Yüklenicinin edimini sözleşme ve eklerine göre tamamlamadan tapuda kendisine pay devredilmiş olması avans niteliğinde olduğundan BK’nın 108/I. maddesi hükmünce sözleşmeyi fesheden arsa sahibi, yüklenici ya da ondan bağımsız bölüm satın alan 3. kişiler adına olan tapu kayıtlarının iptâl ve tescilini talep edebilir. Yükleniciden bağımsız bölüm ya da pay satın alanlar yönünden iyiniyet savunması dinlenemez. Ancak arsa sahiplerinden bağımsız bölüm satın alanlar veya cebri icra yoluyla yapılan ihalede pay satın alan kimseler aleyhine sözleşmenin geriye etkili feshi sebebiyle tapu iptâl ve tescil isteminde bulunulamaz....
Dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alımına ilişkin tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....
Şti. ile imzaladığı arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince yapılacak inşaatta; yükleniciye isabet eden bağımsız bölümü satın aldığını ileri sürerek temliken tescil sebebine dayalı olarak tapu iptâli ve tescil isteminde bulunmuştur. Davacı, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan tüketici, davalı yüklenici şirket satıcı, kooperatif de arsa sahibi olup davacı, yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptâl ve tescil isteminde bulunduğundan davaya bakmakla tüketici mahkemesi görevlidir. Arsa sahibi kooperatifin davada taraf olması ve yüklenicinin bağımsız bölüm sattığı kimseleri ayrıca kooperatife üye yapacağını üstlenmiş olması, ihtilâf kooperatif üyeliği ya da üye yapılmaması ile ilişkilendirmez. İhtilâf temliken tescil isteminden kaynaklandığından tüketici mahkemelerini görevsiz, ticaret mahkemelerini görevli hale getirmez. Bu durumda mahkemece davaya bakmakla görevli olduğundan, arsa kendisine tahsis edilen birlik üyesi SS ......
Şti. ile imzaladığı arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince yapılacak inşaatta yükleniciye isabet eden bağımsız bölümü satın aldığını ileri sürerek temliken tescil sebebine dayalı olarak tapu iptâli ve tescil isteminde bulunmuştur. Davacı, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan tüketici, davalı yüklenici şirket satıcı, kooperatif de arsa sahibi olup davacı, yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptâl ve tescil isteminde bulunduğundan davaya bakmakla tüketici mahkemesi görevlidir. Arsa sahibi kooperatifin davada taraf olması ve yüklenicinin bağımsız bölüm sattığı kimselere ayrıca kooperatife üye yapacağını üstlenmiş olması ihtilâf kooperatif üyeliği ya da üye yapılmamasından kaynaklanmadığı ve temliken tescil isteminden kaynaklandığından tüketici mahkemelerini görevsiz, ticaret mahkemelerini görevli hale getirmez. Bu durumda mahkemece davaya bakmakla görevli olduğundan, arsa kendisine tahsis edilen birlik üyesi SS ......
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 E, 1988/2 K sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardan bağımsız bölüm satın alınması halinde Borçlar Kanununun 163. maddesi (TBK m. 184) gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir. Yapılan bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Kendi taşınmazında bina yapan (yapsatçı) davalı ... İnş. Tic. San. AŞ’den bağımsız bölüm satın alan davacının tapu iptal ve tescile yönelik talebinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; tapu kaydında satışa ilişkin şerh yahut beyan bulunmadığından, davalı haciz ve ipotek lehdarlarının işlemlerinde kötüniyetli olduklarının davacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir....
Tüketici Mahkemesince verilen 11.10.2012 gün ve 2010/1320-2012/902 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacılar, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişilerdir. Bağımsız bölüm satın aldıkları binadaki imara aykırılıkların giderilmesini ve eksik işler bedelini talep etmişlerdir. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi mevcut olmayıp, uyuşmazlık gayrimenkul satış akdinden kaynaklandığından kararın temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi’ne aittir. Ne var ki anılan daire eser sözleşmesi ilişkisinin varlığından söz ederek görevsizlik kararı verdiğinden oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu’na gönderilmesi gerekmiştir....
H.. arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yapılacak inşaatın yüklenici tarafından %25 seviyede iken terk edildiği ve sözleşmenin feshedildiği, yükleniciden daire satın alan üçüncü şahısların haklarının korunmayacağını ileri sürerek, 3. kat 19 no'lu dairenin üçüncü kişi adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı ve dahili davalılar asıl ve vekilleri, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davalı yüklenicinin sözleşmeyi feshettiğine dair ihtarname gönderdiği, arsa sahipleri ile yüklenici arasında sözleşmenin sonlandırılması için ibraname düzenlendiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişilerin iyiniyetlerinin korunamayacağı, bu tür satışlar şahsi hak doğurduğundan ve yükleniciden bitmemiş binadan bağımsız bölüm alan üçüncü kişiler yüklenicinin halefi sayıldığından tescilin korunamayacağı, M.. K..'...
Yukarıda açıklandığı üzere öncelikle davacının devam etmekte olan bir inşaattan bağımsız bölüm satın alıp almadığı araştırılmalıdır. Tescili talep olunan bağımsız bölümün devam etmekte olan bir inşaattan satın alındığının tespiti halinde ise görev konusunun dikkate alınması gerekir. Bu durumda mahkemece, öncelikle davanın genel mahkemede mi yoksa tüketici mahkemesinde mi görülüp sonuçlandırılacağı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 20.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dava dışı kooperatif ile davalı yüklenici arasında imzalanan 25.07.2003 tarihli sözleşmenin 5. maddesinde; yüklenicinin bağımsız kat maliklerinden toplanacak 16.000,00 TL’yi uhdesine alacağı kararlaştırılmış ve bu madde gereğince davacılar, 01.08.2003 tarihli teslim ve tesellüm belgesi ile eski yüklenici ...’ya sözleşme gereği isabet eden daireleri, ...’dan satın alan kişilerden toplanan 5.250,00 TL’yi yüklenici ...’na elden ve nakit olarak teslim etmişlerdir. Teslim ve tesellüm belgesi içeriğinden davalıya teslim edilen paraların eski yükleniciden bağımsız bölüm satın alan kişilerden toplandığı açıkça anlaşılmaktadır. Bu kişiler adına vekâleten hareket eden davacılar vekil sıfatıyla ödenen paranın iadesini talep etmekte haklı değil ise de, kendilerinin de adı geçen şahıstan bağımsız bölüm satın alan şahıslar arasında olmaları halinde yaptıkları ödeme oranında verdiklerini geri istemekte hukuki yararları mevcuttur....