WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi’nin 26.10.2011 gün, 2011/972-2011/1190 sayılı kararına göre, icra takibinden sonra gerçekleşen zamanaşımı nedeni ile TTK’nun 726., İİK’nun 71/2., 33/a maddeleri gereğince verilmiş icranın geri bırakılması kararının bulunduğu anlaşılmaktadır. İİK’nun 33/a maddesinde: İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır....

    Somut olayda; 22/04/2016 tarihinde takip başlatıldığı, icra emrinin borçluya 28/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02/05/2016 tarihinde icra emri tebliğinden sonra icra dosyasına 7.430.00 TL ödemede bulunarak 04/05/2016 tarihinde sair itirazlarla itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemiyle mahkemeye başvurduğu, mahkemece bilirkişi raporu aldırılarak itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmişse de ödemenin icra emrinin tebliğinden sonra olduğu takip sonrası ödemenin icra müdürü tarafından dikkate alınması gerektiğinden borçlunun takip öncesi ödemelerine ilişkin bilirkişiden ek rapor aldırılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesine dayalı olarak ilamın zaman aşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması isteğidir. İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, icra emrinin davacılar vekiline 11/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK’nun 156. maddesinde (818 sayılı EBK 135. md.); “Zamanaşımının kesilmesiyle yeni bir süre başlar....

      Kaybetmesi veya yedi gün içinde dava açmaması halinde ise, icranın geri bırakılması kararı, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğurur. Dosyada mevcut hacizler kalkar. Dolayısıyla İİK'nın 33/a-2. maddesi hükmü gözardı edilerek, bu aşamada icranın geri bırakılması kararı ile birlikte hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi yasal olarak olanaklı olmadığından, hacizlerin kaldırılması isteminin reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davacının zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteminin kabulü ile İstanbul Anadolu 2. İcra Dairesi'nin 2010/2274 esas sayılı dosyasında davacı/borçlu yönünden zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, davacı/borçlunun hacizlerin kaldırılması isteminin reddine, davacının sair istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2002/9776 Esas sayılı takip dosyası hakkında davalının şikayeti üzerine İcra Mahkemesi tarafından İİK'nun 71/son ve 33/a maddelerine dayalı olarak icranın geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 29/01/2019 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine davacının Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2019/4523 Esas sayılı takip dosyası üzerinden davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, davalının süresi içerisindeki borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu ve eldeki dava ile; takibe konu çeklerin adi borç senedi niteliğinde ve 10 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu gerekçesi ile davalı itirazının iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesinden itibaren İİK'nın 33-(a)-2) maddesi kapsamında icra takibin zamanaşımına uğramadığının tespiti ile takibin devamına yönelik dava açılmadığından takibe konu edilen çekler zaman aşımına uğramıştır....

        İzmir Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacının alacaklı olduğu Selçuk İcra Müdürlüğünün 2010/2153 E. sayılı takip dosyasında başlatılan icra takibine karşı, borçlu tarafından, takip konusu alacağın takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek, icranın geri bırakılması istemiyle yapılan şikayet üzerine, Selçuk İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/45 E. ve 2016/67 K. sayılı kararı ile İİK'nın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 12....

          sürüklenen çocuğun üzerine atılı ırza geçme suçunun zaman aşımı süresi yönüyle lehe olan 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 5237 sayılı TCK'nın 103/2. maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-d, 66/2. maddelerinde belirlenen 15 yıllık asli ve ilave dava zaman aşımına tâbi bulunduğu ve duran zaman aşımı süresinde nazara alındığında suç tarihi olan 2002 yılı Eylül ayı ile inceleme günü arasında bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri gözetilerek hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca zaman aşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 26.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi takibin kesinleşmesinden sonra 3 yılı aşan sürede dosyanın davacı yönünden işlemsiz kaldığı ve zaman aşımının gerçekleştiği anlaşılmakla zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Ancak İİK 33/ a maddesi gereğince hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi yerinde olmadığından istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, icranın geri bırakılmasına, hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İstinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile İstanbul 7....

            tahsil yoluna gidilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin ikame etmiş olduğu davada icranın geri bırakılmasını isteme hakkı yok ise o halde asıl borçlu şirkete kayyım atanmasının gerektiğini, asıl borçlu şirket ayakta değilken ve temsilcisi dahi bulunmuyorken şirkete kayyım atanmadan takibe devam edebilme imkanının bulunmadığını, asıl borçlu şirkete kayyım atanarak kayyımın da icranın geri bırakılması için talepte bulunması imkanının kısıtlanmasının hem müvekkili açısından hem de asıl borçlu şirket açısından adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi olduğunu, yerel mahkeme tarafından verilen kararda, müvekkilinin aktif husumet ehliyeti olmaması nedeniyle takibin zaman aşımı nedeniyle iptalini talep etmesinin mümkün olmadığından bahisle davanın reddine karar verildiğini, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, müvekkili icra takip dosyasında asıl borçlu değil ise de dosyaya borçlu olarak eklenerek taşınmazlarının satışı istendiğinden icranın geri bırakılmasını talep etme hakkının doğduğunu...

            TÜRK MİLLETİ ADINA Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakıldığı, bu kararın 03.10.2014 tarihinde kesinleşmesi ile zamanaşımının durduğu ve sanığın denetim süresi içerisinde 28.04.2015 tarihinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle, bu tarih itibariyle duran zaman aşımının tekrar işlemeye başladığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle zaman aşımının "6 ay 25 gün" süre ile durduğu, ancak; sanığa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, suç tarihi olan 22.11.2007 tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen "12 yıllık" olağanüstü zaman aşımı süresinin gerçekleşmiş olduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle...

              UYAP Entegrasyonu