WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; sanığın İncesu Ziraat Bankası Şubesinden 365 TL. emekli maaşını çeken şikayetçiden “amca parayı eksik mi verdiler” diyerek banka içerisinde maaş ve maaş çekme cüzdanını elinden alıp birden ortadan kaybolarak uzaklaştığı, bu şekilde sanığın hileli hareketler ile haksız menfaat temin ederek üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın haksız menfaat temin ederken müştekiye yönelen herhangi hileli bir hareketinin bulunmaması nedeniye, dolandırıcılık suçunun unsurlarının gerçekleşmediği, bu nedenle sanığın eyleminin TCK'nın 141/1. maddesine uyan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde dolandırıcılık suçundan mahkumiyete hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca...

    dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda; 09/04/2014 gün, 2014/11014 Esas - 2014/9821 Karar sayılı ilam ile sanık hakkında kurulan hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilip, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, sanık hakkındaki düşme hükmünün kaldırılarak, O yer Cumhuriyet savcısının süresinden sonra yaptığı temyiz inceleme isteminin reddine karar verilmesi istemine yönelik 05/05/2014 gün, 2013/21735 sayılı itirazı üzerine, dosya dairemize gönderilmekle, 5271 sayılı CMK'nın 308.maddesinin, 6352 sayılı Kanunun 99.maddesi ile eklenen 3.fıkrası uyarınca yapılan incelemede; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin dairemiz ilamının kaldırılarak, temyiz isteminin reddi yönündeki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, Dairemizin 09/04/2014 gün, 2014/11014 Esas – 2014/ 9821 Karar sayılı ilamı ile sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün zamanaşımı nedeniye...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılanın hesaplarının bulunduğu banka şubesinde müdür yardımcısı ve ticari bankacılık yönetmeni olarak çalışan sanıkların, banka şubesinin performansını arttırmak adına ve dönük gözüken kredili hesabı aktife çevirme şeklinde, katılandan teyit almadan, katılanın kredili hesabından verdikleri talimat ve onayla cari hesabına suç tarihleri arasında muhtelif tarihlerde yapılan 20.000 TL'lik virman işlemlerinde bulundukları, bu işlemler nedeniye kredili hesapta doğan faiz borcunun, eczacı olan katılanın cari hesabına SGK tarafından düzenli olarak yatan paralardan otomatik olarak tahsil edildiği, katılanın bu suretle 318,17 TL olarak doğan zararının hesap ekstresi talebi sonrası ortaya çıktığı; katılanın şikayeti üzerine 17/06/2011 tarihindeki faiz iadesine kadar bu paranın katılanın cari hesabına yatan paralardan sistem tarafından otomatik...

        ı bu işyerinde çalışmış gibi göstermesi nedeniyle katılana SGK tarafından 4.500,00 TL tutarında prim borcunun tahakkuk ettirildiği, bu şekilde sanığın, katılanın bilgisi dışında işyerinde çalışmayan kişileri çalışıyormuş gibi sigorta kaydını yaptırarak katılanı borçlu hale getirdiğinden dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; SGK’nın sigortalı olarak gösterilen kişilerin çalıştığı iddia edilen iş yerinde, gerçekten çalışıp çalışmadıklarının denetleme yükümlüğünün bulunduğu, sanık tarafından bu denetleme imkanını ortadan kaldırıcı eylem ve hareketlerinin bulunmadığı nedeniye sanığın atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olmadığı gerekçelerine dayanan mahkemenin beraat yönündeki kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

          ne gittikleri, sanığın yolun kenarındaki bir elma bahçesini katılana göstermiş olmasına rağmen tapuda devrederken elma bahçesi yerine dağ kenarında başka bir yeri devrettiği ve borcu olan 22000 TL'nin üzerine de 8000 TL daha aldığı, yapılan araştırmada sanığın devrettiği taşınmazın değerinin düşük olması nedeniye sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda; Sanık savunması, katılan ve tanıkların beyanı ile dosya kapsamından mahkemece sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanan beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmaması gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan ve vekilinin atılı suçun sübut bulduğuna ve eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 21/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            in 08.01.2015 tarihli duruşmada şikâyetçi olmayıp katılmak istemediğini beyan ettiği, bu itibarla 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davasında katılan sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla, yaş küçüklüğü nedeniye atanan vekilin aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği suça sürüklenen çocuklar hakkındaki hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı, hükümlerin karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, mağdur vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE, Esası incelenmeyen dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.04.2024 tarihinde karar verildi...

              DELİLLERİN TOPLANMASI; TAKDİRİKADASTRO HAKİMİ GERÇEK HAK SAHİPLERİ ADINA TESCİLE KARAR VERİRKADASTRO TESBİTİNE İTİRAZKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 30 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 168 ada 6 parsel sayılı 1406,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Ali adına tespit edilmiştir. Davacı Hatice, yasal süresi içinde miras payı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin zilyetlik şartları gerçekleşmediğinden Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Ali tarafından temyiz edilmiştir....

                ı kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), B- Sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçları yönünden; Atılı suçlar için kanunda öngörülen cezaların üst sınırı itibari ile 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan uzatılmış dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 28.05.2004 tarihi de dikkate alındığında, temyiz incelemesinden önce 28.11.2011 tarihinde dolduğu anlaşıldığından, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322.maddesi gereğince, sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçlarından açılan kamu davalarının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4,104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca AYRI AYRI DÜŞÜRÜLMESİNE, 27/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM :Suçun özel belgede sahtecilik olduğunun kabulü ile; ZAMANAŞIMI NEDENİYLE ORTADAN KALDIRMA Suça konu senedin takibe konulduğu sırada unsurlarının tam olduğu ve resmi belge niteliğinde bulunduğunun kabulü ve zamanaşımı süresinin buna göre hesaplanması gerektiği gözetilmeden; yasal olmayan gerekçe ile belgenin özel belge sayılması gerektiğinden söz edilerek 765 sayılı TCK.nun 102/4,104/2 ve CMK.nun 223/8 maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi, Yasaya aykırı ve C.Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli...

                    HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERI BIRAKILMASI KARARININ TARTIŞILMASI HUKUKA AYKIRIDIR.TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 125 "İçtihat Metni"Hakaret suçundan sanık A. A.'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Konya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2020 tarihli ve 2020/378 esas, 2020/484 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi....

                      UYAP Entegrasyonu