DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, icra emrinin tebliğinden önceki ve sonraki döneme ilişkin ödemelere dayalı olarak açılan dosya hesabına yönelik şikayet davasıdır. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, davacı tarafın istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İ.İ.K'nın 33/1. maddesi gereği, borçlu icra emrinin tebliği üzerine 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak, borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası, yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/221 KARAR NO : 2020/234 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2019 NUMARASI : 2019/186 ESAS, 2019/337 KARAR DAVA KONUSU : BORCA İTİRAZ (İTFA İTİRAZI) KARAR : Marmaris İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/186 Esas, 2019/337 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilleri aleyhine Marmaris 2. İcra Müdürlüğünün 2. İcra Müdürlüğünün 2019/1061 Esas sayılı dosyası ile Marmaris İş Mahkemesinin 2016/107 Esas, 2018/239 Karar sayılı ilamına dayalı olarak takip yapıldığını, alacaklı tarafından 2016/107 Esas sayılı dosyada ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu ve mahkemece 49.917,26 TL bedel için ihtiyati haciz kararı verildiğini, kararın Marmaris 2....
TBK’nun 100. maddesi uyarınca borçlunun faiz ve giderleri ödemede gecikmesi halinde kısmi ödemelerin öncelikle faizden düşülmesi gerekmekte olup aynı raporda takip tarihinden sonra yapılan kısmi ödemelerin asıl alacaktan mı yoksa faizden mi mahsup edildiği belirgin değildir. O halde, mahkemece yapılması gereken iş; borçlunun kısmi ödemeleri dikkate alınarak bilirkişiden TBK’nun 100. maddesi hükmü göz önünde tutularak hesap yöntemini de açıklayan ayrıntılı ve denetime elverişli nitelikte ek rapor tanzimi istenerek bakiye borç miktarını 25.06.2015 tarihi itibarı ile tespit etmek, 25.06.2015 tarihli şikayet konusu hesap işleminin doğru olup olmadığını denetlemek ve varılacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır. Eksik incelemeye dayalı olarak sonuca gidilmesi ve yasal dayanağı bulunmadığı halde itfa sebebi ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sair itiraz nedenleri yanında takip dayanağı bonolardan 30/11/2011 ve 31/12/2011 vade tarihli senetlerin kısmen ödendiğini ileri sürerek borca itirazda bulunduğu, mahkemece istemin reddine dair verilen kararın, Dairemizin 18/06/2013 tarih ve 2013/15397 E. - 2013/23059 K. sayılı ilamıyla; "istemin takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin borca itiraz" niteliğinde olduğu ve "borçlu tarafından ibraz edilen dekontlarda 30/11/2011 ve 31/12/2011 vadeli senetlere atıf yapılması karşısında mahkemece...
Maddesi uyarınca bütün alacaklar itfa olunduğu takdirde iflasın kaldırılmasına ve borçlunun serbestçe tasarrufu için mallarının kendisine geri verilmesine karar verildiğini, bu doğrultuda iflasın kaldırılması kararının verilebilmesine ilişkin asgari bekleme süresinin adi tasfiye bakımından, alacaklıların alacaklarını masaya yazdırmaları için İİK. 219.maddede öngörülen--- aylık sürenin bitimi olduğunu, Basit tasfiye için ise İİK. 218....
Somut olayda, alacaklı tarafından her biri 10.000 TL bedelli 2 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe başlandığı, borçlunun takibe konu edilen bonolara ilişkin ödeme itirazında bulunduğu ve bu ödemeye ilişkin olarak takip dayanağı bonolara açıkça atıfta bulunan 06.08.2013 tarihli 10.000 TL bedelli, 20.08.2013 tarihli ve 10.000 TL bedelli olmak üzere iki adet gider makbuzu fotokopisi sunduğu, ve belge asıllarının alacaklıda olduğunu ileri sürdüğü görülmektedir. Alacaklı borçlu tarafından sunulan ödeme belgelerindeki imzaya ve bedele itiraz etmemiş, ancak makbuzlarda yazılı olan ve dayanak bonolara atıf yapan açıklamaların ödeme belgelerine sonradan eklendiğini, sunulan makbuzların,takip dayanağı bonolara ilişkin olmadığını savunmuştur....
Öte yandan, borçlunun takip konusu alacağın tamamının takipten önce alacaklıya ödendiğine yönelik başvurusu, İİK'nun 33/1. maddesine dayalı olarak icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı olup, anılan madde uyarınca itfa itirazı 7 günlük süreye tabi olduğundan, mahkemenin bu yöne ilişkin ret gerekçesi de isabetlidir. Hal böyle olunca; Dairemizce, mahkeme kararının onanması gerekirken bozulduğu anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 24.9.2018 tarih ve 2018/11450 E. - 2018/8580 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 14/03/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
O halde, mahkemece, TBK'nun 100. maddesi ve İİK'nun 169/a-1 maddesi gözetilerek Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde, bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masrafları dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
lik ilk borçlanma sözleşmesine göre düzenlenen itfa tablosunun revize edilerek hak sahibince ödenen peşinatın düşültükten sonra 71.936.376 TL.'lik yeni bir itfa tablosu düzenlendiği, bu durumda davacı tarafından ödenen peşinatın borçlanma tutarından düşülerek mahsup edildiği görülmüştür. Bu durumda davacının yatırdığı peşinat miktarı, revize edilen itfa tablosu ve borçlandırılan miktar dikkate alındığında davacının ödediği peşinatın mahsup edildiği anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir....