Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Derhâl yâni yargılamanın geldiği aşama itibariyle, başka bir ifadeyle de, ilâve bir araştırma yapılmasına ya da delil toplanmasına gerek kalmadan beraat kararı verilebiliyorsa; artık koşulları olsa bile, “durma” “düşme” veya “ceza verilmesine yer olmadığı” kararı verilemez. 5271 sayılı CMK'nın 223. maddesinin âmir hükmü uyarınca; dava zaman aşımı süresi dolmasaydı, davanın esasına girip, işbu kararı bozmamız gerekirdi diyorsak artık; sırf yargılama dava zaman aşımı süresi içinde sonuçlandırılamadı diye davayı düşüremeyiz, yâni sanığı lekelenmiş durumda bırakamayız Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; Suça sürüklenen çocuğa yüklenen hakaret suçu yönünden, 11.11.2014 olan sorgu tarihinden inceleme gününe kadar zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmış ise de; kararı bozup dava zamanaşımından düşme kararı vermek yerine, CMK'nın 223/9. maddesinin âmir hükmü uyarınca, suça sürüklenen çocuk hakkında hakaret suçu yönünden de usûl ve yasaya uygun olan beraat kararının...

    Davaya ve cevaba ilişkin dilekçelere, diğer davalara ilişkin safahata, --- kayıtlarına ve tüm dosya kapsamına göre olayın ----tarihinde meydana geldiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, olayın adresi ve teminat kapsamında olup olmaması yönünden ihtilaf olduğu; zaman aşımı itirazı yönünden taraflar arasındaki ihtilafın zaman aşımı süresinin başlangıcına esas alınacak tarihin hangi tarih olması gerektiği ve zaman aşımını kesen sebep olup olmadığı noktasında toplandığı belirlenmiştir. Davacı taraf söz konusu tazminata ilişkin olan ve ---- mirasçıları tarafından açılan dava --- tarafından açılan davanın zaman aşımı süresini kestiğini ve ayrıca son ödemenin yapıldığı ----- tarihinin esas alınması gerektiğini ileri sürmüş davalı taraf ise ----- olay tarihinin esas alınması gerektiğini ve TTK. Madde 1420 düzenlemesine göre zaman aşımı süresinin geçtiğini savunarak zaman aşımı itirazında bulunmuştur. ----- tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun konuya ilişkin hükümleri: 12....

      Ancak, ıslah tarihi 23/11/2020 olup ıslaha karşı süresinde yapılan zaman aşımı def'inin bulunduğu, 23/11/2015 tarihinden önceki fazla mesai ücreti alacaklarının zaman aşımına uğradığı, davacı lehine hükmedilmesi gereken fazla mesai ücreti alacağının brüt 6.950,31+10,00 TL olmak üzere toplam brüt 6.960,31 TL olduğu anlaşıldığından, mahkemece -davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda- ıslah zaman aşımı dikkate alınmadan brüt 7.684,80 TL fazla mesai ücreti alacağına hükmedilmesi hatalı bulunmuştur. İzah edilen nedenlerle; davalı vekilinin istinaf talebinin -ıslah zaman aşımı yönünden- kısmen kabulü ile mahkeme kararı kaldırılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Mayalı Hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; Sanıkların eylemine uyan 765 sayılı TCY'nın 491/3. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunun aynı Yasanın 102/4. maddesine göre 5 yıllık dava zaman aşımına bağlı olup sanıkların hükümlülüğüne karar verildiği 09/05/2006 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar zaman aşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadan bu sürenin geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nm 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 15.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        aşımı itirazı kapsamındaki süre dışlanarak fazla mesai alacağı hesaplanmış, ıslah sonrası yapılan zaman aşımı itirazı ise ilk talep miktarına göre sonuca etkili olmadığı, genel tatil alacakları için 2012 yılı Nisan ayı dahil sonrası için genel tatil tahakkuku yapılıp ödendiği anlaşılmış, zaman aşımı itirazı gözetilerek hesaplama yapıldığı, bilirkişi raporu ile yapılan hesaplama miktarları esas alınarak ve taktiren %30 oranında hakkaniyet indirimi uygulanarak davacının fazla çalışma ve genel tatil alacak miktarları belirlendiği gerekçesi ile kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, sair taleplerin kabulüne karar verilmiştir....

          e isnat edilen tefecilik suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 7 yıl 6 aylık eklemeli zaman aşımı süresine tabi olduğu, suç tarihinin 20.11.2002 tarihi olduğu, bu tarih itibariyle karar gününde zaman aşımı sürelerinin dolduğunun anlaşıldığı, Gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen kamu davasının zaman aşımı nedeniyle düşmesine dair hüküm usul ve kanuna uygun olduğundan Maliye Hazinesi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 08.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            ATK davacıda kaza nedeni ile oluşan yaralanmaları değerlendirdiği bu raporunda, kaza tarihi olan 29/12/2008 tarihini takip eden 9 aylık sürenin sonunda iyileşmenin stabil hale geleceğini belirttiği için, somut olayda gelişen durumun olmadığı, bu hali ile uzamış zaman aşımı süresinin 29/12/2008 tarihinde başlayacağı, sekiz yıllık sürenin 29/12/ 2016 tarihinde sona ereceği, yaralanmanın sabit hale geldiği 9 aylık sürenin sonu olan 29/09/2009 tarihi zaman aşımı süresinin başlangıcı alınsa dahi 8 yıllık sürenin 29/09/2017 tarihinde sona ermesi gerektiği, 23/05/2018 dava tarihi itibarı ile her iki durumda da zaman aşımı süresinin dolduğu kabul edilip, davanın zaman aşımı nedeni ile reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....

              Gümrük Kanunu'nun 197. maddesinin 4. fıkrasının 5911 sayılı Kanun'la değişik halinde, gümrük vergileri alacakları bakımından, Türk Ceza Kanunu'ndaki dava ve ceza zaman aşımı sürelerinin uygulanabilmesinin ceza davası açılması koşuluna bağlandığı, olayda, gümrük yükümlülüğünün doğduğu olayla ilgili olarak … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında ceza davası açıldığı görüldüğünden, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği … tarihinden sonra tescil edilmiş beyannameler bakımından Gümrük Kanunu'ndaki üç yıllık zaman aşımı süresinin değil, Türk Ceza Kanunu'ndaki dava ve ceza zaman aşımı sürelerinin uygulanması gerekmektedir....

                nazara alındığında, dava zamanaşımının, ikinci mahkumiyet hükmünün verildiği 08.07.2015 tarihi arasında geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 28.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  aşımı süresinin dolduğu, dava konusu eylem cezayı gerektiren bir eylem olmadığından olayda uzamış ceza zaman aşımı süresinin uygulanmayacağı, davalılardan ... ve ...'...

                    UYAP Entegrasyonu