Bölge adliye mahkemesince incelenmesi istenen taşkın haciz şikayetinin reddine dair kararın İİK.nun 363/1 maddesinde belirtilen istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı, kesin nitelikte bulunduğu görülmekle taşkın haciz şikayeti yönünden İİK'nun 365/3 maddesi gereğince istinaf başvuru dilekçesinin reddine, haczedilmezlik şikayeti yönünden mahkeme kararının usul ve esas yönünden yasaya uygun olduğu anlaşılmakla esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere; Davacı vekilinin Kayseri 3....
Kat 26 nolu taşınmazla ilgili açılan meskeniyet şikayeti davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Aksaray İcra Dairesi'nin 2018/36967 Esas sayılı dosyasıyla alacaklı T3 Turizm İnşaat İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından borçlu T1 hakkında icra takibi başlatıldığını, davacıya ait taşınmaza haciz konulduğunu, meskeniyet şikayeti davası açıldığını, şikayetçinin, 2019/131 Esas sayılı dosyasıyla da aynı icra dosyasındaki hacizle ilgili ayını taşınmaz için meskeniyet şikayeti davası açtığını bu davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiğini, bu kararın Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 2019/750 Esas 2019/747 Karar sayılı kararı ile meskeniyet şikayeti yönünden 14/05/2019 tarihinde kesin olarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğinden bahisle şikayetin kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği yönünde şikayette bulunulduğunu, rapordan 05.03.3021 tarihinde haberdar olduklarını, mahkemeden bu hususta talepte bulunulduğunu, tebliğin usulsüz olduğunu, bu durumda öğrenilen tarihe göre davanın süresinde açıldığını, ilk derece mahkemesince usulsüz yapılan tebligatın tarihi esas alınmak suretiyle haczedilmezlik şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ve meskeniyet şikayeti bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kıymet takdir raporunun borçlu vekili Av. Mehmet Ender Çelik'e usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte açılan meskeniyete dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İcra dosyasında borçlunun vekili Av....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile hacizlerin kaldırılması ve ödeme emrinin iptali şikayeti sebebiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul kısmen reddi ile, borçlu yönünden ödeme emri tebliğ tarihinin 17.10.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin kesinleştirilmesi işleminin iptali ile varsa konulan hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi Kambiyo senetlerine mahsus yolla takipte borçlu takibin kesinleşmesinden takip sonraki zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemli asıl dava ve taşkın haciz şikayeti, hacizlerin ve yakalama şerhlerinin kaldırılması, 89/1., 89/2., ve 89/3. haciz ihbarnamelerinin usulune uygun tebliğ edilmediği, takip kesinleştikten sonraki zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemli birleşen dava dosyalarındaki şikayetler sebebiyle yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince; asıl davada; davanın kabulü ile ... İcra Müdürlüğünün 2014/679 Esas sayılı dosyasında takip borçlusu ...Tarım Ürünleri ve Taş. Tic. Ltd. Şti. açısından icranın geri bırakılmasına; birleşen 2019/197 Esas sayılı dosyasında; davacı haciz ihbarnamesi borçlusu... Tarım Gıda Nak. İnş. Konf. Turz. San. Ltd. Şti. açısından davanın reddine, birleşen 2019/198 Esas sayılı dosyasında, şikayetçi... Tarım Gıda Nak. İnş. Konf. Turz. San. Ltd....
Zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını ancak takip borçlusu ileri sürebilir. Bu nedenle, şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ: Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 427,60 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 09.05.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hakaret, tehdit, yaralama HÜKÜMLER : Beraat KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve suçtan doğrudan zarar gören mağdur vekillerinin şikayeti ve katılma isteği bulunup bulunmadığı sorularak katılma talebi konusunda karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek, CMK'nın 238/2. maddesine aykırı davranılmış ise de; temyiz dilekçelerinin katılma istemi niteliğinde olduğu gözetilerek, CMK'nın 237/2. maddesi gereğince suçtan zarar gören mağdurlar ... ..., ..., ... ve ...’ın katılan sıfatıyla davaya kabulüne karar verilerek, dosya görülşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. 1) Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin temyizinde; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Eylemlere ve yükletilen suça yönelik katılanlar Hilal...
Ve ... olan 30.11.1999 vadeli 2.500.000.000 TL.lik çekin icra vasıtasıyla tahsili ve Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunması için yetki ve görev verdiğini, ancak davalının Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunmadığını, Baroya şikayeti üzerine uyarı cezası aldığını, mesleki kusuru nedeniyle alacağının tahsilinin imkansız hale geldiğini, ruh halini bozduğunu ileri sürerek, 5.000.000.000 Tl. maddi ve 5.000.000.000 Tl. manevi tazminatın yasal faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı, söz konusu çekin kendisine icra takibi için verildiğini, borçlular için icra takibi yaptığını, ancak haczi kabil mal bulunamadığını, davacının icra masraflarını dahi vermediğini, Cumhuriyet Başsavcılığına şikayetin bizzat davacı tarafından yapılacağını, şikayette bulunulsa dahi kişilerin ekonomik sebeplerle hapis cezası almasının engellenmiş olması nedeniyle istenilen sonuca ulaşılmayacağını savunarak davanın reddini dilemiş; sonradan verdiği dilekçe ile de zamanaşımı definde bulunmuştur....
İcra Ceza Mahkemesinin 2012/1690 esas, 2014/439 karar sayılı dosyası ile sanıklar ..., ...ve ... hakkında İİK'nın 345/a maddeleri gereğince cezalandırılması için şikayeti sonucu yapılan yargılama sonunda dosyanın eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verilmiş olup ana dosyada karar verilirken birleştirilen dosya hakkında hüküm kurulmamış olduğundan şikayet hakkında zamanaşımı süresi içerisinde her zaman karar verilebileceğinin mümkün görülmesi karşısında, sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz isteminin incelemesinde, Aynı suçtan dolayı aynı sanık hakkında müştekisi aynı olan Antalya 1....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 20/11/2014 gün ve 2014/1023 - 2014/352 sayılı kararı onayan Daire'nin 16/02/2016 gün ve 2015/4000 - 2016/1569 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, davalıların borçlarına karşılık toplam 40.000,00 TL bedelli dört adet çeki keşide ve ciro ederek müvekkiline verdiklerini, söz konusu çeklerin karşılıksız çıkması üzerine bu çeklere dayalı olarak müvekkilinin icra takibi başlattığını, davalıların şikayeti üzerine icra hukuk mahkemesince, çek asıllarının icra kasasında olmaması nedeniyle ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, takibin yenilenmesi sonrasında ödeme emrinin davalı ...'...