Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.11.2012 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden konut alımı ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.09.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: -K A R A R- 6100 sayılı HMK'nın 341. maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, 361 ve 362. maddelerinde de temyiz edilebilen ve temyiz edilmeyen kararlar belirlenmiştir. Mahkemece temyiz incelemesi için gönderilen dava dosyasında verilen karar, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden sonra verilmiş olup, bu aşamada temyiz kanun yoluna tabi olmadığından, "temyiz" ibaresi taşıyan dilekçe konusunda kanun yolu değerlendirmesi yapılmak üzere dosyanın mahalline iadesine karar vermek gerekmiştir....

    İpoteğin doğması için, tapu kütüğüne geçerli bir tescilin yapılması gerekir.Geçerli bir tescil için, kural olarak, taşınmaz malikinin tescil istemi ve geçerli bir iktisap sebebinin varlığı şarttır. İktisap sebebi bir rehin sözleşmesi, ölüme bağlı tasarruf, kanun hükmü veya bir mahkeme kararı olabilir.İpotekte, iktisap sebebinin dışında, ondan bağımsız olan bir temel ilişkinin (borç ilişkisinin) varlığı gerekir.Ana para ipoteğinde, bu temel ilişkiden doğmuş bulunan bir alacak teminat altına alınmaktadır.Temel borç ilişkisinin geçersiz olması dolayısıyla alacak doğmamışsa, yapılan tescil görünürdeki alacaklı lehine bir rehin hakkı doğurmaz.Bir başka anlatımla ipoteğin doğumu için yapılması gerekli tescilin alacaklı ile borçlu arasındaki temel borç ilişkisine bir etkisi yoktur.Tescil, alacağı doğurmaz ve alacağın varlığı için bir delil olmaz....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2019 NUMARASI : 2017/130 ESAS - 2019/32 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Yükleniciden Konut Alımı Nedeniyle) KARAR : GEREKÇE : Dairemizin görev alanı HSK'nın 03/08/2018 tarihli ve 2018/1085 sayılı kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. Genel esas ve ilkelerde her dairenin ihtisas alanı ve temel görevi belirlenmiş, her hukuk dairesinin ihtisas alanına giren temel görev ya da görevlere sahip olduğu kural olarak temel görev ile bağdaşmayan görev verilmeyeceği, zorunluluk bulunması halinde bir daireye ihtisas alanı dışında görev verilebileceği belirlenmiştir. 1.Hukuk Dairesinin ihtisas alanı: Medeni Hukuk, Gayrimenkul hukuku olarak düzenlenmiştir....

      Müdürlüğünün 2016/ 1811 sayılı dosyasına yönelik itirazın kısmen iptali ile 65.496,00TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Asıl alacak olan 65.496,00TL'ye takip tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesine, Kabul edilen 65.496,00TL üzerinden İİK 'nun 67/2. ve 4 ....

        Şti.’e mal temininde bulunduğunu, dava dışı şirketin de, müvekkili şirketten temin etmiş olduğu malları davalı şirket ile aralarında akdetmiş oldukları sözleşme uyarınca inşaatta kullandığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 893. maddesinde; bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici veya zanaâtkarların kanuni ipotek hakkının tescilini isteyebileceğinin belirtildiğini, Yargıtay 15....

          A.Ş’ye ait taşınmaz üzerinde müvekkili lehine yapı alacağına ilişkin kanuni ipotek haklarının doğduğunu, Mevcut alacağın tespit edilebilmesi ve tescil hakkının yerine getirilebilmesi için işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, müvekkili şirketin mevcut alacağı yapı alacağına ilişkin hükümler çerçevesinde güvence altına alınmış olduğunu ve sözleşme konusu taşınmaz üzerinde öncelikli olmak üzere ipotek hakkı bulunduğunu, bir arsa üzerinde inşaat yapan kişiye inşaatçı/yapı ipoteği hakkı kanuni ipotek hakkı olarak verildiğini, yapı alacağına ilişkin mevcut bir alacak hakkı söz konusu olduğunda tmk’da düzenlenmiş özel hüküm gereğince alacak hakkı güvence altına alındığını, alacağını asıl yükleniciden alamayan alacaklı taşeron lehine sözleşme konusu taşınmaz üzerinde ipotek hakkı kanun ile tanındığını, dava konusu taşınmazın tapu maliki ... a.ş’dir. davalı ... a.ş’ de inşaatları yaptırmak üzere davalı ...tic. a.ş. ile inşaat yapım sözleşmesi yapıldığını belirtmiştir....

            Dava, Tüketicinin Açtığı Alacak (Harici Sözleşme İle Yükleniciden Konut Alımı Sebebine Dayalı) talebine ilişkindir....

            tapu iptâl ve tescil davalarının, açılan alacak davasının ve bu davacı tarafından davalı ...’ya karşı 10 nolu daire yönünden açılan müdahalenin meni davasının açılmamış sayılmasına, diğer arsa sahibi davacı ...tarafından açılan tapu iptâl ve tescil davasının kabulü ile 1, 8 ve 9 nolu bağımsız bölümlerin ...mirasçıları dahili davacılar adına hisseleri oranında tapuya tesciline, 9 nolu bağımsız bölüme davalı ...’ın müdahalesinin önlenmesine, bu davalının davaya konu taşınmaz üzerine yaptığı masraflar yönünden 10.310,00 TL hapis hakkı tanınmasına, davalı ... aleyhine açılan davanın husumetten, davalı ...’ya karşı açılan davanın ise esastan reddine, davalı ... aleyhine açılan alacak davasının kısmen kabulü ile, 738,00 TL’nin tahsiline; birleşen ... 3....

              Mahkemece, tüm davalılar aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine, yüklenici aleyhine açılan alacak davasının kısmen kabulü ile, 20.000 USD nin faizi ile yükleniciden tahsiline, fazla istemin reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile yükleniciden aldığı taşınmazın yapı ruhsatının alınamaması nedeni ile hala arsa maliki üzerinde kayıtlı bulunduğunu ileri sürerek, zararının tazmini için eldeki davayı açmış, davalılar davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davacının verdiğini geri alabileceği, buna göre yükleniciye sözleşme kapsamında verdiği 20.000 USD yi sadece yükleniciden isteyebileceği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ve davalının sair istemleri reddedilmiştir. Davalılar arasında Bodrum 2. Noterliğinde düzenlenen 04/11/1999 tarihli kat karşılığı İnşaat sözleşmesi bulunmaktadır....

                Dosya kapsamından; davacının, davalı yükleniciden sözleşme ile sözkonusu daireyi satın aldığı, tapusunun da alındığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı yasanın 23. maddesine göre de bu yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği açık hükmü karşısında konut olarak, bu işi profesyonelce meslek edinen yükleniciden alındığı anlaşılan taşınmaza yönelik davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 6. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 01/05/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu