nin yetkilisi olduğunu, müşterek yetkili müdürler arasında sorun çıkması nedeniyle şirkete kayyım atanmasına ilişkin davanın devam ettiğini, ödeme emrinin tebliğ edildiği Kadir Seven isimli kişinin şirket çalışanı olmadığını, takipten 02/09/2019 tarihinde haberdar olduklarını, borca itiraz ettiklerini bildirerek usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin 02/09/2019 olarak düzeltilmesine, borca itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, takip borçlusunun Aksev Ltd. Şti. olduğunu, davacının sıfatının bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2019/8899 Esas sayılı dosyasında tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne, 7201 sayılı yasanın 32. maddesi gereğince öğrenme tarihinin 02/09/2019 tarihi olarak tespitine, borca itirazın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ..................... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, şirket ortağı olan ... tarafından şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu belirtilerek borca itiraz edilmiştir. İcra mahkemesine başvuru, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz mahiyetinde olup, tüzel kişiler yetkili organları aracılığı ile şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilirler. Tüzel kişilerin organları, şikayet ve borca itirazda yasal temsilci(kanuni mümessil) durumundadır....
DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından Aydın İcra Dairesinin 2019/26204 esas sayılı dosyasında ilamsız takibe başlandığını, yetkiye ve borca itiraz etmeleri üzerine takibin durdurulduğunu, alacaklı vekilinin talebi ile dosyanın yetkili Kuşadası İcra Dairesine gönderildiğini ve 2019/13075 esasına kaydının yapıldığını, bu icra dairesinden de kendilerine ödeme emri tebliğ edildiğini, yetkisiz icra dairesinde mevcut borca itiraz dilekçeleri nedeniyle yeniden borca itiraz etmeye gerek görmediklerini, bunun üzerine takibin kesinleştirilerek müvekkilinin banka hesaplarına haciz konulduğunu, 25/11/2019 tarihli dilekçe ile hacizlerin kaldırılması için Kuşadası İcra Dairesine başvurduklarını, taleplerinin ödeme emrine süresinde itiraz edilmediği gerekçesiyle reddedildiğini, mevcut takibin...
Mahkemece; borçluya örnek 10 ödeme emrinin 20/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından borca itiraz davası açtığı, borçlunun beş günlük yasal süreden sonra 27/06/2022 tarihinde icra mahkemesinde borca itiraz ettiği görülmektedir. O halde mahkemece borca itirazın süreden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, 5 günlük itiraz süresinin hesabında ilk gününün hesaba alınamayacağını, 27/06/2022 tarihinde borca itiraz edildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; HMK 118/1. maddesine göre ise; dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılacağından, istinaf dilekçesinin kaydedildiği tarihte de istinaf yoluna başvurulmuş sayılır....
Somut olayda ödeme emri borçluya 17.06.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlu yasal 7 günlük süresi içinde 24.06.2009 tarihinde yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Buna göre, icra mahkemesinin itirazın süresinde olmadığına dair kararı yerinde değildir. Öte yandan, borçlu borca itirazları yanında yetkiye de itiraz ettiğinden, borçlunun borca itirazından feragat etse dahi, geçerli ve sürede bir yetki itirazı olduğundan takip durmaya devam eder. İtiraz üzerine duran takipte takibin devamı alacaklının İİK 66 ve devamı maddeleri koşulunda icra mahkemesinde itirazın kaldırma kararı ile yapılabilir. Bu durumda mahkemece yapılacak işlem takibin devamına dair icra dairesi kararına yönelik şikayetin kabulü ile takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına karar vermekten ibarettir....
İcra Mahkemesinin 2020/714 Esas sırasında kayıtlı dava dosyası ile borca itiraze borca itiraz edildiği, 03.11.2020 tarih 2020/1063 nolu karar ile teminat senedi iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine kararı verildiği, Uyap ekranından kararın 16/11/2020 tarihinde kesinleştiğinin görüldüğü, bu aşamadan sonra işbu davanın açıldığı, borçlunun dava dilekçesinde, gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmadığı, borca itirazın, İİK.’nın 168/5. maddesine göre 5 günlük sürede yapılması gerektiği, borçlunun mahkemeye yapmış olduğu iş bu itirazın yasal 5 günlük süreden sonra olduğu, bu durumda borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddine yönelik mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak ödeme emrin tebliğinden sonra açılan borca itiraz davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesi ile artık takip kesinleştiğinden artık ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü, Ankara...
HAZİNE ADINA TESPİTKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİYETLİĞİ 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 18 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: Kadastro sırasında A… ……. Köyü 120 ada 6 parsel sayılı 3650.92 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Şubat 1326 tarih 169 nolu tapu kaydı ile tarla niteliğiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adlarına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve tespitin iptali ile Hazine adına tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi davalılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir....
İKTİSAP TARİHİNDEN TESBİT TARİHÎNE KADAR 20 YILLIK KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİNİN DOLMASIKADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 713 ] 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 639 ] 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 13 ] 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 14 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 120 ada 9 parsel sayılı 7804 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Askeri Piyade Birliğinin işgalinde, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı Dursun, yasal süresi içinde irsen intikal, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/13826 esas sayılı icra takip dosyasından dosyamız davalısı borçluya gönderilen örnek no:7 ödeme emrinin tebliğ tarihinin 27/07/2021 olarak düzeltilmesine karar verildiği, iş bu kararın uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediği, bu durumda tebliğ tarihinin düzeltilmesi nedeniyle örnek no 7 ödeme emrinin davalı borçluya 27/07/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulünde zorunluluk bulunduğu, davalı borçlunun düzeltilen örnek no: 7 ödeme emri tebliğ tarihine göre 7 günlük yasal itiraz süresi içerisinde 28/07/2021 tarihinde icra müdürlüğüne ıslak imzalı dilekçe ibraz ederek borca itiraz ettiği, davalı borçlunun borca itirazının düzeltilen örnek no: 7 ödeme emri tebliğ tarihine göre yasal süresinde olduğu, davalı borçlunun yasal 7 günlük itiraz süresi içerisinde borca itiraz etmesi nedeniyle icra takibinin 2004 sayılı İİK'nun 66/1 maddesi uyarınca kendiliğinden durduğu, bu durumda şikayete konu Küçükçekmee 1....
İcra Müdürlüğünde takip başlatmış, davalı borçlu icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. Davacı alacaklı bu itiraz üzerine Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde itirazın iptali davacı açmış, davalı cevap dilekçesinde öncelikle mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, devamında ise icra dairesinin yetkisine ve borca itirazlarını sürdürmüştür. Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesince dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, dosyanın yetkili Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacının süresinde başvurusu üzerine yargılamaya devam eden yetkili Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın öncelikle incelenmesi gerektiği nedeniyle temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davasının koşullarından biri de yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibi yapılmasıdır....