bu 1 yıllık sürenin de geçirildiği gerekçesiyle, davalı ... hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın ise zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Mahkemece verilen 09/12/2015 tarihli, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine dair karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş; Dairemizin 22/06/2016 gün ve 2016/5994 esas, 2016/8222 karar sayılı ilamı ile “... Eldeki dava haksız fiil davası olduğuna göre zaman aşımı, kamu kurumlarında dava açmaya emir vermeye yetkili makamın verilen zararı öğrenme tarihinden itibaren başlar....
Kabul edilmiş karar tümden ortadan kaldırılmış, davacının usulsüz tebliğ şikayeti ile takip öncesi zaman aşımı gerçekleştiği yönündeki itirazının reddi ile sadece İİK 71. maddeye dayalı zaman aşımı itirazlarının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının istinaf talebinin HMK 353/1/b/3 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 12....
Mezkur ihbarnamede; Dosya kapsamına göre suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuklara yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e, 66/2 ve 67. maddelerinde 4 yıl olağan; 6 yıl olağanüstü zaman aşımı süresinin öngörüldüğü nazara alındığında, suça sürüklenen çocuk ... yönünden mahkeme huzurunda savunmasının alındığı 05.04.2016 tarihinden hüküm tarihine kadar; suça sürüklenen çocuk ... yönünden ise iddianamenin düzenlendiği 02.04.2015 tarihinden hüküm tarihine kadar 4 yıllık olağan zaman aşımı süresinin geçmiş bulunduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuklar hakkındaki kamu davasının zaman aşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararların bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı....
fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl, geçmesiyle düşer.” 5237 sayılı TCK’nin “Dava zaman aşımı süresinin durması veya kesilmesi” 67. maddesine göre; “(1) Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, izin veya karar alınması veya diğer bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin sonucuna bağlı bulunduğu hallerde; izin veya kararın alınmasına veya meselenin çözümüne veya kanun gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda karar verilmiş olan suç faili hakkında bu karar kaldırılıncaya kadar dava zaman aşımı durur. (2) Bir suçla ilgili olarak; a) Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, b) Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi, c) Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi, d) Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi, halinde, dava zaman aşımı kesilir. (3) Dava zaman aşımı kesildiğinde, zaman aşımı süresi yeniden işlemeye başlar....
Davalının, dava dayanağı olayı ve borcun varlığını inkâr etmeden, borçlu bulunduğu edimi, özel bir sebebe dayanarak yerine getirmekten kaçınmasına imkân veren hakka defi denir. En tipik örneği, zamanaşımı def'idir. Defiler, dava dilekçesine cevap verilirken ileri sürülmelidir. Aksi halde, davalı "savunmanın genişletilmesi yasağı" ile karşılaşabilir. Defiler, davada ileri sürülmedikçe hâkim tarafından kendiliğinden dikkate alınmazlar. Takas ve mahsup bir defidir. Bu itibarla, ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz. Takas, karşılık dava olarak ileri sürülebileceği gibi, defi olarak da ileri sürülebilir. Takasın defi olarak ileri sürüldüğü davada, takas ve mahsup sonucu kalan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden yargılama harcı alınacak, takas ve mahsup defi nedeni ile reddedilen miktar üzerinden ileri süren yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilecektir....
Bu durumda da süresinde zaman aşımı def-i nin ileri sürüldüğü anlaşıldığından 27.9.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile istenen 14.004.42-TL maddi tazminata yönelik davanın zaman aşımı nedeniyle reddinin gerektiği açık ve seçiktir. Hal böyle olunca, davalı tarafça süresinde zaman aşımı def'inde bulunulan 27.9.2010 tarihli ıslah dilekçesinin konusunu oluşturan 14.004.42-TL maddi tazminat isteminin zaman aşımı nedeniyle reddi gerekirken,yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, 21.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
aşımı süresinin 8 yıl, aynı Kanunun 67/4. maddesi göz önünde bulundurulduğunda kesintili dava zaman aşımı süresinin ise 12 yıl olduğu; ancak, 19.03.2011 tarihinde işlendiği iddia edilen eylemin işlendiği sırada suça sürüklenen çocuğun on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamasından dolayı TCK’nın 66/2. maddesi uyarınca 15-18 yaş grubundaki suça sürüklenen çocuk açısından asli dava zaman aşımı süresinin 5 yıl 4 ay, kesintili dava zaman aşımı süresinin ise 7 yıl 12 ay olduğu, TCK'nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık kesintili dava zaman aşımının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 30.01.2012 tarihi itibarıyla durduğu, denetim süresi içinde kasıtlı yeni suçun işlendiği 22.06.2012 tarihinde yeniden işlemeye başladığı ve önceden işleyen süre ile sonradan işleyen süreler birbirine eklenmek suretiyle hesaplandığında, 7 yıl 12 aylık dava zaman aşımının, 19.03.2011 olan suç tarihinden hükmün 2. kez açıklanarak mahkumiyet kararı...
Maddesi uyarınca banka alacaklarında zaman aşımı süresinin 20 yıl olduğu belirtilmiş ise de; anılan kanun maddesinde sadece fon alacaklarına ilişkin dava ve takibinde zaman aşımı süresinin 20 yıl olduğunu, kendisinin bankadan genel kredi sözleşmesi ile kredi kullandığını ve bunu da davacı bankaya ödediğini,bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Dava dilekçesi, tarafların beyanı, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı cevap dilekçeleri, Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2015/... sayılı icra takip dosyası, ticari genel kredi sözleşmesi, banka kayıtları, yazılan müzekkere cevapları. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ: Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından kredi sözleşmesine dayalı olarak 17/06/2015 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur....
Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine ve özellikle ikramiye ödemesi yapılan yıllar bakımından ayrıca ilave tediye alacağına hükmedilmemesinin Dairemiz uygulamalarına uygun bulunduğu, her ne kadar davanın kısmı dava olarak açıldığı ve kısmı davada ıslah edilen kısımlar yönünden süresinde zaman aşımı defi ileri sürülmesi halinde bu zaman aşımı define değer verilmesi gerekir ise de davalı vekilinin dosyaya sunduğu 27.09.2018 havale tarihli dilekçesindeki zaman aşımı definin ayrıca ve açıkça ıslahla arttırılan kısımlara yönelik olmayıp, cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla davaya karşı zaman aşımı define ilişkin olduğunun anlaşılmasına göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...