KARAR Davacı vekili 5233 Sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun uyarınca zararların karşılaması için davalı idareye başvurduğunu, başvuru neticesinde 103.192,53 TL'nin ödenmesine karar verildiğini ve taraflar arasında imzalanan sulhnameye 26.07.2007 tarihinde valilik tarafından olur verildiğini, anılan yasanın 13. maddesinde “tazminat tutarlarının olur tarihinden itibaren 3 ay içinde ödenmesi” kararlaştırıldığında ödemenin 27.10 2007 tarihinde yapılması gerektiğini; ancak davalı idarenin ilgili sulhnameyi tek taraflı iptal ederek yeni bir sulhname hazırladığını, bu sulhnameyi itirazi kayıtla imzaladıklarını ve yeni hazırlanan sulhnameye göre ödemenin 13.10.2008 tarihinde yapıldığını, 27.10.2007 tarihinde ödemenin yapılmış olması gerektiğinden ödeme tarihine kadar geçen süre için faiz alacağı olduğunu, faiz alacağının tahsili amacı ile başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğinin belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına...
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin 2006 yılı Ocak ayı aidat ödemesinin yapılmadığını öğrenmesi üzerine ödeme yaptığını ve makbuz aldığını, kendisinin 214,96 TL borcu olduğunun bildirilmesi ile itirazi kayıt ile ödemeyi yaptığını, bu ödemenin 2006 yılı Ocak ayı 60,00 TL aidatına işletilen faiz olduğunu öğrendiklerini, kooperatifin bildirim yapmaması nedeniyle kusurlu olduğunu, faiz miktarının fahiş olduğunu, daha sonra kendisine 4.184,51 TL borç bildirildiğini ve bunu da itirazi kayıt ile ödediğini, 24.09.2008 tarihli mektup ile de borcun 4.369,10 TL olduğunun bildirildiğini, davacının borçlu olmadığı aksine alacaklı bulunduğunu ileri sürerek, davacının borçlu olmadığının tespiti ile 4.184,51 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında eksik alım nedeni ile her yıl sonunda bir önceki yıla dair ceza koşulunun istenebilmesi için takip eden yılda henüz ifaya başlanmadan önce davacı bayi tarafından karşı tarafa itirazi kayıt bildirilmesi veya ihtar çekilmesinin gerektiği, buna göre taraflar arasında 26/06/2011 tarihli bayilik sözleşmesi ile 26/06/2011 tarihli taahhütnamenin imzalandığı, davacı şirket tarafından davalıya keşide edilen ... ....
Dosya incelendiğinde; Yerel mahkemece, ilk hükmün verildiği 19.12.2005 tarihinde yetişkinler için "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" müessesesinin uygulanma olanağı bulunmadığından bu konuda her hangi bir karar verilmemişken; 26.03.2008 tarihli direnme kararında, "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" yönünde bir değerlendirme yapıldığı ve bu müessesenin uygulanamayacağına karar verildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"Daire : SEKİZİNCİ DAİRE Karar Yılı : 1991 Karar No : 1908 Esas Yılı : 1991 Esas No : 3289 Karar Tarihi : 05/12/991 YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMİNİN REDDİNE İLİŞKİN İDARE MAHKEMESİ KARARINA YAPILAN İTİRAZIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE İLİŞKİN BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARININ, DANIŞTAYDA TEMYİZEN İNCELENME DAYANAĞININ BULUNMADIĞI HK....
Temyiz isteminin SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE, 2. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 11/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Temyiz isteminin SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE, 2. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, …TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 3. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 29/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinin (kesinleşmeden sonraki) zaman aşımı nedeniyle geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.1998 tarih ve 1998/12- 753 E. 1998/797 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı süreye bağlı değildir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tâbidir....
İİK. 33/2. maddesinin ilk cümlesi uyarınca, "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir". Davalı alacaklı tarafından 21/05/2009 tarihinde takip yapılmış, davacıya ödeme emri 27/05/2009 tarihinde tebliğ edilmiş, 11/01/2010 tarihinde davacı adresinde haciz yapılması istenilmiş, 15/02/2010 tarihinde fiili hacze gidilmiş, haciz yapılamamış, bu tarihten itibaren yenileme tarihi olan 28/07/2016 tarihine kadar dosya işlemsiz bırakılmıştır. 15/02/2010 tarihinden 28/07/2016 tarihine kadar zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığından takip sonrası zamanaşımı gerçekleşmiş olup, İİK.nun 71, 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken davanın reddi yerinde değildir. Bu nedenle mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle alçı, sıva ve ... tesisatı işleri kesin hakediş tutanağında yer almış olup, yüklenici tarafından itirazi kayıt ileri sürülmeden imzalanmış olmasına göre tarafların yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,25 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21.1.1982 Sayılı Kanunla değiştirilen 492 Sayılı Harçlar Kanununun 13. maddesine eklenen (J) bendi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, 27.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....