Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu icraya konulan senedin 11/06/2010 tarihli olduğunu, vadesinin 09/08/2010 tarihli olduğunu ve zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu, zamanaşımı itirazının süresi içerisinde yapılmadığını, dosya aslından araştırma yapılarak dosya üzerinde en son ne zaman işlem yapıldığının tespit edilmesi gerektiğini, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin karardan sonra zamanaşımı süresinin başlamayacağını belirterek davanın reddi ile yargılama ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Saruhanlı İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacının davasının kabulüne Saruhanlı İcra Dairesinin 2019/758 esas sayılı dosyasında davacı borçlu yönünden zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/6167 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacı borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğu, senedin vade tarihi itibariyle üç yıllık zamanaşımı dolmadığından şikayet ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve takipten sonraki dönemde zaman aşımının gerçekleştiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte, borçlu tarafından açılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti ile borca itiraza ilişkindir....
Davacıların şikayeti üzerine davalı ... hakkında açılan ceza davasının Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin kararı ile zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ceza Mahkemesince verilen "ceza davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması kararı", hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte bir karar değildir. Hal böyle olunca ispat külfeti davacılarda olup asıl ve birleşen davada ileri sürdükleri itirazlarını usulüne uygun deliller ile kanıtlamakla yükümlüdürler. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temiz eden asıl dava davalısı ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre asıl dava davalısı ...'nın diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflardan her hangi birinin şikayeti sonucu icra mahkemesince iptal edilmediği sürece de geçerliliğini koruyacaktır. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. İİK'nun 143. maddesine göre düzenlenen kesin aciz vesikası, İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden olmakla, alacaklının aciz vesikasında yazılı miktar üzerinden icra takibi yapması mümkün olup, itirazın kaldırılması aşamasında icra mahkemesince aciz vesikasında yazılı borç miktarı tartışma konusu yapılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçluların temyiz itirazlarının (REDDİNE); 2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular hakkında bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlulardan ... 23.01.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz etmiş, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayeti kabul...
Davalının, söz konusu soruşturma sürecinde davacının ve dava dışı başka görevlilerin işkencesine maruz kaldığı yönündeki şikayeti üzerine de davacı ve başka görevliler hakkında ise; kötü muamelede bulunma suçundan kamu davası açılmış ve tüm sanıkların beraatlerine karar verilmiştir. Davalı kamuoyunda ''28 Şubat'' davası olarak bilinen bir ceza davası ile ilgili açıklamalar yapmış ve davacının da aralarında bulunduğu bazı kişilerden şikayetçi olacağını belirtmiştir. Davalının adı geçen basın açıklamasından sonra müşteki sıfatıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu ifadenin bir örneği dosyada yer almıştır. Davalı davaya konu basın açıklamasında davacı hakkında kamu davası açılmasına ilişkin şikayeti kapsamındaki olaylardan yola çıkarak açıklamalarda bulunmuş, başından geçtiğini iddia ettiği olayları paylaşmıştır....
İcra mahkemesine yapılan başvurunun usulsüz tebligat şikayeti niteliğinde olduğu ve bu talebin süreden reddi kararı hakkında, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 12....
Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın 19.10.2012 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 13.8.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 22.8.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olup, borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde açıkça 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiada bulunmamış, tebliğ tarihinde ve halen annesinin rahatsızlığı sebebiyle Nevşehir ilinde olduğunu ileri sürmüştür....
Borçlunun bu şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup, süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı kararı). O halde borçlunun nafaka alacağına işletilen faizle ilgili şikayetinin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle bu şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ:Borçlu vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 24.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2018/862 Esas sayılı takip dosyasından tebliğe çıkartıldığı, söz konusu şikayeti inceleme yetkisinin de tebliğ işlemini yapan esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. İstanbul 42. İcra Hukuk Mahkemesinin 23.12.2022 Tarihli ve 2022/534 Esas, 2022/248 Karar Sayılı Kararı Somut olayda öncelikle takibin ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin olduğu, haciz aşaması sözkonusu olmadığından nokta haczinden bahsedilemeyeceği, Erzurum İcra Hukuk Mahkemesi yetkisizlik kararının bu yönüyle yerinde olmadığı ayrıca kıymet takdirinin Erzurum İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığı, şikayeti inceleme yerinin talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, kıymet takdir raporunun tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....