WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayetçi borçlu vekili, kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takibin 06.05.2008 tarihinden itibaren işlemsiz bırakıldığını, üç yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle borcun zamanaşımına uğradığını belirterek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yerel mahkemece, 25.04.2008 tarihinden dava tarihi olan 02.11.2011 tarihine kadar dosyada herhangi bir işlem yapılmadığı, belirtilen tarihler arasında TTK’nın 661. maddesinde yazılı üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle İİK’nın 71. maddesi de gözetilerek takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına dair verilen karar, davalı-alacaklı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece önce onanmış, karar düzeltme istemi üzerine yukarıda başlık bölümünde açıklanan nedenlerle bozulmuş; mahkemece, önceki kararda direnilmiştir. Direnme hükmünü, davalı- alacaklı vekili tarafından temyize getirilmiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/1176 esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı T1 tarafından İstanbul 6.icra müdürlüğünün 2020/19050 esas sayılı dosyasına ilişkin 21.12.2020 tarihli dava dilekçesi ile zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talebi ile dava açıldığı, 24.02.2021 tarihli kararla icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Aynı icra dosyasına ilişkin takip sonrası zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talepli olarak açılan davada 24.02.2021 tarihli kararla icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olduğundan, derdestlik nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde davanın kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Bu nedenle istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile İstanbul 18....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı müvekkili tarafından icranın geri bırakılması kararına karşı kanuna uygun olarak 7 günlük süre içerisinde dava açılmış olduğunu ve işbu dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin devam ettiği göz önüne alındığında hacizlerin fekkine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ve davalı bakımından telafisi güç ve önlenemeyecek nitelikte zararlara yol açacağını, davalı müvekkili tarafından açılan bu davalarda dava konusu tasarrufların bir kısmı yönünden davalı alacaklı müvekkili lehine iptal kararları verilmesi üzerine davalı alacaklının dava konusu taşınmazların satış aşamasına geçtiği dönemde borçlularca icranın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/1005 E. Sayılı dosyası ile icranın geri bırakılması talepli dava açıldığını, icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine İcra ve İflas Kanunu'nun 33/a maddesi uyarınca davalı Müvekkili tarafından İstanbul 6....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıların zamanaşımı şikayetinin kabulü ile İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2015/3645 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipte İİK'nın 71/2 maddesi delaletiyle aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrarla, davanın süresinde olmadığını ve kötüniyetli olarak açıldığını, yerel mahkeme tarafından yanlış değerlendirme ile sanki takip süresinde açılmamış gibi, yanlış bir gerekçe ile şikayetin kabulüne karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/son maddesi göndermesi ile İİK'nın 33/a maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....

    Mahkemece davacı ve borçlu şirektin farklı şirketler olduğu, aralarında hukuki ve fiili bir irtibatın bulunmadığı, ödeme emrinin haciz adresinden farklı bir yerde tebliğ edilidiği, davacı tanıklarının beyanlarının davayı doğrular nitelikte olduğu İstanbul 11.İcra Hukuk Mahkemesininin 28.10.2010 gün ve 2010/1544-2119 sayılı ilamı ile dava konusu takibin İİK'nun 71.ve 33/a maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verildiği gerekçeleriyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına davacının tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili ile davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK'nun 96 vd. maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. İstihkak davası devam ederken İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28.10.2010 gün, 2010/1544-219 sayılı kararı ile İİK’nun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılması kararı verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 27/05/2013 tarih, 2013/11232 Esas - 2013/19468 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, takibin işlemsiz bırakılması nedeniyle zamanaşımının oluştuğunu iddia ederek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, istemin kabul edilerek İİK'nun 71/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 6102 Sayılı TTK'nun 776/f. maddesinde (6762 Sayılı TTK'nun...

        yapılmadığından zaman aşımına uğradığını belirterek davanın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        . - 2013/39756 K. sayılı ilamı ile; "...Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, takibin işlemsiz bırakılması nedeniyle zamanaşımının oluştuğunu iddia ederek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, istemin kabul edilerek İİK'nun 71/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 6102 Sayılı TTK'nun 776/f. maddesinde (6762 Sayılı TTK'nun 688. maddesi), bononun düzenleme yeri unsurunu ihtiva etmesi gerektiği belirtilmiştir. Anılan Kanun'un 777/1. maddesinde, 776. maddede gösterilen unsurları ihtiva etmeyen bononun kambiyo vasfında olmayacağı, aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise, açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yerin, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılacağı öngörülmüştür....

          Alacaklının yedi gün içinde dava açmaması ya da açıp da davanın reddi halinde ise, icranın geri bırakılması kararı, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğurur. Bir diğer anlatımla dosyada mevcut hacizler kalkar. Anılan süreç tamamlanmadan, salt icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesi ile birlikte hacizlerin de kaldırılmasına karar verilemez. Bu nedenle davacının hacizlerin kaldırılması talebinin reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 11....

          O halde takibe konu kambiyo vasfını taşıyan bono ile ilgili olarak mahkemenin de kabulünde olduğu üzere alacaklı tarafından zamanaşımını kesen işlemlerin yapıldığı ve mülga 6762 Sayılı 661/1. maddesinde öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığından, mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri bulunmayan Borçlar Kanunu gereği 10 yıllık zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde takibin şekline göre İİK'nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı yasanın 71/2 ve 33/a-1. maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilir. Mahkemece yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılması yerine, takibin iptaline karar verilmesi de doğru görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu