Buna ilişkin yargısal uygulamalar bu yöndedir. (Yargıtay 15.HD.2009/4989-2010/218) O nedenle yükleniciden veya yüklenicinin akdi haleflerinden arsa payı satın alan davalıların iyi niyet iddiası dinlenemez. Doğrudan arsa sahiplerinden bağımsız bölüm satın alan davalılar yönünden yapılan incelemede ise yapılan satışın yükleniciye ait bağımsız bölümlere ilişkin olduğu, satışın yüklenicinin talebi ve talimatı ile yapıldığının işin gereği ve taraflar arasında teati edilen noter yazışmalarından kolaylıkla anlaşıldığı görülmektedir....
Asıl dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alan ... tarafından açılmış tapu iptâli ve tescil istemli olup, arsa sahibi tarafından açılan sözleşmenin feshi talebini ihtiva eden 2005/808 Esas sayılı dosya ve yine yükleniciden bağımsız bölüm satın alan ......ve üç arkadaşı tarafından açılan 2005/500, 2005/980, 2008/209 Esas numaralı dosyalar bu dava ile birleştirilmiştir. Mahkemece karar başlığında davalı.... ve arkadaşları tarafından açılan 2005/209 Esas sayılı dava dosyası yer almamış, bu dava hakkında hüküm kısmında karar tesis edilmemiştir. Başka bir dava ile birleştirilmiş olsa bile birleşen dava bağımsızlığını korur. Birleşen her dava hakkında asıl dava ile birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması ve karar başlığında da gösterilmesi gerekir. 2005/209 Esas sayılı birleşen dava hakkında karar verilmemiş olması doğru olmamış, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüştür....
Yükleniciden bağımsız bölüm satın alan ... tarafından yüklenici ..., arsa sahibi ... ve 3.şahıs Kadir aleyhine Kumluca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/395 Esasına kayden açılan davada 3 nolu bağımsız bölümün şahsi hakka ve muvazaaya dayalı olarak Kadir adına olan tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalılardan tahsili talep edilmiştir. İş bu dava 04.04.2002 tarihli kararla HUMK’nun 45. maddesi uyarınca fiili ve hukuki irtibat nedeniyle asıl dava dosyasıyla birleştirilmiş ve yargılama sürecinde tefrik kararı verilmemiştir. Birleştirilmiş olsa dahi müstakil dava niteliğini muhafaza ettiğinden açılıp birleşen bu dava hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar vermesi gerekirken tarafların karar başlığında gösterilmemesi ve bu dava ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir....
Dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alımına ilişkin tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, Yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacının aynı zamanda kat maliki olduğu da iddia olunmaktadır. Ancak taşınmazı edinme sebebi araştırılmamış, yükleniciden mi yoksa dava dışı kişiden mi satın aldığı açıklığa kavuşturulmamıştır. Davacı bağımsız bölüm maliki, taşınmazı yükleniciden satın aldığının anlaşılması durumunda uyuşmazlığın 4077 sayılı Yasa'nın 4. maddesinde düzenlenen "ayıplı mal" satışına ilişkin olup olmadığı değerlendirilmelidir....
Hukuk Dairesinin 01.10.2019 tarihli ve 2016/7397 Esas, 2019/3959 Karar sayılı kararıyla davacılar vekilinin tüm itirazları reddedilerek davacı arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici arasında imzalanan 07.03.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşaatın yapılmış olduğu ve inşaatta çalışan işçilerin ... prim borçlarının arsa sahipleri tarafından ödendiği konusunda ihtilaf bulunmadığı, arsa sahibinin akidinin Kitaş İnşaat şirketi olduğu, davalıların, yükleniciden bağımsız bölüm alan 3. kişi oldukları, yükleniciye bağımsız bölüm bedellerini ödeyerek bu bağımsız bölümlerin maliki oldukları, davalıların, sözleşmeye ilişkin hak ve borçları temlik almadıkları, sözleşmeye göre imal edilen birer bağımsız bölümü temlik aldıkları, bu temlikin, sözleşmeye ilişkin hakların devrini içermediği, bu nedenle inşaat maliyetiyle ilgili bedellerden temlik hükümlerine göre davalıların sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, davacıların akidi olan şirketten isteyecekleri ... prim borçlarını...
Dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alımına ilişkin tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....
Mh. ... ada ... parsel ... ve ... nolu bağımsız bölümlere ilişkin mevcut tapu kayıtlarının iptali ile bu bağımsız bölümlerin varsa üzerindeki tüm takyidatlardan (ipotek vs) terkin edilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yukarıda özetlenen dava; Tapu İptali ve Tescil (Yükleniciden İşyeri Alımına Dayalı) davasıdır. Davacı vekili tarafından her ne kadar Tapu İptali ve Tescil (Yükleniciden İşyeri Alımına Dayalı) davası açılmış ise de; Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu 02/04/2023 tarihli feragat dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirdikleri anlaşılmıştır....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüm nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, ....05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemizin 17.12.2013 tarihli ilamıyla, apartman yönetiminin bu davada dava takip yetkisi bulunmadığı, davacıların aynı zamanda arsa sahibi veya kat maliki olup olmadığı, arsa sahibinden bağımsız bölüm satın alıp almadığı hususlarının araştırılması yönünden bozulmuş olup mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava, eksik ve ayıplı iş bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Mahkeme tarafından bozma kararına uyulmuş ise de bozmaya yanlış mana verilerek değişik bir sonuca gidilmiştir. Bozma ilamında, yöneticilerin arsa sahibi ya da yükleniciden bağımsız bölüm alan kişilerden olması halinde dava açabileceği belirtilmiştir. Ancak mahkemece kat maliklerinden alınan temlikler nazara alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....