WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in sübuta vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanıklar haklarında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümlerin BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesi gereğince, sanıklar haklarında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 ile 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE 14.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Davanın zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde esasa ilişkin kabul kararının verilmesi doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeniyle davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı olan mahkeme hükmünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 26.05.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Yasaya aykırı müdahil idare vekili'nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA,anılan maddeler nedeniyle sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ORTADAN KALDIRILMASINA, söz konusu eşyalar yönüyle alınan 60.912.680.000lira teminatın,suç konusu eşyaların gümrük işlemleri tamamlandıktan sonra hak sahibine iadesine 09.11.2006 günü oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir Davacı vekili dava dilekçesinde, kiracı olan davalının aylık 14.000 TL üzerinden 2011 yılı Ocak, Şubat ve Mart ayları kira parasını ödemediğini, alacağın tahsili için icra takibi başlattıklarını, davalının süresinde borca itiraz ettiğini ancak sonrasında asıl alacak tutarını müvekkiline ödediğini, ancak borca itiraz edilmiş olması nedeniyle icra vekalet ücreti, harç, faiz gibi feriler yönünden alacağın tahsili gerektiğini belirterek söz konusu alacak kalemleri yönünden itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise cevabında; takip öncesi ve takip sonrası alacaklıya yapılan ödemeler toplamına göre borcu bulunmadığını, davacının haricen tahsil ettiği bu paraları icra dosyasına bildirmediğini, itiraz süresi içinde ödenen tutar nedeniyle vekalet ücretinin tarifenin 11/5.maddesine göre hesaplanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

          nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Dolayısıyla, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin 6. fıkrasında ise; borçlunun itirazının, icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, borçlunun isteği üzerine, kötü niyeti veya ağır kusurunun bulunması koşuluyla alacaklının, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK.'nun 169/a-5. maddesi uyarınca, söz konusu borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz ise de, inceleme konusu karar, süresi içinde borçlu tarafından temyiz edilmiş olup, aleyhe bozma yasağı ilkesi gereğince bu husus bozma nedeni yapılmamıştır....

            Borçlu, itirazında imzaya itiraz ettiğini ayrıca ve açıkça bildirmezse (o icra takibi yönünden) adi senet altındaki imzayı kabul etmiş sayılır (İİK m. 60/3, 62/5). İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken, borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun hiç bir sebep göstermeden, yalnız "itiraz ediyorum" şeklinde yaptığı itiraz da geçerlidir ve böyle bir itiraz borca itirazdır. Başka bir deyimle, itiraz sebeplerinin bildirilmesi, itiraz için bir geçerlik (muteberlik) şartı değildir (Kuru, s. 224-226). 15. Borca itiraz hâlinde alacaklı, icra mahkemesinden itirazın kesin kaldırılmasını (İİK m. 68) isteyebilir. Borçlu, itirazında bildirmiş olduğu sebeplerle bağlıdır. İİK’nın 63. maddesine göre itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. 16....

              Aciz hali borçlunun ödeme araçlarından yoksunluğu nedeniyle, derhal ödemesi gereken para borçlarını ödemek konusundaki iktidarsızlığıdır, borca batıklıkta ise, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. Borçlunun aciz hali ne kadar ağır olursa olsun (İİK.nun 178/III deki durum olmadıkça) kendi iflasını isteyen borçlu aciz halinde bulunduğunu ispat etmek zorundadır. İflas talebi üzerine mahkemede bilirkişi incelemesi yaparak iflas talebinin yerinde olup olmadığını belirler. Borca batıklığın tespiti için TTK'nın 324. maddesi uyarınca bir borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. TTK'nın 324. maddesine göre borca batıklık bilançonda aktiflerin rayiç değerden bilançoya geçirilerek borca batıklık bilançonun çıkarılması gerekir. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir....

              Aciz hali borçlunun ödeme araçlarından yoksunluğu nedeniyle, derhal ödemesi gereken para borçlarını ödemek konusundaki iktidarsızlığıdır, borca batıklıkta ise, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. Borçlunun aciz hali ne kadar ağır olursa olsun (İİK.nun 178/III deki durum olmadıkça) kendi iflasını isteyen borçlu aciz halinde bulunduğunu ispat etmek zorundadır. İflas talebi üzerine mahkemede bilirkişi incelemesi yaparak iflas talebinin yerinde olup olmadığını belirler. Borca batıklığın tespiti için TTK'nın 324. maddesi uyarınca bir borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. TTK'nın 324. maddesine göre borca batıklık bilançonda aktiflerin rayiç değerden bilançoya geçirilerek borca batıklık bilançonun çıkarılması gerekir. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir....

              Somut olayda icra dairesinin yetkisiyle birlikte borca itiraz edilmiş, itiraz üzerine açılan işbu davada ise mahkemenin de yetkisiz olduğu savunulmuştur. Hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz durumunda dava şartı olduğundan öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmelidir. Mahkemece bu yön gözetilmeden ve icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz değerlendirilmeden mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İtiraz, doğru hasma yöneltilerek sonuçlandırılmalıdır. Borçlunun, dilekçesinde hasmı doğru göstermediği gerekçesiyle istemin reddi, aşırı şekilcilik olup hak kaybına neden olur. Kaldı ki itiraz dilekçesinde takip dosyası doğru olarak gösterilmiştir. O halde mahkemece, itiraz dilekçesinin bir örneği, yasal hasım olan takip alacaklısı ....'ye tebliğ edilip duruşmaya davet edilmek suretiyle işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin husumet yokluğu nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu