"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.11.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... ve dahili davalı ... yönünden kısmen kabulüne dair verilen 06.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar davanın reddini savunmuş, mahkemece dava esastan incelenerek sonuçlandırılmıştır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.07.2012 gününde verilen dilekçe ile ... iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı ... iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır....
Hükmü davacı temyiz etmiştir. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi ( c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici: bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı: kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de, bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara Tüketici Mahkemelerinde bakılması gerekir....
Hükmü davacı temyiz etmiştir. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi ( c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici: bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı: kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de, bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara Tüketici Mahkemelerinde bakılması gerekir....
Hükmü davacı temyiz etmiştir. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi ( c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici: bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı: kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de, bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara Tüketici Mahkemelerinde bakılması gerekir....
Dava, davalı yükleniciden kazanılan kişisel hakka dayalı mülkiyet aktarımı istemine ilişkindir. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi ( c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici: bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı: kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de, bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü itilaflara Tüketici Mahkemelerinde bakılması gerekir....
Konut Yapı Kooperatifi tarafından "Sözleşmenin feshi üzerine yapılan imalat bedellerini davacı taraftan talep ederek" alacak davası açıldığını, alacak davasının sonuçlanmadığını ve kesinleşmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/222 Esas, 2012/393 Karar sayılı ilamı ile geriye etkili olarak feshine karar verildiği ve bu kararın 18.11.2013 tarihinde kesinleştiği, sözleşme kapsamında yapılması gereken inşaatın seviyesinin %63,30 olduğu, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davalı ...'nun hak sahibi olabilmesi, yüklenicinin bu sözleşmeden doğan edimlerini tamamen yerine getirmiş olması koşuluna bağlı olduğu, yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği edimini ifa etmediğinin belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.05.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; Davanın dava şartı (derdestlik) yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 26.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır....
, evlendiği sırada da herhangi bir parasının mevcut olmadığını, ev eşyalarının dahi davacı ile ailesinin parasının olmaması nedeniyle vekil edeni tarafından karşılandığını, evlilik tarihinden sonra vekil edeninin 2001-2002 yıllarında ...Arsa ve Konut Yapı Kooperatifine para yatırdığını, üye olarak davacı eşi Seher’i kaydettirdiğini, kooperatif üyeliği nedeniyle bir adet daireyi alma hakkı bulunduğunu ancak yapılan araştırmada davacının bu üyelik hakkını ve alması gereken daireyi aynı kurumda birlikte çalıştığı arkadaşına devrettiğini öğrendiğini, asgari değerinin 80000 TL civarında olduğunu açıklayarak 6271 ada 17 parselde bulunan 5 nolu bağımsız bölüme ilişkin davacı-karşı davalı ...’ın davasının reddine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla ...Arsa ve Konut Yapı Kooperatifindeki üyelik ve bu üyeliğe istinaden alınacak dairenin ½ rayiç bedeli ve ayrıca değer artış payı gözetilerek 20000 YTL katkı payının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalı .....
Bölge ... 192 Adet Konut, Ticaret Merkezi, 24 Derslikli İlköğretim Okulu, Spor Salonu ve Bekçi Kulübesi konulu sözleşme imzalandığını, işin süresinde sözleşme şartlarına uygun yapılmaması nedeniyle sözleşmenin feshedilerek yeniden ihaleye çıkılıp başka yüklenici ile daha yüksek bedelle sözleşme yapıldığını, iki ihale arasında doğan fark nedeniyle idare zararı oluştuğunu belirterek 3.245.971,60 TL tutarındaki idare zararının en yüksek orandaki ticari reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı cevabında feshin haksız olduğunu, bir kısım işlere ait yer tesliminin yapılmadığını, zamanında inşaat ruhsatı verilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmeler tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Yasası'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir....