine karar verilmesi nedeniyle, karar usul ve yasaya aykırıdır....

              UYAP Entegrasyonu