Takibin kesinleşmesinden sonraki safhada borçlu İİK'nun 71. maddesine göre itfa imhal veya zamanaşımı itirazında bulunabilir. Somut olayda bononun vadesi gelmeden takibe konulduğu şikayeti süresinde yapılmadığından takip asıl alacak ve ferileri ile birlikte kesinleşmiştir. Borçlu takibin kesinleşmesi sonrası dönemde ise icra mahkemesine başvurarak ödeme nedeniyle borcunun kalmadığını da ileri sürdüğüne göre mahkemece icra dosyasına yapılan ödeme dikkate alınarak borçlunun isteminin İİK'nun 71. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, süresinde yapılan bir şikayet bulunmadığı halde takip tarihinde borcun vadesinin gelmediği dolayısiyle muaccel olmadığı gerekçesiyle takibin iptali yönünde hüküm tesis isabetsizdir....
DAVA KONUSU : Takibin kesinleşmesi sonrası zamanaşımı şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, ; davalının Saruhanlı İcra Müdürlüğü'nün 2010/1665 esas sayılı dosyası ile takipte bulunduğunu, dosyanın işlemden kalkarak işlemden kaldırıldığını, 9 yılı aşkın süre sonra davalı tarafın icra takibini yenilediğini, ve Saruhanlı İcra Müdürlüğü'nün 2019/758 esas sayısına kaydedilerek 30/10/2019 tarihinde icra müdürlüğünce kendisine tebliğ yapıldığını, işlemden kaldırma üzerinden 3 yıldan fazla geçtiğinden dolayı zaman aşımına uğradığını, takibin zaman aşımına uğraması nedeniyle davanın kabulüne yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Borçluya 04.03.2006'da icra emri tebliğ edilmiş, takibin kesinleşmesi üzerine gayreminkul 16.04.2009' da ihale edilmiş, ihalenin kesinleşmesinden sonra 26.04.2010 tarihinde İİK.nun 152. maddesi gereğince kesin rehin açığı belgesi düzenlenmiştir. Borçlu 16.01.2012 tarihinde icra dairesine müracaat ederek, takip dayanağı kati borç ipoteğinde borcun faiziyle tahsil edileceği kararlaştırılmadığı halde, icra takibinde ticari temerrüt faizi uygulanarak, borcun hesap ve tesbit edildiğini, bu nedenle yeniden faizsiz, olmadığı takdirde takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiziyle hesap edilerek, rehin açığı belgesindeki borç miktarının düzeltilmesini talep etmiştir. İcra Dairesi'nce, borçlunun ihtarname ve icra emri tebliği üzerine süresi içerisinde takip öncesi ve sonrası faize ve oranına itirazda bulunmadığı, takibin mevcut haliyle kesinleştiğinden bahisle talebin reddine karar verilmiştir....
Eğer icra mahkemesince ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiğine kanaat getirilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiş ise düzeltilen tebliğ tarihinden 7 gün sonrası takibin kesinleşme tarihi olacağından, bu tarihten önce borçlu hakkında uygulanan hacizler takip kesinleşmeden uygulanmış sayılacağından, İİK.nun 78. Maddesi uyarınca alacaklının henüz haciz isteme hakkı doğmadığından, icra mahkemesinin özellikle iptale yönelik kararlarının uygulanması için kesinleşmesi gerekmediğinden, kararın kesinleşmesi beklenmeksizin hacizlerin kaldırılması gerekir. Borçlu usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte icra dosyasına öğrenme tarihine göre yasal 7 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz etmiş ise takip düzeltilen tebliğ sonrası için duracağından borçlunun itirazı kaldırılmadan ya da iptal edilmeden yeni haciz uygulanmasına olanak yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Bonoya dayalı kambiyo takibinde borçlular, takibin kesinleşmesi sonrası zamanaşımı itirazında bulunup icranın geri bırakılması ile hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş olup mahkemece icranın geri bırakılmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine ve zamanaşımı itirazı da İİK'nun 169a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğuna göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bakırköy 3....
Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede bonoda zamanaşımının geçtiğine ilişkin şikayet ise İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesine göre herhangi bir süreye tabi olmayıp, iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Takip dayanağı belge, kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan davaya konu olayda takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nun 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zamanaşımı öngörülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Uyuşmazlık, İİK.nun 269 ve sonrası maddelere dayalı olarak alacaklı tarafından yapılmış bir itirazın kaldırılması istemi olmayıp, mükerrer takip yapıldığından bahisle borçlunun şikayeti ile takibin durdurulması veya iptali işlemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Uyuşmazlık, İİK.nun 269 ve sonrası maddelere dayalı olarak alacaklı tarafından yapılmış bir itirazın kaldırılması istemi olmayıp, mükerrer takip yapıldığından bahisle borçlunun şikayeti ile takibin durdurulması veya iptali işlemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, icra mahkemesinin şikayet üzerine verdiği iptal veya düzeltme kararlarının icra edilebilmesi için şekli anlamda kesinleşmesi gerektiğini, somut olaydaki gibi, borçlunun şikayeti üzerine, icra mahkemesinin bir işlemi düzeltirse, bu kararın şekli anlamda kesinleşmesinden sonra icra edileceğini, icrası için kesinleşmesi zorunlu olan ilamlarda nihai karara karşı kanun yoluna başvurulması halinde ilamın icra edilemeyeceğini, usulsüz tebligat şikayeti kararının şekli anlamda kesinleşmediğini, belirterek, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin kabulü ile, Çeşme İcra Müdürlüğü'nün 2018/581 Esas sayılı icra takip dosyasında 30/10/2020 tarihli işlemin iptali ile takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına karar verilmiştir....