Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesince 2014/9602 Esas, 2014/1346 Karar sayılı, 19/08/2014 tarihli ilam ile icranın geri bırakılması isteminin reddedildiği, ilama dayalı takiplerde mahkeme hükmüne karşı temyiz yoluna başvurmanın kural olarak o hükmün icrasını durdurmayacağı, Yargıtay tarafından da icranın geri bırakılması talebinin reddedildiği anlaşılmakla ilamın gereğinin yerine getirilmesi için herhangi bir yasal engel olmadığı ve dosyada bulunan mevcut teminatın nakde çevrilerek alacaklının alacağına kavuşmasında bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçeleriyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu vekili tarafından, ilamın infazının mümkün olmadığına ilişkin şikayetin süreye tabi olmadığı gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Takibe dayanak ilamın ilamlı takibe elverişli olmadığı ve koşula bağlı olarak verildiğine yönelik şikayetin kamu düzeni ile ilgili bulunması nedeniyle süresiz şikayet yolu ile incelenebileceğinin kabulü gerekir....

    2011/172 Esas sayılı dosyasında tedbir kararı verildiği ve bu tedbir kararının zamanaşımını kestiği iddia edilmişse de iş bu dosyada verilen tedbir kararının zamanaşımını keser nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....

      Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, borcun zamanaşımına uğradığını belirterek İİK.nun 71 ve bu maddede atıf yapılan aynı kanunun 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasını talep etmiş, mahkemece, takibe dayanak belgenin çek olduğu, davacıya ödeme emrinin tebliğ edilemediği, başka işlem de yapılmadığı gerekçesi ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Takibin şekline göre zamanaşımı itirazı takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkinse İİK.nun 62. maddesi gereğince ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük sürede icra dairesine bildirilmesi gerekir. İcra mahkemesine ise İİK'nun 71. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle başvurulabilir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla 33/a maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2014/364 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, 31/12/2011 vade tarihli bonoya dayalı olarak alacaklı T5 tarafından borçlu T1 hakkında 16/01/2014 tarihinde başlatılan kambiyo takibi olduğu, 10 örnek ödeme emrinin borçlu T1'a 17/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin 06/02/2014 tarihinde borçluya ati gayrimenkuller üzerine haciz konulmasının istendiği, 11/02/2014 tarihinde haciz şerhi konulduğu, yazılı alacağın temlik sözleşmesi ile takibe konu alacağın 125.000,00 TL'lik kısmının Sırma Grup İçecek.. A.Ş.'...

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/2 maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteğine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekilinin süre tutum dilekçesi vermesine rağmen, kararın tebliğinden sonra yasal süresi içinde ayrıntılı istinaf başvuru dilekçesi vermemesi karşısında, HMK'nın 352 ve 355. maddelerine göre istinaf incelemesi kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmış, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığı belirlenmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararda kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

      Başvuru, bu hali ile İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile aynı Kanunun 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde çek olduğundan, çekin ibraz süresinin dolduğu tarih dikkate alındığında, olaya 6762 Sayılı TTK'nun 726. maddesi ve 730. maddesinin göndermesi ile de 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2018/1855 sayılı dosyasındaki alacağın zamanaşımına uğraması nedeniyle, icra mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, ayrıca cetvelde yazılı alacak miktarı 104.523,20 TL olarak yazılı olduğu halde, sonuç kısmında 137.521,29 TL ödenmesine karar verildiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini istemiş; mahkemece icranın geri bırakılmasına dair icra mahkemesi kararının kesinleşmesi üzerine Kocaeli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2018/1855 sayılı dosyasındaki alacağın sıra cetveline giremeyeceği gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 30/03/2010 tarih ve 2009/25456 E., 2010/7455 K; 18/12/2014 tarih ve2014/23064 E., 2014/30824 K. sayılı ilamlarında da açıklandığı üzere; İİK'nın 33/a-2. maddesi uyarınca; "Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir....

        Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı iddiasına dayanılarak icranın geri bırakılması talep edilmiştir. 03/02/2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır. Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nun 6273 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 814. maddesine göre de, çeklerde zamanaşımı süresi üç yıldır. Çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise, o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre, çek hakkında zamanaşımı süresi ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağına göre, çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, nafaka alacağına dayalı takipte, zamanaşımı ve icranın geri bırakılması talebidir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile; Bartın İcra Müdürlüğünün 2021/2696 esas sayılı dosyasındaki icra takibinin nafaka alacağı yönünden 14.500,00 TL asıl alacak ve 6.801,44 TL işlemiş faiz alacağı olarak devamına, geri kalan tüm alacak kalemleri yönünden İİK'nun 33. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İİK'nın 366. maddesinde, istinaf ve temyiz incelemeleri Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre yapılacağı hükme bağlanmıştır. Yine HMK'nın 447/2. maddesine göre, mevzuatta Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır. Şu halde, istinaf incelemesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki hükümler kapsamında yapılması gerekir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170/a maddesine dayalı kambiyo hukuku bakımından şikayet ve İİK'nın 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte taraf olmayıp, takip devam ederken sonuçlanan ve bedele dönüşen tasarrufun iptali davası sonucu verilen kararla hakkında 24/03/2021 tarihinde ilamlı takip başlatılan tüzel kişidir. Bu durumda, davacının ancak hakkında takip başlatıldıktan sonraki işlemler hakkında, takibin niteliğine göre itiraz veya şikayet yoluna başvurabileceği tabiidir. Davacı hakkındaki takip, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olmadığından, bu takip yoluna özgü ve yalnızca takip borçlusu tarafından yapılabilecek kambiyo şikayeti ile kambiyo takibine konu çeklerin zamanaşımına uğraması nedeniyle icranın geri bırakılması istemleri bakımından aktif husumeti bulunmamaktadır....

        UYAP Entegrasyonu