WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamı, dinlenen tanıklar ve faturalar incelendiğinde; faturanın sözleşmenin kurulması safhası ile değil sözleşmenin ifa safhası ile ilgili olduğu, fatura ve dava tarihi dikkate alındığında 5 yıllık zaman aşımı süresinin geçmiş olduğu, tanık beyanlarının da benzer yönde olduğu, davacının işin teslim tarihine ilişkin olarak bu durumun aksini ispat edemediği ve süresi içerisinde zaman aşımı def'inde bulunulduğu anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. " gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının, 2010 yılı hesaplarının Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının 28/09/2016 tarihli yazısı ile incelenmesi istenilerek matrah takdiri için 25/12/2015 tarihinde takdire sevk edildiği ve ...tarih ve ...sayılı Vergi Tekniği Raporu takdire done alınmak suretiyle takdir komisyonunca adına dava konusu tarhiyatın yapıldığı olayda, davalı idarece zaman aşımı süresinin dolmasına çok az bir süre kala 25/12/2015 tarihinde takdire sevk edilmek suretiyle zaman aşımı süresini durdurma yoluna gidildiği, sırf zaman aşımını durdurmak amacıyla takdire sevk işlemi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 114. maddesinde belirtilen zaman aşımı süresini durdurmayacağından, en son 31/12/2015 tarihine kadar tarh ve tebliğ edilmesi gerekirken bu süre geçirildikten sonra 20/12/2016 tarihinde tebliğ edilen cezalı vergide hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle vergi ve ceza kaldırılmıştır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm mal varlığı araştırmasının yapıldığını, bilinen adreslerine haciz işlemi uygulandığını, ancak davacının haczi kabil mal varlığına rastlanmadığını, tasarrufun iptali davalarının açıldığını, 19/01/2018 tarihinde borçlunun ticaret sicilde kayıtlı adresinde haciz işlemi tatbik edildiğini, davacının haczi kabil hiçbir malına rastlanmadığı, bu tutanağın İİK 143. madde gereğince kesin aciz belgesi niteliğinde olduğunu, tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 20 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanacağını, ayrıca aciz belgesi yok kabul edilse dahi pandemi sürecinde zaman aşımı sürelerinin 3 ay durması nedeni ile zaman aşımının gerçekleşmeyeceğini, son işlem tarihi 19/01/2018 kabul edilse dahi zaman aşımı süreleri 3 ay ertelendiğinden zaman aşımının bitiş tarihinin 12/04/2021 olduğunu, ayrıca UYAP sistemi üzerinden 20/03/2019, 28/02/2020 ve 10/02/2021 tarihlerinde haciz talebinde bulunduklarını, icra müdürlüğünün talebin yerine getirilmediğine...

    Dava zaman aşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 10/03/2004 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zaman aşımı inceleme tarihinde önce gerçekleşmiş olmakla, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak hükmün gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK'nın 102/4, 104/2, ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının DÜŞMESİNE, 27/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Kanunun 8/1. maddeleri gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 06.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Daha önce Yargıtay incelemesinden geçen dosyalara ilişkin temyiz süresinin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesine göre bir hafta olduğu gözetilmeksizin, hüküm fıkrasında temyiz süresinin 15 gün olarak belirtilmesi suretiyle sanık müdafiinin yanıltıldığı anlaşıldığından, 20.10.2017 tarihinde tebliğ edilen hükme karşı 01.11.2017 tarihli temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, ancak; Suç tarihi 04.03.2005 ile karar tarihi arasında lehe olan 765 sayılı TCK'nin 102/4. ve 104/2. maddelerinde öngörülen zaman aşımına dair süreler ile 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesindeki zaman aşımının durduğu sürenin birlikte hesaplanması sonucu dava zaman aşımı...

          Dava zaman aşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 67/4. maddesi uyarınca en fazla yarısına kadar uzayacağından, suç tarihi olan 13/07/2010 tarihinden itibaren 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e. ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık zaman aşımı, inceleme tarihinden önce 13/07/2022 tarihinde gerçekleşmiş olmakla, dosya içeriği itibariyle de, 5271 sayılı CMK'nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığından, hükmün gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 67/4. ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE; 06/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davaya konu aracın ayıplı mal niteliğinde olduğunu, defalarca servise gönderilmesine rağmen sorumluluğun devam ettiğini, ayıp ihbarının zaman aşımı süresi içerisinde yapıldığını, zaman aşımı itirazının yerinde olmadığına ilişkin Yargıtay kararları bulunduğunu, ayrıca bir ürünün servise verilmesinin ayıp ihbarı olarak kabul edilmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay kararları bulunduğunu, serviste geçen sürelerin zaman aşımı sürelerine eklenmesi gerektiğini, araçtaki ayıbın imalat hatasından kaynaklandığını, davalı tarafın ayıbın gizlemeye çalışması nedeniyle zaman aşımının uygulanmaması gerektiğini, usul ve yasaya aykırı olan kararın kaldırılmasını istinaf etmiştir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özet ile, kurumlarda dava açılması hususunda emir vermeye yetkili makamın verdiğini geri istemeye hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıllık zaman aşımı süresinin işlemeye başladığını sözde alacağın 02.07.2010 tarihi itibari ile zaman aşımına uğradığını, dava tarihi itibari ile 10 yıllık genel zaman aşımı süresinin dahi dolduğunu, öncelikle zaman aşımı nedeni ile davanın reddi gerektiğini, somut olayda alacak talebinin hukuki temelinin TBK.nun 77 ve devamı maddelerinde yer alan sebepsiz zenginleşmenin oluşturduğunu, taraflar arasında idari yargı denetimine tabi idari bir işlem bulunmadığının açık olduğunu, öncelikle zaman aşımı itirazlarının kabulü ile sözde kamu zararının zaman aşımına uğraması nedeni ile davanın reddine, zaman aşımı itirazlarının kabul görmemesi halinde ise tüm deliller toplandıktan sonra usul ve yasaya aykırı olan davanın reddine, her türlü yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep...

            Bu itibarla zaman aşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir. ... sözleşmesi devam ederken kullanılması gereken ve ... sözleşmesinin feshi ile alacak niteliği ... yıllık izin ücreti alacağının zaman aşımı süresinin fesih tarihinden başlatılması gerekir Somut olayda; taraflar arasındaki ... akdi 24.12.2005 tarihinde feshedilmiştir. Yıllık izin ücret alacağı yönünden dava tarihi olan 11.....2008 tarihinde talep edilen 100.00 TL için zaman aşımı süresi dolmamış olmakla birlikte ; 24.03.2011 tarihinde ıslah yolu ile talep edilen miktar yönünden talep zaman aşımına uğramıştır....

              UYAP Entegrasyonu