KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİORMAN SAYILMAYAN YERLER 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 1 ] 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 2 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 45 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında Çorak Köyü 108 ada 107 parsel sayılı 1.189,76m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle bağ niteliği ile davalı Tevfik Ersan adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tapu tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1977 yılında yapılarak 30.07.1980 tarihinde ilan edilip, dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasa'nın 2. madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1953 yılında yapılıp kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz devlet ormanı olarak tapulama dışı bırakılmıştır....
GENEL KADASTRO ILE OLUŞAN TAPUNUN IPTALI DAVASIKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI"İçtihat Metni"Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 209 ada 1 parsel sayılı 15638.11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı M………. adına tespit ve 20.7.2001 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı Hazine temsilcisi, 17.2.2004 tarihli dava dilekçesi ile mübadil Rum yeri olduğu gerekçesi ile idari kararla oluşturulmuş tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....
Satış senetlerinin muris Hediye'nin ölüm tarihinden sonra düzenlenmiş olması ve senette parmak izi bulunması nedeniyle davacı ......'nın taşınmazları annesi .....'den satın aldığı konusundaki iddiası dayanaksızdır. Hal böyle olunca, .....'nin zilyetliğinin mirasçıların zilyetliğine eklenecek zilyetlik süresinin hesaplanması gerekir. .....'nin ölüm tarihinden sonra mirasçılar arasında açılan dava zilyetliğin ortadan kalktığını göstermez....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tapu tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1977 yılında yapılarak 30.07.1980 tarihinde ilan edilip, dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasa'nın 2. madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1953 yılında yapılıp kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz devlet ormanı olarak tapulama dışı bırakılmıştır....
KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 16 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 204 ada 3 parsel sayılı 6047.96 metrekare yüz-ölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan yüzölçümünün düzeltilmesi davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Davacı Reşit, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır....
Davacı tapuya dayanmadığından hak düşürücü süre nedeniyle kesinleşen orman kadastrosunun buna göre oluşan tapunun iptalini isteyemez.Değinilen yönler gözetilerek davanın reddi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran Orman Yönetimine iadesine 31/01/2006 günü oybirliği ile karar verildi....
KAYIT VE BELGELERİN KAPSAMINI BELİRLEMEKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİKESİN HÜKÜM 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 237 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 13 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 20 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 178 ada 2 parsel sayılı 15522 metrekare yüzölçümün-deki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı İsmail, yasal süresi içinde tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Zamanaşımı, borcun nisbi bir sona erme sebebi olup, borçlu istemediği takdirde geçen zaman nedeniyle alacaklının alacağını dava yoluyla takip ve tahsil etme imkanının ortadan kalkmasıdır. Zamanaşımı, hukuki niteliği itibariyle maddi hukuktan kaynaklanan bir def'i (6098 sayılı TBK 161 md.) olup usul hukuku bakımından ise bir savunma aracıdır....
ı kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya Aykırılık suçlarından kurulan hükümler yönünden, Sanığa, atılı suçlar için kanunda öngörülen cezalarının üst sınırı itibari ile 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan uzatılmış dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 18.08.2003 tarihi de dikkate alındığında, temyiz incelemesinden önce 18.02.2011 tarihinde dolduğu anlaşıldığından, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322.maddesi gereğince, sanık hakkında mağdurlar ... ve ...’ı kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya Aykırılık suçlarından açılan kamu davalarının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 23/01/2014 gününde oybirliği ile karar verildi....