WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece Mahkemesi; somut olayda davacının, tasarrufun iptali davasında taşınmazı muvazaalı devralan üçüncü kişi konumunda olduğu, tasarrufu iptali davasının kabulü ile takip borçlusu haline gelmeyeceği, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını, ancak takip borçlusunun ileri sürebileceği gerekçesi ile davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali kararının, davalı T3 tarafından İstanbul 7....

yapılmadığından zaman aşımına uğradığını belirterek davanın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İcra kefillerinin taahhüdü, kambiyo taahhüdü niteliğinde bulunmadığından, onlar bakımından uygulanacak zamanaşımı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipteki dayanak belge için TTK'nun ilgili hükümleri gereğince uygulanması gereken zamanaşımı süresi değildir. İcra kefilinin borcunun icra kefaletinden kaynaklandığı, icra kefaletinin ise İİK'nun 38. maddesinde belirtilen ilam niteliğinde bulunduğu tartışmasız olup bu gibi hallerde İİK'nun 39. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağı tabiidir. Diğer taraftan asıl borçlu için zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle, icra mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi icra kefilinin takipteki durumunu etkilemez. Bir başka deyişle, icra kefilinin sorumluluğu, asıl borçludan bağımsız olup, asıl borçlu yönünden borcun zamanaşımına uğramış olması kefile sirayet etmez....

    Asliye Hukuk Mahkemesi (iş mahkemesi sıfatıyla) 2000/512 Esas, 2003/824 Karar Sayılı dosyası olarak düzeltilmesine ve zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-) Alacaklı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 39/1. maddesinde ''İlama müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar.'' hükmü düzenlenmiştir. Zamanaşımının kesilmesi için alacaklının, icra dosyasında takibin devamını sağlayıcı nitelikte taleplerde bulunması ve takibi işlemsiz bırakmaması gerekir....

      2022/3926 Esas sayılı takip dosyası hakkında icranın geri bırakılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....

      YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dosyanın yenilenmesinin öncesinde beş kez talep edilmesine karşılık dosyanın bulunamaması nedeniyle yenileme işlemi yapılamadığını, davacının son işlem tarihi olarak bildirdiği 11/03/2015 ile UYAP sisteminde kayıtlı yenileme talebi tarihi olan 06/03/2018 arasında 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacının davasının kabulüne, davacı yönünden icranın zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      Sayılı kararı ile zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ileri sürerek, icranın geri bırakılmasına ilişikin kararın iptali ile takibin devamına ve anılan icra dosyasındaki alacağının tespitini istemiştir. Davalı, davacı firmadan herhangi bir hizmet almadığını, İcra Hukuk Mahkemesi kararının yerinde olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, İİK madde 33/a maddesinde öngörülen 7 günlük süre içerisinde talepte bulunulmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı sözleşme ilişkisine dayanarak eldeki davayı açmıştır. Mahkemenin hükmüne gerekçe yaptığı İİK 33/a maddesi takip hukukuna ilişkin bir düzenleme olup, eldeki davada uygulama yeri bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davanın esasına girilip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

        2013 tarihli yenileme sonrasında da 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunun tespit edildiğini, takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı TTK'nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 661/1. maddesi gereğince, poliçeyi kabul eden muhataba, (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresinin vadeden itibaren 3 yıl olduğunu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde, borçlu hakkında 18/06/2002- 26/03/2012 tarihleri arasında üç yıldan fazla bir süreyle herhangi bir icra takip işlemi yapılmaması nedeniyle, İİK'nun 71. maddesi yollamasıyla aynı Yasanın 33/a maddesi uyarınca davacı borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek Çeşme İcra Müdürlüğü'nün 2013/8846 Esas sayılı icra dosyasında borçlu davacı Elif yönünden İ.İ.K'nun 71, 33a maddeleri kapsamında zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına kararı verilmesini talep etmiştir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71. maddesi yollamasıyla İİK'nın 33/a maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemi ile kefalet şartlarının oluşmadığı şikayetine ilişkindir. Davacılar, murisleri olan Nazif Kara'nın takibe konu kredi sözleşmesine kefilliği nedeniyle hakkında 2002 yılında takip başlatıldığını, takibin kesinleşmesinden sonra 23/09/2003 yılında yapılan haciz işleminden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinde zamanaşımını kesecek işlem yapılmaması nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemişler, mahkemece 5411 sayılı Kanunun 141. Maddesine göre alacağın 20 yıllık zamanaşımına tabi olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Takibin 2002 yılında TMSF'ye devrolunan Pamukbank T. A. Ş....

        İcra Müdürlüğü 2020/28604 Esas sayılı (eski 2015/33121 Esas) dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, kesinleşen icra takibi nedeniyle en son 11.02.2016 tarihinde haciz talebinde bulunulduğunu, o tarihten sonra herhangi bir işlem yapılmadığını, takibin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. III....

          UYAP Entegrasyonu