WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Somut olayda, borçlu T1 yönünden takibin kesinleştiği, dosyada takibin 20/09/2012- 21/09/2015 tarihleri arasında zamanaşımını kesen başkaca işlem yapılmadığı, bu durumda 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu alacağın zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla; davacının davasının kabulü ile davacı hakkındaki icranın geri bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacı vekilinin davasının kabulüne, İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2018/33520 sayılı dosyasından yapılan takibin takibin İİK 170/b maddesi göndermesi ile İİK 71/2 ve İİK 33/a maddesi gereğince davacı borçlu T1 yönünden icranın Zamanaşımı Nedeniyle Geri Bırakılmasına karar verilmiştir....

    İcra kefili ... 09.02.2012 tarihinde İcra Mahkemesine başvurusunda çeke dayalı alacaklar için geçerli altı aylık zamanaşımı süresince dosyada işlem yapılmadığından takibin geri bırakılmasını talep etmiştir. Mahkemece takip dosyasında 10.06.2008 ile 31.10.2011 tarihleri arasında zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığından icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, alacaklı vekili tarafından karar temyiz edilmiştir. İcra kefaleti kambiyo senedinden ayrı bir taahhüdü içerdiğinden, BK.nun 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Çek borçluları için ise, TTK.nun 726. maddesi uyarınca 6 aylık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Somut olayda şikayetçi...'nin icra kefili sıfatı ile takip dosyası borçlusu olduğu ve onun yönünde yapılan son işlem tarihinden şikayet tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmediği görülmektedir. O halde, mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu (icra kefili)....'...

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/335 Esas sayılı dosyası ile dava açtığı, yapılan yargılama sonunda alacaklı tarafça takip dosyasında yapılan son işlem tarihinin 17/02/2012 tarihi olup 18/05/2016 tarihine kadar dosyada işlem yapılmadığı, bonoların tabi olduğu zamanaşımı süresinin 17/02/2012- 18/05/2016 tarihleri arasında gerçekleştiği gerekçesiyle İİK 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, verilen kararın isnaf talebinin usulden reddi kararıyla 15/11/2019 tarihinde kesinleştiği, davacı vekili tarafından davada 10 yıllık genel zamanaşımının dolmadığının tespiti ile takibin devamına karar verilmesi istemiyle iş bu davanın açıldığı, davacı tarafça davada 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığının tespitini talep etmiş ise de takibin bonoya dayalı yapılması karşısında davacının temel ilişkiyi ileri sürerek dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından (aynı yönde Yargıtay 11....

      Hal böyle olunca, 1010.2004 ve 22.12.2008 tarihleri arasında 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, icra mahkemesince İİK'nun 121. maddesi hükmü uyarınca verilen kararın tarihi ve ortaklığın giderilmesi davasının reddine karar verilen tarih esas alınarak sonuca gidilmesi doğru olmadığı gibi, bono vasfını taşıyan kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan takipte, tanzim tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK.’nun bonolara ilişkin 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması yerine, somut olayda uygulama yeri bulunmayan çeklere ilişkin zamanaşımı hükümlerini düzenleyen aynı kanunun 726. maddesinde öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresinin uygulanarak sonuca gidilmesi isabetsiz ise de, sonuçta borçlunun istemi kabul edilerek icranın geri bırakılmasına karar verildiğinden sonucu itibarı ile doğru olan mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, 27/09/2016 tarihinden itibaren dosyada her hangi bir taraf takip işlemi yapılmadığını, 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu ileri sürerek, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı borçlu hakkında başlatılan takipte zamanaşımı nedeniyle İİK 170/b ve 71 yollaması ile 33/a mad uyarınca icrasının geri bırakılmasına karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nun 814. maddesine göre çeklerde zamanaşımı süresi üç yıldır. Çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise, o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir....

        Davalı cevap dilekçesinde özetle: Zamanaşımına uğrayan bir alacağın eksik borç haline geleceğini, bu yüzden yapılan tahsilatların yasal olduğunu, zira ortada dosyanın takibin yenilemesinden sonra icranın geri bırakılması veya tedbir kararı verilmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacının dayanağı olan Antalya ... İcra Hukuk Mah.nin ... E. ... K. Sayılı ilamı incelendiğinde; mahkemece davacı tarafından ... tarihinde haciz talebinde bulunulduğu, ... tarihinde borçlunun SGK bilgilerinin sorgulandığı, ... tarihinde dosyanın yenilendiği, buna göre ... tarihli haciz talebinden sonra takibin yenilendiği ... tarihine kadar alacağın tahsiline dönük bir işlem yapılmadığı, kambiyo senetlerinde zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu gerekçesiyle ... tarihinde icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür. Mahkememizce icra müdürlüğüne müzekkere yazılmış, davacının belirttiği ödemelerle ilgili bilgiler dosya arasına alınmıştır. Buna göre, ...'de 1.981,26....

          Sonuç olarak istinaf sebepleri yerinde değilse de, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde hata edilmiş olması sebebiyle gerekçe düzeltilerek ilk derece mahkemesi kararının HMK'nun 353/1(b)-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacının zamanaşımı itirazının kabulü ile, Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 2013/10690 Esas sayılı dosyasında yürütülen takipte davacı borçlu açısından zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına oy birliği ile karar verilmiştir....

          Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetidir. İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.1998 tarih ve 1998/12-753 E. 1998/797 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti süreye bağlı değildir. Somut olayda, alacaklının haciz talep ettiği 11.10.2010 tarihi ile yenileme talep ettiği 27.05.2015 tarihi arasında zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı görülmektedir....

            Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İcra hukuk mahkemesince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğinden bahisle açılan dava reddedilmiş ise de, “her dava ve şikayetin açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi” zorunlu olup, şikayet tarihi olan 11/05/2009 tarihi itibariyle icranın geri bırakılması şartlarının oluşmadığı ve anılan tarihte geçerli bir icra takibinin bulunduğunun anlaşılması karşısında; İcra mahkemesince işin esası incelenip, deliller toplanarak sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak...

              -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalı aleyhine çekle giriştiği icra takibinin icra hukuk mahkemesi tarafından İİK.nun 33/a maddesi gereğince geri bırakılmasına karar verildiğini, oysa zamanaşımı süresi dolmadan takip yapıldığını belirterek, icranın geri bırakılması kararının iptaline, icra takibine süresinde başlandığının tespitine, icranın kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, İcra Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşmediğini, dava şartı oluşmadan, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı yanca davalı aleyhine açılan davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç aylık süre geçmesi nedeniyle HUMK.nun 409/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına, A.A.Ü.T.ne göre 575.00.-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu