Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıkça görüldüğü üzere davaya konu işçilik alacakları, hukuki niteliği gereği ıslah tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süreleri dolmuş olduğundan iş bu davanın ZAMANAŞIMI nedeniyle reddi gerekmektedir. Yine sayın yerel mahkeme hukuka aykırı kararında, SGK Diyarbakır il müdürlüğü tarafından dosyaya davacıya ait hizmet dökümü ve işe giriş çıkış bildirgeleri ibraz edilmesine rağmen müvekkile ait işyeri ile oğlunun işyeri arasında bağlantı kurulmuş, benzer işyerleri varsayılarak hesaplama yapılmıştır. Arada organik bağ ve müteselsil sorumluluk olmamasına karşın iki ayrı işverene ait çalışma süreleri toplanarak davacının hizmet süreleri bulunmuştur. Üstelik hiç değerlendirme, gerekçelendirme yapma gereği duymadan, dayanaktan yoksun, deyim yerindeyse haksız ve yersiz bir ezberle hesaplama yapılmıştır. Oysa müvekkil işveren hizmet işi, oğlu ise imalat yapmaktadır.....

M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : LÜLEBURGAZ İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/05/2019 NUMARASI : 2018/331 ESAS, 2019/166 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işyerinin Lüleburgaz Bölge Dağıtıcısı olarak 01.02.2012 tarihinden 07.05.2018 tarihine kadar en son net 5,000,00 TL maaşla çalıştığını, işyerinde yemek, servis ve başka sosyal haklarında olduğunu, müvekkilinin haftanın 6 günü 08.00- 20.00 saatleri arasında çalıştığını, fazla mesailerini ödenmediğini, tüm resmi tatiller ve dini bayramlarda da çalışmasını sürdürdüğünü, bu alacaklarının da ödenmediğini, iş akdinin müvekkili tarafından fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil çalışmamaları alacaklarının ödenmemesi nedeniyle...

CEVAP:Davalı vekili 13/02/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın delillerini sunmadığını, müvekkili şirkete tebliğ ettirmediğini, ileri sürülen zararın gerek rakamsal olarak gerekse varlık olarak ispata muhtaç olduğunu, davacıya delillerini sunmak üzere süre verilmesi gerektiğini, davacının belirsiz alacak başvurusunda bulunmuş ise de taleplerinin belirlenebilir olması nedeniyle HMK’nın 107. maddesine dayanarak belirsiz alacak davası açmasında hukuki yarar olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu olayın 27.07.2017 tarihinde meydana geldiğini, 6102 sayılı kanunun 1420. maddesine göre talepler bakımından zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava konusu olayın daha önce kesin hükme bağlanmış olması nedeniyle müvekkili sigorta şirketinin söz konusu davada taraf sıfatı bulunmadığından ötürü davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, -------- bu yönde olduğunu, kesin hüküm itirazının davanın her aşamasında ileri sürülebileceğini...

    Karar sayılı kesin kararında da sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararların .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... (bozma sonrası ...) Esas sayılı dosyasında yargılama konusu edilmediğinin ve bunun sonucu olarak kesin hükme sebebiyet vermeyeceğinin kabul edilmiş olması nedeniyle mezkur davanın tazminat talebi bakımından zamanaşımı süresini kesmeyeceği veyahut da durdurmayacağı, sözleşmenin feshi ve dava tarihine nazaran talebin zamanaşımına uğradığı kabul edilmiş, davacının sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararlarının tazmini talebinin davalı yanın zamanaşımı def'i nedeniyle yerinde olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılmış, tüm talepler bakımından aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır. H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının alacak talebi bakımından; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından 22/11/2018 tarih ve ... E, ......

      Yukarıda açıklanan demokratik hukuk devleti ilkesinin gerçek anlamda uygulanabilmesi için, soruşturma ve kovuşturma makamlarının, siyasi dokunulmazlıktan yararlanan Bakanların yasaya aykırı işlemleri nedeniyle haklarında kamu davası açılmasını sağlayacak yasal işlemleri yapmalarının yasal bir zorunluluk olduğu unutulmamalıdır. Bakanın, siyasi konumunun sağladığı dokunulmazlık nedeniyle suç teşkil eden bu atamalardan dolayı yargılanmamış olması, yasaya aykırı bu işlemleri hukuka uygun hale getirmeyeceği gibi, sanığın bu işlemlerdeki hukuki sorumluluğunu da ortadan kaldırmayacaktır. Sanığın, kişisel sorumluluğuyla gerçekleştirdiği eylemler, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Yasası'nın 240. maddesinde öngörülen görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunu oluşturmaktadır....

        nedeniyle icranın geri bırakılmasına, dosyadaki davacı-borçlu hakkındaki tüm hacizlerin kaldırılmasına, alacağın %40'ından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        No:34/4 Tuzla/İSTANBUL" adresine usulüne uygun tebliğ edildiğini, icra dosyasında 02/12/2021 tarihli haciz tutanağının 2. sayfasında borçlunun eşi Fatma Tosun'un ifadesinin "...Önceden kaynanam, kaynım bizim dairede oturuyorlardı, ama taşındılar" şeklinde olduğunu, borçlunun babaannesi, eşi , erkek kardeşi ve yengesi ile oturduğu dönemde tebligatın muhatabın adresi olması nedeniyle birlikte aynı çatı altında oturduğu yengesine yapıldığını, borçlunun "Aydınlı Mah. Sardunya Sk....

        ÇEKİŞMELİ TAŞINMAZKADASTRO TESPİTİNE İTİRAZKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİNEORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTAPU VE ZİLYEDLİKLE ORMANDAN TOPRAK KAZANMA OLANAĞIYANAN ORMAN ARAZİLERİ İÇİNDEKİ ENKAZLARIN SATIŞA KONU OLAMAYACAKLARI 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 17 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 45 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında Özlüce Köyü, 123 ada 67 parsel sayılı 2990,50 m2 ve 114 parsel sayılı 741995,53 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, orman niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... ....., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın maliki olduğu iddiasıyla dava açmıştır....

          ASKI İLANIELATMANIN ÖNLENMESİGÖREVKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 5 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 25 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 26 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 27 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 28 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 30 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı hazine tarafından istenilmiş olup, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla; dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 135 ada 2 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı Naciye ve paydaşları adına tespit edilmiş, tutanağın beyanlar hanesinde taşınmaz üzerinde bulunan 3 katlı binanın davalı M... inşaat şirketine ait olduğu belirtilmiştir....

            ÇEKİŞMELİ TAŞINMAZKADASTRO TESPİTİNE İTİRAZKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİNEORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTAPU VE ZİLYEDLİKLE ORMANDAN TOPRAK KAZANMA OLANAĞIYANAN ORMAN ARAZİLERİ İÇİNDEKİ ENKAZLARIN SATIŞA KONU OLAMAYACAKLARI 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 17 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 45 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında Özlüce Köyü, 123 ada 67 parsel sayılı 2990,50 m2 ve 114 parsel sayılı 741995,53 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, orman niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... ....., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın maliki olduğu iddiasıyla dava açmıştır....

              UYAP Entegrasyonu