Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

soruşturma sayılı dosyasında soruşturmanın devam ettiğini, atılan imzalara ilişkin bilirkişi incelemesi yapıldığını, şirketin pay sahibi müvekkillerinin usulüne uygun şekilde davet edilmeden yapılan bütün genel kurul toplantılarının, bu genel kurul toplantılarında alınan kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitini ve genel kurul kararları yok hükmünde olduğundan yönetim kurulunun görev dağılımı ve imza yetkisinin belirlenmesine ilişkin yönetim kurulu kararının da yok hükmünde olduğunun tespitini ve bu durumlar sebebiyle organsız kalan şirkete kayyum atanmasına karar verilmesini, ayrıca şirketin dava sonuna kadar yapacağı usulsüz toplantı ve bu toplantılarda alacağı kararların önüne geçmek bakımından dava sonuna kadar şirkete tedbiren ivedilikle kayyum atanması taleplerinin bulunduğunu belirterek, şirketin usulsüz yapılan genel kurullarının ve alınan genel kurul kararlarının yok hükmünde sayılması ya da iptaline, şirketin yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde sayılması ya da iptaline...

    Maddeleri ile karara bağlanan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline, gündem dışı kararlaştırılan toplantı tutanağının 8.maddesindeki 3 yıl görev süresinin yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline, yine 8.maddedeki seçilme engeline rağmen yönetici seçilen ...'...

      ya verildiği, usulüne uygun olarak alınmış bir Genel Kurul Kararı bulunmadığı, yönetim kurulunun ve davalı...'un şirket adına bu miktarda bir garanti mektubu imzalama, sunma ve düzenleme yetkisi olmadığı, Genel Kurul onayı, yetkisi ve şirket yönetim kurulu kararı olmadan şirketi aşırı borçlandıran davalı...'un yapmış olduğu işlem "29.06.2016 tarihli ...A.Ş adına ...kredi şirketine bir Garanti Mektubu" vermiş olmasının yok hükmünde olduğunun tespiti talebi ile dava açılmış ise de; dava konusu garanti mektubunun dava dışı ...kredi şirketine verildiği, lehine garanti mektubu verilen şirketin yokluğunda bu davanın sonuçlandırılamayacağı, davanın bu şirkete karşı açılması gerektiği dikkate alınarak davacının davasının pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur....

        Eldeki dava konusu olayda iki kişilik yönetim kurulunun, TTK'nın 390. maddesi gereğince toplanıp karar alabilmesi için, iki kişinin toplantıya katılması ve oybirliği ile karar alabileceği anlaşılmaktadır. Bu sebeple, bir üyenin ölmesi halinde, diğer üyenin bir karar alması mümkün olmayıp, alacağı kararların, toplantı ve karar yetersayısı olmaması sebebiyle kurucu unsurları bulunmadığından yok hükmünde olacağına göre dava konusu boşalan üyeliğe yeni üye atanması ve genel kurul toplantısı yapılmasına dair kararların da yok hükmündedir. O halde yok hükmündeki yönetim kurulu kararı ile toplanan genel kurulun da, kurucu unsurlarından birisi eksik olması sebebiyle yok hükmünde olduğunun kabulü gerekecektir. Ayrıca, toplantı yapılmasına ilişkin karar dışında, yönetim kurulu tarafından yapılan çağrı da yok hükmünde olacağından, bu bakımdan da genel kurul toplantısı kurucu unsurlarından birisi eksik olarak toplanmış ve bu sebeple yok hükmünde olacaktır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, toplu yapı yönetiminin kat malikleri kurulu yönetim kurulu olmadığının, aldığı kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ile muarazanın giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine,16.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı taraf, usuli itirazlarımızı yukarıda ifade ettiğimiz 18.01.2019 tarihli yönetim kurulu kararının yokluğu/butlanı iddiasına ek olarak, bu kararın Müvekkil Ticaret Sicil Müdürlüğünce 22.01.2019 tarihinde geçici olarak tescil edilmesinin de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.32/4 ve m.34’e aykırı olduğunu iddia ederek, Sayın Mahkemenizden geçici tescilin uygulamasının durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, ancak Sayın Mahkemenizce, “geçici tescilin uygulamasının durdurulmasına yönelik talebin konusunun yargılamayı gerektirmesi” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir.Davacı taraf, özetle, 18.01.2019 tarihinde gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısının yok hükmünde ve batıl olduğunu, hukuken geçersiz olduğunu, bu yönetim kurulu toplantısında yok hükmünde/batıl kararlar alındığını, bu kararın ......

              in ibra edilmesine ilişkin kararın yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; dava konusu 28.01.2023 tarihli genel kurul tutanağında 2 nolu madde altında finansal tablo ve bilançoların oylandığını, 3 nolu ayrı bir madde altında da yönetim kurulu üyelerinin ibrasının oylandığını, bu sebeple Yönetim Kurulu üyelerinin oydan yoksun olmadığını, oydan yoksunluk haline ilişkin düzenleme istisnai nitelikte olup istisna hükümlerinin yorum yolu ile kapsamının genişletilmesi mümkün olmadığını, TTK'nın m.436 açık olup; Yönetim Kurulu üyelerinin kendilerine ait paylardan doğan oy hakları ile sınır olduğunu, kendisi ile ilgili kararın alınmasında oy hakkından yoksun ise de diğer yönetim kurulu üyesi ile ilgili oylamaya katılabileceğini ileri sürerek kararın kaldırılarak, kararın iptali kabil bir karar olduğunun kabulü ile muhalefete ilişkin dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                - KARAR - Davacılar vekili, davacıların denetim kurulu kararıyla görevlerine son verilen davalı kooperatif yönetim kurulu üyeleri olduklarını, bahsi geçen kararın yok hükmünde olduğunun tespiti için açtıkları dava devam ederken yetkisiz yönetim kurulunun yaptığı çağrı üzerine toplanan ....02.2013 tarihli genel kurulda alınan ...,...,.... ve .... maddelerin usul ve yasaya uygun olmadıklarını ileri sürerek ....02.2013 tarihli genel kurulun ...,...,.... ve .... no'lu kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

                  Için Genel Kurula çağrı yetkisi talep edildiğini ve karar doğrultusunda 20/05/2022 tarihinde olağanüstü genel kurul kararı alındığını, oysa 01/03/2014 tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olmasının kabulü halinde ...'...

                    veya geçersiz kabul edilip edilmediği önem arz etmeksizin alınan tüm kararların geçerli olduğunu, gerek seçilmelerine ilişkin genel kurul kararı hukuken iptal edilebilir konumda olan yönetim kurulu üyelerinin gerek seçilmelerine ilişkin genel kurul kararı hukuken yok hükmünde ya da batıl kabul edilen yönetim kurulu üyelerinin genel kurulu toplantıya çağırmaya yetkili olarak kabul edilmeleri gerektiğini, zira çağrı kararını aldıkları tarihte şeklen yönetim kurulu üyesi olan bu kişilerin yaptıkları genel kurul çağrısının genel kurulun toplanabilmesi için sadece bir araç olduğunu, bu kararlarda ortaya konulan iradenin esas itibariyle genel kurul sıfatıyla pay sahiplerine ait olduğu yönünde görüş bildirilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu