DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İlgili takip dosyası incelendiğinde; davacı borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği görülmüştür. İİK'nın 71/2. maddesi gereğince, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır. Hukuk Genel Kurulu'nun 04/11/1988 tarih ve 1998/763- 797 sayılı kararında da belirtildiği üzere borçlunun bu konudaki istemi süreye de tabi bulunmamaktadır. Takibe konu bononun tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK.'nın 661. maddesine göre uygulanacak zamanaşımı süresi üç yıldır. TTK.'...
Somut olayda, ..., ... ve ...’nün 26.11.2008 tarihinde dosya borcuna icra kefili oldukları, dava tarihi itibari ile de asıl borçludan bağımsız olarak kefil oldukları miktar kadar takip borcundan sorumlu olan icra kefilleri yönünden İİK’nun 39. maddesinde öngörülen on yıllık zaman zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır. Öte yandan, mülga 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay olup, asıl borçlu yönünden zamanaşımı dolmuş ise de borçlunun talebi icranın geri bırakılması olup, İİK’nun 71. maddesinin atfı ile İİK’nun 33/a maddesi uyarınca da takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğraması durumunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece takibin iptal edilmesi de yerinde değildir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/04/2019 NUMARASI : 2019/112 ESAS 2019/284 KARAR DAVA KONUSU : Zamanaşımı Nedeniyle İcranın Geri Bırakılması KARAR : Mersin 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 25/04/2019 tarih 2019/112 esas 2019/284 sayılı kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında yapılan Mersin 6. İcra Dairesinin 2019/12993 esas sayılı dosyasında takibin kesinleştiğini, takibin kesinleşmesinden sonra dosyada 18/12/2012 tarihinde işlem yapıldığını, bu tarihten sonra 28/07/2017 tarihine kadar icrayı ileriye götürecek işlem yapılmadığını, bu süre içerisinde takibin durdurulması yönünde herhangi bir mahkeme kararı veya zaman aşımını kesecek bir işlem olmadığını, takibe konu bononun zamanaşımına uğradığını beyan ederek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak icra kefili yönünden zaman aşımının kesilmediği ve 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Kamu davasının düşürülmesi Gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması nedeniyle duran dava zamana aşımı süresi de dikkate alındığında, sanık hakkında açılan kamu davasının dava zaman aşımı süresinin hüküm tarihi itibariyle dolmadığı dikkate alınmadan Dairemizin 22.06.2021 tarihli ve 2021/3086 Esas, 2021/16540 Karar sayılı bozma ilamında belirtilen eksik hususlar giderilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde koşulları oluşmamasına rağmen sanık hakkında dava zaman aşımının gerçekleştiği gerekçesiyle düşme kararı verilmesi, Yasaya aykırı ise de; sanığa yüklenen 6136 sayılı suçun yasa maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle 5237 sayılı TCK.nın 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen dönemdeki durma süresi de belirtilen olağanüstü...
Zira maddenin son bölümünde "...icranın geri bırakılması için Bölge Adliye Mahkemesi'nden veya Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir." düzenlemesi mevcuttur. Yine, İİK'nın 36/3 maddesine göre, "ücreti ilgililer tarafından verilir ise Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay'ca icranın geri bırakılmasına dair karar icra dairesine en uygun vasıtalar ile bildirilir." düzenlemesi mevcut olup, buna göre icranın geri bırakılması kararının borçlu tarafından sunulması zorunlu olmadığı gibi kararın icra dosyasına ibrazı için de bir süre belirlenmemiştir. Bu haliyle süresi içerisinde alınmış icranın geri bırakılması kararının mehil vesikasında belirlenen süre geçtikten sonra icra dosyasına sunulmuş olmasının icranın geri bırakılması kararı gereğince işlem yapılmasına engel olmadığı açık olup, icra müdürlüğünce bu yönde verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Kaybetmesi veya yedi gün içinde dava açmaması halinde ise alacağın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder ve icranın geri bırakılması kararı, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğurur. Bir diğer anlatımla dosyada mevcut hacizler kalkar (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku C.3,5.2300-2301). İİK'nun 33/a-2. maddesinde 7 günlük sürenin başlangıcı olarak icranın geri bırakılması kararının alacaklıya tebliği tarihi olarak belirlenmiştir. Yasada tebliğ şartı aranmış olup alacaklının ıttlasından bahsedilmemiştir. Bu nedenle icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin alacaklıya tebliğ edildiği hususu ispat edilemediğinden mahkemece şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
aşımını kesecek nitelikte hiçbir takip muamelesinde bulunmadığını, alacaklı vekilinin yıllarca işlem yapmamasına rağmen 2022 yılında haciz talep ettiğini ve çeşitli mal varlıklarına haciz konduğunu, toprak koruma projelerinin toprakların çimlendirilmesi, ıslah edilmesi, bayındır hale getirilmesi gibi hususlara ilişkin olduğunu, icra takip dosyasına bakıldığında ise icra takibi açıldıktan sonra zaman aşımı hususunun cereyan ettiğinin anlaşıldığını belirterek zamanaşımına uğramış faturaya dayalı Karasu İcra Müdürlüğü'nün 2014/561 esas sayılı takip dosyası hakkında; icranın geri bırakılmasına, dosya kapsamındaki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2011/8972 esas sayılı dosyasında zaman aşımı nedeniyle davacı borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Cevap dilekçesinin içeriğini tekrar etmiş ayrıca menfi tespit davasının reddine ilişkin ilamın kesinleşmesi nedeniyle zaman aşımı süresinin 10 yıl olması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zaman aşımının gerçekleştiğinden bahisle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi talebine ilişkindir. Adana 5. İcra Müdürlüğünün 2011/8972 E sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklı Oğuz Korkmaz tarafından 65.000,00 USD miktarlı bonoya dayanılarak 02/11/2011 tarihinde davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 03/11/2011 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği görülmüştür....
Borçlu itiraz dilekçesinde alacaklıyla yaptığı görüşmeler sonucu nafakaya mahsuben kendisinin bir kısım araç kredilerini ödediğini zaman zaman da toplu ödemeler yaparak alacaklıyı maddi açıdan rahatlattığını bildirerek toplam 13.531,70 TL ödeme yaptığını belirtip istenilen nafaka tutarının üstünde olduğundan itfa nedeniyle icranın geri bırakılması talebinde bulunmuştur. Alacaklı cevap dilekçesinde belirtilen ödemelerden, küçük Hale için toplam 1.000,00 TL nafaka ödendiğini diğer ödemelerin araç kredisi olduğunu, nafaka ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, nafaka borcunun küçük için açılan Ziraat bankası Afyon şubesine yatırıldığını belirterek talebin reddini istemiştir....