Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; sair itirazları ile birlikte alacaklıya kısmi ödemede bulunduğunu belirterek, alacağın 80.356,10 TL olan kısmına itirazla sair alacak kalemleri ile takibin itfa edilmemiş kısmına isabet eden miktarı üzerinden yeniden hesaplanarak takibe devam edilmesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince; borçlunun, borcunun bulunmadığını İİK m.169 kapsamında yazılı kanıtla ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması...
Belirtilen yasa hükmüne göre; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya ihmal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir”. Nitekim, davacı vekili tarafından itfa nedenine dayanılarak ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nde takibin taliki veya iptali konusunda talepte bulunulmuş anılan mahkemece verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 12.HD’nin 11.5.2009 gün, 2009/2463 Esas ve 2009/10193 K sayılı bozma kararı tesis edilmiştir. Mahkemece, yukarıda belirtilen yasa hükmü ve icra mahkemesinden itfa nedeniyle talepte bulunulmuş olması gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 6.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bundan başka davacı tarafça, itfa iddiası yönünden, imzası davalı tarafça inkar olunmayan ibranameye dayanılmıştır. Davalı tarafça ise, icra dairesi ve dosya numarası uyuşmadığından, ibranamenin davaya konu takibe ilişkin olmadığı ileri sürülmekle birlikte, anılan ibranamenin neden verildiğine dair hiçbir açıklama yapılmamıştır. Taraflar arasında, uyuşmazlık konusu takipten başkaca bir takibin bulunmadığı da gelen yazı cevapları ile belirlenmiş olmakla, davacı tarafça itfa iddiasına dayanak yapılan ibranamenin, davaya konu takibe ilişkin olduğu, ispat külfeti üzerinde bulunan davalı tarafça aksinin ispat olunamadığı kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
icra takibinin itfa edilmiş olan, kısmının iptaline, karşı taraf vekillerinin vekalet ücretlerinin itfa edilen kısım dışında yeniden hesaplanmasına, alacak kalemlerine işletilmiş olan faiz başlangıç tarihinin ise karar kesinleşme tarihi olarak yeniden hesaplanmasına, alacak kalemlerine işletilmiş olan faiz başlangıç tarihinin ise karar kesinleşme tarihi olarak yeniden hesaplanmasına, itfa sonrası bakiye kalan kısım olan 20.175,00- TL'lik kısım için ilamlı icra ve takibinin yargılamanın iadesi kararı sonuçlanıncaya kadar geçici olarak tedbiren geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
in temyiz talebi üzerine yapılan incelemede; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın yaralama, tehdit ve konut dokunulmazlğığını ihlal suçlarının sübutunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamış ise de; Dairemizin 14.06.2006 gün ve 2005/1966 Esas, 2006/2576 Karar sayılı ilamı ile bozulan ve sanık ... hakkında mahkemece verilen 18.09.2004 tarih ve 127/204 sayılı mahkumiyet hükmünün tarihi de dikkate alındığında, 765 sayılı TCK.nun 102/4 maddesine göre belirlenen ve 5 yıl olan asli dava zamanaşımı süresinin, bozmadan sonra verilen 10.12.2009 tarihli mahkumiyet hükmünden önce dolduğu anlaşılmakla, sanığın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükümlerin CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden, 765 sayılı TCK.nun 102/4 maddesi uyarınca sanık hakkında yaralama, tehdit ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından açılan kamu davasının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE ORTADAN...
(HGK.nun 20.1.1996 gün ve 1996/12-654 E. - 1996/805 K.) Somut olayda, yukarıda anılan nitelikte ve genel mahkemede açılmış bir dava bulunmamaktadır. Açılma koşulu ve inceleme yöntemleri llK.nunda düzenlenen ve İcra Mahkemesine sunulan itiraz ise maddede öngörülen niteliği içermeyip zamanaşımı kesmez. O halde, istemin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir. Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle IİK. 366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31.01.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunun sübutunun kabulünde ve suç niteliğinin tayininde bir isabetsizlik bulunmamış ise de; suç tarihi olan 13.03.2003 tarihi de dikkate alındığında, 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan genel dava zamanaşımı süresinin temyiz incelemesinden önce dolduğu anlaşıldığından, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden, sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 ile 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE 23.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
BONONUN UNSURLARIGENEL HACİZ YOLUKAMBİYO SENETLERİNDE ZAMANAŞIMI 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 661 ] 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 688 ] 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 690 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Takip dayanağı bono TTK'nun 688. maddesindeki unsurları taşıyan kambiyo senedi niteliğindedir. Bu senette 31.12.2004 vade tarihi nazara alındığında, 22.05.2008 tarihinde TTK'nın 661. maddesinde öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra takip başlatıldığı görülmüştür. Alacaklının kambiyo senedi vasfındaki bu bono ile ilgili genel haciz yolu ile takip yapması TTK'nın 690. maddesi göndermesiyle bonolarda da uygulanması gereken aynı Kanun'un 661. maddesini bertaraf edemez....
un mağdurlar ... ve ...'...
yi kasten yaralama suçundan kurulan hükme hasren yapılan incelemede; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçunun niteliği tayin olunmuş ise de; sanığa atılı suç için kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibari ile 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2.maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan uzatılmış dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 28.04.2004 tarihi de dikkate alındığında, temyiz incelemesinden önce 28.10.2011 tarihinde dolduğu anlaşıldığından, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322.maddesi gereğince, sanık hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8.maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 05/06/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....