Sözleşmenin usulüne uygun geriye etkili feshi ile tarafların verdiklerini geri isteyebileceği, yükleniciye avans olarak verilen bağımsız bölüm tapularının da geçerli bir fesihten sonra iptâlinin istenebileceği kuşkusuzdur. Ancak, davacılar tarafından açılan dava, sadece yükleniciden bağımsız bölüm satın alan ...'e karşı açılmış olduğundan, tapu kaydının iptâl ve tescili istemi dava dışı yüklenici ile imzalanan kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi talebini de içerdiğinden davacılara, dava dışı yüklenici ...’a karşı arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi ile ilgili dava açıp huzurdaki dava ile birleştirilmesi için süre verilmesi ve taraf teşkilinden sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, davanın taraf teşkili oluşturulmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
yükleniciden 4. kattaki bağımsız bölümü satın aldığını ancak, 2. kattaki bağımsız bölüm ile 4. katta satın aldığı bağımız bölümün yüklenici ile yapılan trampa işlemi sonucu 2. kattaki bağımsız bölüm tapusu kendisine verilerek trampa yaptıklarını bu yere ait tapu kaydının iptal ve adına tescilini, olmadığı takdirde iyileştirme gideri olarak bağımsız bölümde yapılan harcamalar toplamının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece uyuşmazlık konusu yapıldığı saptanan A Blok 1. katındaki 6 numaralı bağımsız bölümün davacı ... adına tesciline müdahilin iyileştirme gideri olarak yaptığı harcamalar toplamı 9.000.000,000 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalı yüklenici ...’den tahsiline karar verilmiştir. Hükmü davaya asli müdahil olarak katılan ve karşı davacı ... temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Uyuşmazlık, arsa malikleri olan davacılar ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden bağımsız bölüm satın almak suretiyle bağımsız bölüm maliki olan davalılar arasında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 23. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir....
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Dava; arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacıların tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine 10/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Dava konusu 12 numaralı bağımsız bölümün, 12.06.1995 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, yükleniciye isabet edecek olan bağımsız bölüm olduğu konusunda çekişme bulunmamaktadır. Sözü edilen bağımsız bölüm, 05.01.1996 tarihinde, kayden, arsa sahipleri tarafından, davalılardan ...'a satılarak, adına tescil edilmiştir. Anılan davalı, bu bağımsız bölümü, yükleniciden satın aldığını ve parasını kendisine ödediğini savunmuş, davalı arsa sahiplerinden biri de bu savunmayı teyit eder şekilde satış işleminin gerçekte yüklenici tarafından yapıldığını bildirmiştir. Mevcut dava, 13.09.2000 tarihinde açılmış; dava tarihinden sonra 26.10.2000 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile aynı bölümü devraldığını ileri süren, asli müdahil ... da tescil talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalılar ..., ... ve asli müdahil vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve önce birleştirilip bilahare tefrik edilerek mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilen dava, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi'nden kaynaklanmakta olup, yüklenici tarafından arsa sahibi vekili ve 3. kişi aleyhine açılan dava 3 adet bağımsız bölüm için tapu iptâli ve tescil istemine, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan ... tarafından yüklenici arsa sahibi ve 3. kişi Lütfü'ye karşı açılıp eldeki davaya birleştirildikten sonra tefrik edilen davada ise 10 nolu bağımsız bölüm yönünden tapu iptâli ve tescil istemlerine ilişkindir. Mahkemece 26.10.2016 tarihli ara kararın 1. maddesinde birleştirilen ... 1....
yükleniciden iki adet dükkan, diğer davacılar ... ve ... ise konut niteliğinde bağımsız bölüm satın almıştır. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici: bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı: kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de, bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir. Somut olayda; davacılar ... ve ... yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduklarından ve satın aldıkları bağımsız bölümler konut niteliğinde olduğundan bu bağımsız bölümlerle ilgili davaya bakmakta özel yetkisi bulunan tüketici mahkemesi görevlidir. Ancak davacı ...'...
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
Yüklenici Necati ile alt yüklenici arasında düzenlenen 07.02.1997 tarihli protokol uyarınca işin yapımını alt yüklenici olan davalı .....’ye devredildiği, davacının da alt yükleniciden dava konusu bağımsız bölümü temlik aldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu bağımsız bölüm bir kısım davalılar adına kayıtlıdır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil edilen dava konusu bağımsız bölümün halen tapuda maliki görünen davalılar bu daireyi bedelini ödeyerek kat maliklerinden satın aldıklarını ve iyiniyetli 3. kişi olduklarını savunmuşlardır. Bu durumda mahkemece TMK’nın 1023. maddesi uyarınca tarafların delilleri değerlendirilerek bağımsız bölümün maliki olan davalıların iyiniyetli olup olmadıkları belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir....