ve yerine "5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi gereğince sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE" ibaresinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
ı yaralama suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 ile 5271 sayılı CMK.nun 223/8 maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 29/06/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit, yaralama HÜKÜMLER : Beraat Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü: 1-Suça sürüklenen çocuk ...'ın, katılan ...'a yönelik yaralama suçundan kurulan beraat hükümü yönünden, katılan ... vekilinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca katılan ... vekilinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 2-Tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....
“...açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE” yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin olunmuş ise de; sanığa atılı suç için kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibari ile 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2 maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan uzatılmış dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 10.03.2004 tarihi de dikkate alındığında, temyiz incelemesinden önce 10.09.2011 tarihinde dolduğu anlaşıldığından, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK'nun 322 maddesi gereğince, sanık hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8 maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE 19/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2021 NUMARASI : 2018/1104 ESAS - 2021/1770 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2018/40577 Esas sayılı dosyasında başlatılan takiple ilgili ödeme emrini 01/12/2018 tarihinde aldıklarını, senette imzası bulunan Ahmet Asal'ın T1 Şirketi adına imza yetkisinin olmadığını, şirketin sorumlu müdürünün T2 olduğunu, borçlu görünen T1 Şirketi'nin alacaklı firmaya herhangi bir borcunun bulunmadığını söyleyerek takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Yine taraflar arasında düzenlenen bila tarihli Ek Sözleşmenin 2 maddesinde ise “ … BANKA tarafından yapılan ödeme tutarlarını BANKA’nın ilk talebinde, protesto çekilmesine, hüküm elde edilmesine gerek olmaksızın, hiçbir def’i ve itiraz ileri sürülmeksizin, derhal, talep tarihinden ödeme gününe kadar geçecek günler için hesaplanacak % 50 temerrüt faizi, BSMV, KKDF ve her türlü masrafıyla birlikte, nakden ve tamamen ödemeyi, gayri kabili rücu olarak kabul ve taahhüt ederim” koşuluna yer verilmiştir. Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde; davacı, banka tarafından adına yapılan ek ödemeyi ilk talep tarihinden itibaren derhal geri ödeyeceğini, aksi halde ödeme tarihine kadar geçecek süre için temerrüt faizi ile sorumlu olacağını kabul etmiş bulunmaktadır....
İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; borçluya ödeme emrinin tebliğ edilemediği ve alacaklının son işlemi 08/01/2015 tarihinde yaptığı, 08/01/2015 tarihinden beri dosyanın işlemsiz bırakıldığı, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan zamanaşımı itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcutsa borçlunun borca itirazda hukuki menfaatinin bulunacağı, somut olayda takip dosyasında alacaklının takibi sürdürme iradesinin mevcut olmadığı gerekçesi ile "davacının borca itirazının hukuki yarar yokluğundan usulden reddine" karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca 04/10/2021 ve 05/10/2021 tarihli icra memur işlemlerini şikayettir. Kemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün 2021/1353 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı vekili tarafından borçlu T3 izafeten Erhan Gedik aleyhine başlatılan ilamsız takipte 7 örnek ödeme emrinin aynı isimle tebliğe çıktığı ve 29/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu Erhan Gedik vekili Av. T4 tarafından 01/10/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi ile yetki ve borca itiraz edildiği, 06/10/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi ile T3 Şirketi vekili Av....
İcra Müdürlüğü’nün dosyasındaki borca kısmi itiraz ve yetki itirazında bulunma sebebinin davacı ile 6 adet pompa alım satımı hususunda anlaştıklarını paranın bir miktarının peşin olarak ödediğini kalan kısım olan ve kabul edilen 3.700,00TL civarında ödemeyi pompaların tesliminde ödemeyi kabul ettiğini, ilk icra emrindeki borcun kabul edilmesinin bu sebeple olduğunu, davacının satımı husunda anlaştıkları pompaları teslim etmediğini bu nedenle ikinci gönderilen icra takibinde borcun tamamına itiraz ettiğini, borca sebep mal teslimi ve satış yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporunda davalının satış bedelini ödemediği, takibin satış bedelinden doğan bu borca ilişkin olduğu bildirildiğini, davalı borçlunun yetkisiz dairede yapılan takipte borca kısmen itiraz ettiği ve ödemeye ilişkin delil sunmadı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....