Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ye tapudan devredildiği belirtilmek suretiyle dava inançlı temlik olarak nitelendirilmiştir. Davaya konu olayda yükleniciden temlik alınan hakka dayalı tapu iptali ve tescile ilişkin bir talep mevcut olmayıp dosya kapsamına ve mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava inançlı temlikten kaynaklanan mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğundan 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına sunulması gerekmiştir....

    Mahkemece, asıl davada davacının yükleniciye ödediği bedelin dava tarihindeki karşılığının yükleniciden tahsiline, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün temlik alınması nedeniyle kişisel hakka dayalı tapu iptali tescil, ikinci kademede ise, tazminat istemlerine ilişkindir. Bir tanımlama yapmak gerekirse; alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akittir. Borçlar Kanununun 163. hükmüne göre temlik sözleşmesi temlik edenle temlik alan arasındaki yazılı sözleşme ile kurulabilir....

      Limited Şirketi ile arasında imzalanan 20.06.2009 tarihli temlik sözleşmesine dayalı bağımsız bölümde şahsi hakkı bulunduğundan davanın reddini savunmaktadır. Tapu kayıt malikleri (arsa sahipleri) ile ... Ltd. Şti. arasında, Ankara 1. Noterliğinde 08.06.2009 tarihinde imzalanan daire karşılığı inşat sözleşmesi vardır. Buna göre sözleşmeye ekli planda gösterildiği gibi, bir kısım bağımsız bölümler inşaat karşılığı yükleniciye bırakılmıştır. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi ile yüklenici, arsa sahibine karşı şahsi hak kazanır. Yüklenici bu hakkını doğrudan arsa sahibine karşı ileri sürebileceği gibi, arsa sahibinin rızası gerekmeksizin yazılı olmak koşulu ile üçüncü bir kişiye de temlik edebilir.(BK. md. 183) -Temlik sözleşmesinin yazılı olması yeterlidir. (BK. md.184) Ayrıca noterde resmi şekilde yapılması zorunlu değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.11.2007 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden temlik alınan hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalılardan ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise tazminat taleplerine ilişkindir. Davalılardan arsa maliki ... davanın reddini savunmuş, diğer davalı yüklenici ... davayı kabul etmiştir. Mahkemece, tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir....

          Arsa payı inşaat sözleşmeleri yükleniciye şahsi hak sağlar. Koşulları yerinde ise kazandığı şahsi hakka dayanarak yüklenici arsa sahibini bir şey vermeye veya yapmaya zorlayabilir. Şahsi hak kazanan yüklenici bu hakkını doğrudan arsa sahibine karşı ileri sürebileceği gibi arsa sahibinin rızası gerekmeksizin ve ancak yazılı olmak koşulu ile üçüncü bir kişiye de temlik edebilir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince "Borçlu temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu def'ileri temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir". Buna göre temliki öğrenen borçlu, temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ne tür def'ileri ileri sürebilecekse, aynı def'ileri temlik alan üçüncü kişiye karşı da ileri sürebilir....

            Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.10.2009 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden temlik alınan kişisel hakka ve kötüniyet iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin gideri bulunmadığından reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı yükleniciden kazanılan kişisel hakka ve kötüniyet iddiasına dayalı mülkiyet aktarımı istemine ilişkindir. Davalılar davaya katılmadıkları gibi herhangi bir yanıtta vermemişlerdir....

                Mahkemece, kararın aynı hukuki nedenlere ve vakıalara dayalı olduğu, taraflarının ve konusunun aynı olduğu, dolayısıyla dava tarihi itibariyle kesin hüküm oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu tür davalarda yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı olarak açılan tescil isteğinin kabulü için yüklenicinin veya onun halefi olan davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre binayı sözleşmeye, amacına, fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmesi halinde şahsi hak kazanılmış olacağından önceki kararın kesin hüküm teşkil ettiğinden söz edilemez. Başka bir anlatımla aynı taraflarca daha önce açılan ve reddedilen davanın yargılama aşamasında tespit edilen inşaatın gerçekleşme oranı eldeki davanın açıldığı tarihte farklı olabileceği gibi davacının da eksik iş bedelinin tamamını karşılayacağını belirtmesi karşısında yeniden dava açılmasına engel bir durum söz konusu değildir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.07.2013 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil veya tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 21.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı ... iptal ve tescil veya tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkilinin davalı yüklenici ... İnşaat Ltd. Şti'den 31.10.2011 tarihli sözleşme ile 2870 ada 21 parselde 4....

                    Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptâli ve tescil davalarında mahkemece öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki iskân koşulu (oturma izni) v.s. diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Bunun için de davaya konu temlik işleminin geçerli olup olmadığı, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde arsa sahibi kendisine ait bağımsız bölümleri üçüncü kişilere devretmiş olsa dahi sözleşmeden doğan haklarını temlik etmedikçe eksik ve kusurlu iş bedelini talep hakkına sahiptir....

                      UYAP Entegrasyonu