Somut olayda, davacı kendisine ait malzeme ile davalı kooperatife ait taşınmaza bina yapmamış, dava dışı yüklenici tarafından yapılan binada yüklenicinin kaba inşaat halinde temlik ettiği dava konusu taşınmazı tamamladığını iddia etmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 724. maddesinde yazılı temliken tescil koşulları davacı yararına gerçekleşmediğinden davacının temliken tescil isteminde bulunma olanağı olmadığı gibi davalı arsa sahibi kooperatif ile davalı yüklenici şirket arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmeleri feshedildiğine göre yükleniciden temlik aldığı şahsi hakka dayanarak da tapu iptali ve tescil isteminde bulunmasına olanak yoktur. Hal böyle olunca, asıl davada davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmesi, davalılar hakkında üçüncü kademedeki tazminat istemi ile birleştirilen dava yönünden inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.04.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı şirket yönünden davanın usulden reddine, diğer davalılar yönünden reddine dair verilen 14.05.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin Alman vatandaşı olduğunu, ...’nda bulunan ... konutlarından 13 No’lu bağımsız bölümü 01.09.2003 tarihinde adi yazılı sözleşmeyle davalı ......
Gerçekten, bu sözleşme ile yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün yazılı olması koşulu ile şahsi hakkın temliki suretiyle üçüncü kişilere satışı olanaklıdır. Yükleniciden şahsi hakkını temellük eden üçüncü kişi de, sözleşmede aksine hüküm yoksa veya halin gidişinden temlikin yasaklanmadığı anlaşılırsa, temellük aldığı hakka dayanarak arsa sahiplerini tescile zorlayabilir. Ne var ki somut olayda, davalılar arasındaki 19.03.1986 tarihli sözleşme hükmen feshedilmiş ve ileriye etkili feshe ilişkin mahkeme hükmü Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Davacının tescilini talep ettiği 28 numaralı bağımsız bölüm fesih tasfiyesinde yükleniciye bırakılmadığından, alınan taşınmazın davacı adına tescil olanağı ifada imkansızlık nedeniyle ortadan kalkmıştır. Mahkemenin değinilen olguyu gözetmek suretiyle tescile ilişkin istemi reddetmiş olması doğrudur....
Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) K A R A R Dava, yükleniciden şahsi hakka dayalı olarak satın alınan bağımsız bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil istemine karşı dava ise bu sözleşme nedeniyle verilen senetin iptali istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.05.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yükleniciden temlik alınan hakka dayalı tapu iptali ve tescil, tescil mümkün olmadığı takdirde alacak davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 01.12.2011 gün ve 2011/11564-14669 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440.maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki yükleniciden temlik alınan hakka dayalı tapu iptali ve tescil, tescil mümkün olmadığı takdirde alacak davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 01.12.2011 gün ve 2011/12141-14661 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440.maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki yükleniciden temlik alınan hakka dayalı tapu iptali ve tescil, tescil mümkün olmadığı taktirde alacak davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 01.12.2011 gün ve 2011/12143-14663 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440.maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yükleniciden temlik alınan hakka dayalı tapu iptali ve tescil, tescil mümkün olmadığı takdirde alacak davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24.10.2011 gün ve 2011/12139-12523 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440.maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 183, 184 ve 188 nci maddeleri ile 470 ve devamı maddeleri. 3.Değerlendirme Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün 818 sayılı Borçlar Kanununun 162 (TBK'nın 183). maddesi uyarınca temlik alınması nedeniyle kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz teminat dairesi olduğundan bu davada tüm arsa sahiplerinin hukuki durumu etkilenecektir. Bu nedenle 30.03.2006 tarihli, 04.01.2006 tarihli ve 17.01.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri uyarınca diğer arsa maliklerinin davalı olarak davada yer alması sağlanmalıdır. Taraf teşkili sağlandıktan sonra; Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri, taraflarına karşılıklı haklar ve borçlar yükler....
Bankası A.Ş' ye yönelik olarak yükleniciden temlik alınan hakka dayalı olarak tescil talebinin kabulü doğru değildir.Ancak davacı ile yüklenici arasında düzenlenmiş geçerli bir sözleşme mevcut olduğundan davacı akidi olan yükleniciden Borçlar Kanununun 96. maddesine dayanarak ademi ifa sebebiyle tazminat isteyebilir. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile kabul hükmü kurulması doğru görülmemiş, davalı banka vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile onamaya ilişkin Dairemizin 07.03.2012 tarih 2012/2354-3324 sayılı ilamının KALDIRILMASINA, temyiz olunan mahkeme kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 08.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....