Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Dava, yükleniciden satın alınan bağımsız bölüm ile ilgili tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (15.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Çorum Tüketici Mahkemesi K A R A R Dava, yükleniciden bağımsız bölüm satın alınması nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (15.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Tüketici Mahkemesi KARAR Dava, yükleniciden bağımsız bölüm satın alınması nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (15.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
nun veya satın aldığı 3. kişinin nasıl edindiğini incelemek gibi bir zorunluluğu olmadığını, taşınmazlarını satın aldıkları tarihte tapu kayıtlarında kat karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin hiçbir şerh bulunmadığını, sözleşmeyi bildikleri veyahut kötüniyetli olduklarına dair dosya kapsamında hiçbir delil bulunmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin hatalı olduğunu, her bir davalı yönünden adına kayıtlı taşınmaz değeri üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesi feshedilmeksizin 3. ve 4. kişi adına kayıtlı taşınmazlara ilişkin tapu iptal ve tescil talep edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptal tescil taleplerinin aynı davada dinlenilmeyeceğini, dava dilekçesindeki TC kimlik numarası eksikliği nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, talebin zamanaşımına uğradığını, faiz türü ve faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir...
Arsa payı veya bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir. Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden arsa hissesi veya bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir.Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Yaptığı araştırmada tapu kaydının yüklenici adına olduğunu tespit eden birinin -aksi ispat edilmedikçe- iyi niyetli olmadığını söylemek mümkün olmadığı için "tapuya güven ilkesine" istinaden mülkiyet kazanımının korunması TMK nın 1023. maddesi ve hakkaniyet gereğidir....
Asıl ve birleşen davalarda talepler inşaatın getirildiği seviye itibariyle ileriye etkili fesih ile tapu iptâli tescil istemli olarak ve terditli dava şeklinde ileri sürülmüş ise de; tapu iptâli ve tescil talepleri kabul edilmemiş ve sözleşme ile ek sözleşmeler feshedilmemiş olduğu ve davacı yanca karar temyiz edilmediğinden hukuki varlıklarını muhafaza ettikleri ortadadır. Kadıköy 4. Noterliği'nde düzenlenen sözleşme ve ek sözleşmede arsa sahipleri dışında davalılardan sadece yüklenici şirket taraf olup sözleşmeler ayakta bulunduğundan eksik işler bedeli sadece akdin tarafı olan yükleniciden talep edilebilir. Yükleniciden bağımsız bölüm ve hisse devralan veya cebri icra yoluyla pay sahibi olan üçüncü kişilerin arsa sahiplerine karşı akdi sorumlulukları bulunmadıkları gibi yüklenicinin borcunu taahhüt ettiklerine dair hiçbir delil bulunmadığından eksik işler bedelinden sorumlu tutulmaları mümkün değildir....
Öncelikle inşaatın seviyesi (tamamlanma oranı) belirlenerek, davalı yüklenicinin hakettiği arsa payı ile arsa sahiplerine bağımsız bölüm ve bırakılacak pay oranı, inşaatın bitirilmiş olması durumunda yükleniciye verilmesi kararlaştırılan bağımsız bölüm (ve arsa payı) oranına kıyas yolu uygulanarak, yüklenicinin yaptığı kısmi ifanın ayni olarak karşılığı tespit edilir, ayni olarak bağımsız bölüm verilmesi mümkün olmadığı takdirde yapılan iş ve bağımsız bölümlerin saptanacak değerlerine göre ivaz ilavesi suretiyle tasfiye gerçekleştirilir. Diğer anlatımla, 25.02.1984 tarihli ve 3/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ileriye etkili fesih, yüklenicinin yaptığı imalatın oranına göre bedel alması anlamına gelmektedir. Ayrıca, gerek Dairemiz, gerekse Hukuk Genel Kurulu Kararlarında, akdin ileriye etkili feshedilebilmesi için inşaat seviyesi %90 ve üzeri orana ulaşmış olmalıdır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki asıl ve birleşen davanın davacısı ... vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen gunde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava şahsi hakka dayalı cebri tescil, birleşen arsa sahibi tarafından açılan dava kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi ve ek sözleşmenin feshi yine yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. kişi tarafından açılan 2001/395 Esas sayılı dava şahsi hakka dayalı cebri tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup mahkemece asıl davanın reddine, birleşen 2001/424 Esas sayılı dosyadaki davanın kabulüne dair verilen karar asıl ve birleşen 2001/395 Esas sayılı...
Tapu iptali istemine gelince; yükleniciden pay satın alan kişilerin adına oluşturulan tapu kayıtlarının iptali istemi reddedilmiş ise de, arsa payı karşılığındaki eser sözleşmeleri nedeniyle yüklenicinin tapuya hak kazanabilmesi, inşaatın sözleşme, imar mevzuatı ve projelerine uygun biçimde yapılıp arsa sahibine teslim edilmesi şartına bağlıdır. Yükleniciden bağımsız bölüm satın alanların da yüklenicinin edimini yerine getirip tapuya hak kazanması halinde hak sahibi olacakları ortadadır. İnşaat aşamasında arsa sahibince yükleniciye pay devredilmesi, inşaat yapımı sırasında yükleniciye sermaye sağlanması ve işin bir an önce bitirilmesi amacına matuf olup bu devirlerin avans niteliğinde geçici bir intikal olarak kabulü zorunludur....