Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mahkemesi takipten önce alınan mirasın reddi kararının taşıdığı hüküm ve bu hükümlerin sonuçlarını (TMK 611.) şikâyetin konusu olması nedeniyle değerlendirebilecektir. Mirasın reddi kararına dayanan takibin iptali talebinin borçlu sıfatına itiraz olarak nitelendirilip borca itiraz müessesesi kapsamında değerlendirilmesi başvurunun borca itiraz süreleri ile sınırlandırılması takip hukukunun bütünlüğü ile uyum sağlamaz. İcra hukuku ilâmlı icrayı da bünyesinde bulundurmaktadır. İlâmlı icrada itiraz “İtfa”, “imhal”, “zamanaşımı” ile sınırlı olup, yasada bir başka nedenle ilâmlı takibe itiraz edilebileceğine ilişkin düzenleme bulunmamaktadır. Murisin ilâma bağlanmış bir borcu için takip yapıldığında daha önce mirasın reddi kararı almış kişi, kendisine karşı yapılan takip işlemlerinin iptalini ancak şikâyet yolu ile ileri sürebilir....

    Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Esastan Reddine Taraflar arasındaki borca itiraz uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince itirazın ve alacaklının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı muteriz borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. İTİRAZ Muteriz borçlu itiraz dilekçesinde; takip dayanağı çekte borçlunun cirosu bulunmaması nedeniyle ve itiraz dilekçesi ekinde sunulan fesih sözleşmesi gereğince borçlunun takip konusu çeke dayalı sorumluluğu olmadığını, takip alacaklısının, kendisinden önceki ciranta olan .... Ltd. Şti.'...

      İlk derece mahkemesi tarafından; Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün 2018/33596 sayılı takip dosyası yönünden takibe konu bonolardaki imzasına itiraz etmediği, borca itirazını İİK’nın 169/a-1. maddesine göre ispatlayamadığı, Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün 2018/33597 sayılı takip dosyası ile alacaklı tarafından borçlu hakkında kira alacağının tahsili için genel haciz yoluyla takip (örnek 13) başlatıldığı ve takibin türüne göre yasal sürede icra müdürlüğü nezdinde borca itiraz edilerek takip durduğundan bu dosya yönünden borca itiraz davası açmakta menfaati bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

      İİK'nun 169/a-1. maddesinde; "İcra hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, borçlunun borcu olmadığına yönelik olarak icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesi, aynı Kanun'un 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmalıdır. Mahkemece, borca itiraz istemi hakkında duruşma açılıp, tarafların beyan ve belgeleri sorularak, borçluya itirazlarını ispat, alacaklıya ise bu hususta savunma hakkı tanınarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanmak suretiyle borçlunun borca itirazlarının ve sair şikayetlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Bu itibarla İlk Derece Mahkemesince davacının borca ve yetkiye itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davacının borca ve imzaya itirazının reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz etmiş olduğu görülmüş olup davacı açıkça yetkili icra müdürlüğünü göstermediğinden usulüne uygun bir yetki itirazında bulunmadığından yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı dava dilekçesinde ayrıca borca, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına itiraz etmiş olmakla davacı borca itirazını İİK 169/a maddesinde belirtilen bir belge ile ispat edemediğinden borca itirazının reddine karar vermek gerekmiştir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/07/2019 NUMARASI : 2019/427 ESAS, 2019/787 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen Borca itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;aleyhine başlatılan icra takibine konu senedin alacaklıdan satın aldığı eve ilişkin boş senet verdiğini,sonradan doldurulduğunu alacaklıya 8.000,00- TL borcu kaldığını, başlatılan takibin kötüniyetli olduğunu belirterek;borca itirazının kabulü ile takibin iptalini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;borçlunun borcunu ödemediğini belirterek; davanın reddini savunmuştur....

        Hukuk Genel Kurulu’nun,19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 E.-2014/929 K. sayılı kararında borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olduğu, itirazın ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması ve imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazların borca itiraz olarak kabulü gerektiği belirtilmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nde itirazın iptaline konu takip bulunmadığından bahisle HMK'nun 114., 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde, ..... S.Y. ve bu kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmelik dikkate alınmadan hatalı karar verildiğini, yönetmelikte borca itiraz durumunda ... S.Y. hükümlerinin uygulanacağının, yetkiye itiraz durumunda ise sistem üzerinden yetki itirazının kabul seçeneğinin seçileceğinin belirtildiğini, hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü ... olarak gösterildiğinden davanın ...'...

          olduğunu, borçlu belediyenin borca kısmi itirazının, itiraz edilen kısmın cihet ve miktarının açık bir şekilde belirtilmemiş olması nedeniyle itirazın tamamının geçersiz kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu