DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, ilamsız takipte borca itiraz ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca memur işlemini şikayete ilişkindir....
Şikayet olunan ... vekili, davanın 7 günlük yasal süre içinde açılmadığını, takip dosyalarının zaman aşımına uğramadığı gibi davacının taraf olmadığı ... dosyasında zaman aşımı def'inde bulunma hak ve yetkisi olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, deliller ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçi alacaklının sıra cetvelinde 1. sırada yer alan ... 3. ... Müdürlüğünün 2008/20054 Sayılı kambiyo takibinin 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 726. maddesi uyarınca takip zaman aşımı nedeni ile sıra cetvelinde yer almaması gerektiği itirazında bulunmasının İİK'nın 33. maddesi uyarınca icranın geri bırakılması talebi anlamına geldiği, bu itirazın ancak borçlu yanca yapılabileceği, alacağın zaman aşımına uğradığı def'inin şikayetçi diğer takip alacaklısı tarafından ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
müvekkiline yapılan bir tebligat olmadığını, müvekkilinin borcu olmamasına rağmen borca da itiraz edemediğini, Uyap üzerinden yapmış oldukları incelemede müvekkiline yapılan tebliğ ile ilgili bir kayda ulaşılamadığını, bu nedenle borca ve ferilerine itiraz ettiklerini beyanla şikayetin kabulü ile Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2017/15384 Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılmasına, tebliğ eksikliği nedeniyle borca itiraz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda mahkemece ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet üzerinde durulmalı, öğrenme tarihine de dikkat edilerek süresinde bir şikayet olduğu belirlenir ise ödeme emri tebliğinin usule uygun olup olmadığı tespit edilmeli, ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı anlaşılır ise uyuşmazlık konusu itiraz ve şikayetlerin süresinde olduğu kabul edilerek bu itiraz ve şikayetlerin esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli iken, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği gerekçesiyle itiraz ve şikayetlerin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Davacı vekilinin bu hususlara yönelik istinaf başvurusu yerindedir....
Somut olayda mahkemenin de tespitinde olduğu üzere; usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nun 16. maddesine dayalı olduğu ve 7 günlük süreye tabi bulunduğu, davacı borçlu vekilin İcra Müdürlüğüne verdiği 05/03/2019 tarihli itiraz dilekçesinde ödeme emrini 26/02/2019 tarihinde tebellüğ ettiğini bildirdiği ancak davacı tarafından icra dairesine yaptığı itirazdan ayrı olarak öğrenmeden itibaren yasal 7 günlük süresi içinde icra mahkemesine başvuru yapılmak sureti ile ayrıca usulsüz tebligat şikayetinde bulunulmadığı, icra müdürlüğünce borca itirazlarının süresinde yapılmadığından reddine karar verilmesi üzerine 08/03/2019 tarihi itibarı ile şikayette bulunulduğu, bu hali ile öğrenme tarihi olan 26/02/2019 tarihinden şikayet tarihi olan 08/03/2019 tarihine kadar 7 günlük şikayet süresinin geçtiği anlaşılmakla şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde yetkiye ve borca itiraz ile şikayete ilişkindir. 3. Değerlendirme Borçlunun İcra Mahkemesine başvurusunda ileri sürdüğü yetkiye ve borca itiraz ile şikayet iddialarının yasal 5 günlük süreye tabi olduğunun ve kesinleşen ... Bölge Adliye Mahkemesi 22....
Davalı taraf zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de fon alacakları için zaman aşımı süresi 20 yıl olup takip tarihi itibarıyla 20 yıllık süre dolmadığından davalıların zaman aşımı itirazları kabul edilmemiştir. Davalılardan ...'in ayrıca imzaya itirazı vardır. Cevap dilekçesinde aynı itirazı ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esaslı dosyasında da değerlendirilip bilirkişi raporu alındığını beyan etmiştir. ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan yazıya verilen cevapta mahsenlerde yapılan tüm aramalara rağmen ilgili dosyanın bulunmadığının yazıldığı görüldü. Belge asılları grafoloji raporu ve ilgili diğer belgeler ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ... Esaslı dosyada olup bu dosya da temin edilememiş olup dosyada bulunan genel kredi sözleşmesindeki belgelerin de fotokopi olması nedeniyle fotokopi belgeler üzerinde imza incelemesi yapma imkanı olmadığından dosyada bulunan ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ... Esas ...Karar sayılı kararın gerekçesinden faydalanılmıştır....
Tüm dosya kapsamına göre; takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının süreye tabi olmadığı, bu sebeple davalının davanın süresinde olmadığına yönelik istinaf isteminin isabetli olmadığı, ödeme emrinin 25/05/2010 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra 22/03/2014 tarihinde yenileme talep edildiği, bu tarihten itibaren takibin yenilendiği 2020 yılına kadar herhangi bir işlem yapılmadığı, takibe konu bononun, tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 749. maddesi uyarınca üç yıllık zaman aşımı süresine tabi olup takip tarihi itibarı ile üç yıllık zaman aşımı süresi dolduğu anlaşılmakla, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/96253 esas sayılı dosyasında iki adet senedin örnek 10 ödeme emrine dayalı olarak takibe konu edildiğini, takibe konu edilen her iki senedin de zaman aşımına uğradığını belirterek zaman aşımı sebebi ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının zaman aşımı iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu yapılan çeklerin 15/12/2007, 30/12/2007 ve 30/11/2007 tarihli çekler olduğu, davacının sebepsiz zenginleşme temeline dayalı olarak dava açtığı, zaman aşımı süresinin TTK 732/4 (eski TTK md 644) TTK 818 yollamasıyla çekin zaman-aşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren 1 yıl olduğu, davalının süresinde zaman-aşımı definde bulunduğu gerekçesiyle, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve zamanaşımını kesen en son 19/01/2010 tarihli takip talebinden sonra da dava zamanaşımının gerçekleşmiş bulunmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....