Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün ONANMASINA, 2-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK'nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarih olan 27/07/2005 ile inceleme tarihi arasında dolduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE...
sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 2-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabul ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir....
nun 32. maddesi uyarınca düzeltilmesi, buna göre, İİK'nun 168/5. maddesi göre süresinde olması halinde borçlunun borca ve zamanaşımı itirazlarının esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK.nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tabi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede bonoda zamanaşımının geçtiğine ilişkin şikayet ise İİK.nun 71. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken İİK.nun 33/a maddesine göre süreye tabi değildir (HGK.nun 4.11.1998 tarih ve 1998/12-763 E. - 1998/797 K.). Somut olayda 28.01.2013 tarihinde başlatılan takipte kambiyo senetlerine mahsus ödeme emri şikayetçi borçluya 27.03.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından, bu tarihten sonra şikayet tarihine kadar dosyasının işlemsiz bırakıldığı ileri sürülerek icranın geri bırakılması talep edilmiştir. O halde, takipten sonra gerçekleşen zamanaşımı şikayeti süresiz olarak ileri sürülebileceğinden şikayetin TTK.nun 749. maddesi koşullarında esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nun 6273 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 814. maddesine göre de, çeklerde zamanaşımı süresi üç yıldır. Çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise, o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre, çek hakkında zamanaşımı süresi ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağına göre, çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur. Bu nedenle 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesini değiştiren 6273 sayılı Kanun'un 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03/02/2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde zamanaşımı süresi 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıldır....
nin beraatine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma - düzeltilerek onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Müşteki vekili 9/4/2010 tarihli şikayet dilekçesinde, %40'dan aşağı olmamak üzere maddi tazminata da hükmedilmesini talep etmesine rağmen, mahkemece bu konuda hüküm kurulmamış ise de, zamanaşımı süresi içinde hüküm kurulabileceği ve bu konuda temyiz talebinin de bulunmaması nedeniyle bu husus bozma nedeni yapılmamıştır....
Çek borçlularından birinin diğerine karşı haiz olduğu müracaat hakları, bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yolu ile kendisine karşı dermeyan edildiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle müruruzamana uğrar.”Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise, o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerekmektedir. Buna göre, çek hakkında zamanaşımı süresi, ibraz süresinin bitimi ile başlayacağına göre, çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur. Bu nedenle zamanaşımı süresi, 6762 Sayılı TTK.'...
Haciz davetiyesinin PTT barkod sorgulamasına göre davacıya 02/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava tarihinin 08/04/2019 olduğu, dava dilekçesinde davacının taşınmazına konulan hacizle ilgili olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayeti İİK 82/12. Maddesi gereğince meskeniyet şikayeti olarak değerlendirildiğinden mahkemece meskeniyet şikayeti yönünden herhangi bir hüküm kurulmadığı için istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının meskeniyet şikayeti yönünden deliller toplanılarak hüküm kurulması için dosyanın HMK 353/1- a.6 maddesi gereğince mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile, İstanbul 27....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından muris hakkında başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu icra takibinin kesinleşmesi ile murisin vefatının ardından kendisine borç muhtırası gönderilen mirasçı ...’un, zamanaşımı şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece zamanaşımının dolmadığı ve aksini ispatlayan resmi belge olmadığından bahisle istemin reddine karar verildiği görülmektedir....
Davalı, süresinde zamanaşımı def'inde bulunmuş olup, mahkemece dava İİK’nin 72.maddesi gereğince istirdat davası olarak değerlendirilerek, zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Eldeki dava klasik istirdat davası olmayıp, İİK’nin 72.maddesinde belirtilen zamanaşımı süresine tabi değildir. Davacının şikayeti üzerine davalı hakkında açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçundan dava açılmış ve davalı aleyhine karar verilmiştir. Davalı hakkında açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçundan TCK’nın 209/1 maddesi gereğince 1.500,00 TL adli para cezası verildiğine göre; olayda dava zamanaşımı söz konusu olup, 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasından bahisle davanın reddi doğru değildir. Öyle olunca, bütün deliller değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....